21 Haziran 2008 00:00
AB Lizbondan geri adım attı
İrlandadaki referandum yenilgisinin ardından toplanan AB Zirvesi, Lizbon Anlaşmasının hayata geçmesi kararından vazgeçti
İrlandadaki referandum mağlubiyetinin ardından nasıl bir yol izleneceğini ele alan Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları, Lizbon Anlaşmasının 1 Ocak 2009da yürürlüğe girmesi hedefinden geri adım attı.
Slovenyada toplanan AB Zirvesi taslak kararlarında, Lizbon Anlaşmasının ne zaman yürürlüğe gireceğine yer verilmezken, onay sürecini geride bırakan 19 üye ve referandumda reddeden İrlanda dışındaki 7 üyeye sürece devam etmeleri yönünde çağrı yapılmıyor. Taslak zirve kararlarında, AB Konseyi 19 üyenin Lizbon Anlaşmasını onayladığını ve diğer ülkelerde onay sürecinin devam ettiğini not eder deniliyor. AB Dönem Başkanı Slovenya Başbakanı Janez Jansa, zirvede ilk günün ardından düzenlediği basın toplantısında, ne İrlanda, ne de başkaları için herhangi bir süre sınırlaması belirleyeceklerini söyledi. AB Zirvesinde rekor seviyelere çıkan gıda ve enerji fiyatları, küresel ekonomik çalkantı ve bunların Avrupa ekonomisine olumsuz yansımaları ele alınacak. Zirve kararları taslağında, petrol ihraç eden ülkeler yanında petrol ithalatçısı gelişmekte olan ülkelerle diyalogun güçlendirilmesi çağrısı yapılarak AB Komisyonuna emtia borsalarını yakından izleme ve aralık ayındaki zirveye rapor sunma görevi veriliyor.
İrlanda Başbakanı Cowen ise referandum sonucunu detaylı konuşacaklarını, içeride ve dışarıda danışarak çıkış yollarını keşfetmeye çalışacaklarını söyledi. Cowen, bugünden çözüm yolunu söyleyemeyeceğini, zamana ihtiyaç duyduklarını ve önümüzdeki aylarda bu konu üzerinde çok çalışacaklarını bildirdi. Bu arada, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Brüksele hareketinden önce Berlinde yaptığı bir konuşmada, İrlandadaki referandum başarısızlığına bir çözüm bulunacağına inandığını, AB Zirvesinde Lizbon Anlaşmasının onaylanma sürecinin devamı için bastıracağını söyledi.
İrlandaya ikinci şans
İrlanda hükümetine Avrupanın büyük reform projesini canlandıracak yeni bir strateji üretmek için dört ay verilirken, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İrlandalıların böyle ciddi bir konuda ikinci bir referanduma gitmek zorunda kalabileceğini öne sürdü. Avrupalı liderler, İrlandanın geçen hafta Lizbon Anlaşmasını reddetmesine dair karar almak üzere ekim ayında bir zirve yapılmasında anlaşmaya vardı. Bu arada Çek Cumhuriyetinde de, ABnin hüsrana uğrayan reform anlaşmasına yönelik benzer bir tehdit, ekim zirvesine olan ortak çağrıyı engelleme eğilimi ortaya çıktı.
AB Dönem Başkanı Slovenyanın Başbakanı Janez Jansa, İrlandadaki referandum mağlubiyeti nedeniyle ABnin yeni anayasası Lizbon Anlaşmasının yürürlüğe girmesinin gecikmesi halinde, genişlemenin kurban edilmemesi gerektiğini söyledi. Jansa, AB Zirvesinde düzenlediği basın toplantısında, Lizbon Anlaşmasının İrlandada reddedilmesinin ABnin genişlemesini olumsuz etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine, şunları söyledi: Herhangi bir aday ülke üyeliğe hazır olana kadar ya da bu konuda karar zamanı geldiğinde bir çıkış yolu bulacağımıza inanıyorum. O halde üyelik müzakerelerini sürdüren ülkeler için reformları yavaşlatmanın bir gerekçesi olamaz. Aynı şekilde AB Komisyonunun (aday ülkelerle) müzakereleri yavaşlatmasının da bir gerekçesi olamaz. Jansa, Lizbon Anlaşmasının (yürürlüğe girmesinin) gecikmesinin kurbanı genişleme olmamalı diye konuştu.
Sarkozy: Genişleme durdu
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise AB Dönem Başkanı Slovenyanın yaklaşımıyla çelişen açıklamalar yaparak, İrlandadaki referandumda Lizbon Anlaşmasına hayır çıkmasının ardından ABnin genişleme sürecinin fiilen durduğunu savundu. Sarkozy, ABnin geleceği konusunda, 27 üyenin anlaşma sağlayamadığı bir ortamda genişlemekten bahsetmenin anlamlı olmadığını ileri sürdü. Sarkozy, AB Komisyonu ve AB Dönem Başkanı Slovenyadan farklı olarak Lizbon Anlaşması olmadan Hırvatistanın üyeliğine de karşı çıktı.
Öte yandan taslak kararlarda, bu yıl sonunda ABden müzakereler için tarih bekleyen aday ülke statüsündeki Makedonyaya Yunanistan ile isim sorununu çözmesi çağrısı yapılıyor. Kararlarda, Makedonya ile ilgili, İsim sorununa müzakereler yoluyla karşılıklı kabul edilebilir çözüm bulunması dahil, iyi komşuluk ilişkilerinin sürdürülmesi hayati önemdedir deniliyor.
AB, müzakere tarihi için Makedonyadan ayrıca, yaygın yolsuzluk ve örgütlü suçlar ile mücadele etmesinin yanı sıra özgür ve adil seçimler için güvence vermesini de talep ediyor. (DIŞ HABERLER)
İrlandanın kararına saldırı başladı
ABnin kamuoyu araştırma birimi Eurobarometre, Lizbon Anlaşmasının İrlandadaki referandumda reddedilmesinin en önemli iki nedeninin bilgisizlik ve korku olduğunu iddia etti.
Eurobarometrenin 2 bin İrlandalıyla yaptığını duyurduğu araştırmada, hayır oyu veren yüzde 53.4ün yüzde 22lik en büyük diliminin Lizbon Anlaşması konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı savunulurken, yüzde 12lik kesimin ise İrlanda kimliğini korumak için hayır dediği öne sürüldü.
Araştırmada, hayır oyu veren yüzde 6lık en büyük üçüncü grubun ise ülkesinin bağımsızlığını ve vergi düzenini korumak istediği kaydedildi. Hayır oyu kullanan diğer yüzde 13lük kesimin gerekçeleri arasında ise siyasetçilere güvensizlik, İrlandanın AB Komisyonundaki üyesini kaybedecek olması ve ABnin küçük ülkeleri dikkate almayacağı endişesi sıralandı.
İrlanda halkının bilgisizlik nedeniyle hayır oyu verdiği iddia edilen araştırmada, İrlandalı retçilerin yüzde 76sının hayır oylarıyla Lizbon Anlaşmasının yeniden müzakeresini sağlayabileceklerini düşündüklerinin açıklanması ise halkın hiç de iddia edildiği kadar bilgisiz olmadığını ortaya koydu. (DIŞ HABERLER)