24 Haziran 2008 00:00

Göçün eskimeyen fotoğrafı

Diyarbakır Göç-Der, ‘Göç Haftası’ etkinlikleri kapsamında ‘90’lı yıllarda yakılan Kocaköy ilçesine bağlı Tepecik köyünü ziyaret etti.

Paylaş

Diyarbakır Göç-Der, ‘Göç Haftası’ etkinlikleri kapsamında ‘90’lı yıllarda yakılan Kocaköy ilçesine bağlı Tepecik köyünü ziyaret etti. Ziyarette, geri dönen köylüler yaşadıkları güçlükleri anlatırken, ziyaretçiler koruculuğun kaldırılması ve operasyonların son bulması çağrısı yaptı.
Ziyarete DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, İHD Şube Başkanı Av. Muharrem Erbey, MAZLUMDER Şube Başkanı Selahattin Çoban, İstanbul Göç-Der Başkanı Şefika Gürbüz, Göç-Der Başkanı Dursun Özdoğan ve çok sayıda kişi katıldı. Köyün boşaltılması sırasında çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği köye, 16 yıl aradan sonra birkaç aile geri dönmüş. Ancak köylülerin deyimiyle “eski tat” yok. Yıkık ve virane duran köyde ziyaret ile birlikte yine eski manzaralar yaşandı. Köyün girişinde jandarma tarafından kimlik kontrolü yapılırken, “emniyet kemerinin takılmadığı” gerekçesiyle araç sahiplerine para cezası kesildi. Köyün içinde de askerler tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Güvenlik gerekçesiyle köye getirilen askerler, daha önce yakılan evlerin duvarları üstünde nöbet tuttu.

Demirtaş: Bu köyden Başbakan sorumludur
Köyde kısa bir konuşma yapan Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Diyarbakır’da “Devletler de hata yapar” sözünü hatırlatarak “Köy 16 yıldır bu halde ve devlet halen bunu bir hata olarak görmüyorsa demek oluyor ki, bu hükümet meşru değildir. Bu köyden Başbakan sorumludur” dedi. Halkın yenilmezlik duygusu içinde olduğunu ve geri adım atmayacağını kaydeden Demirtaş, demokratik yollarla acıların hesabının sorulacağını söyleyerek, “Bunca acıya rağmen duruşunu ve saygısını yitirmeyen köy ve tüm halkımıza sevgi ve selamlarımı söylüyorum” diye konuştu.
‘Başbakan özür dilemeli’
İstanbul Göç-Der Başkanı Gürbüz, 17 Aralık 1992’de korucular ve güvenlik güçleri tarafından yapılan baskın sonucunda köydeki evlerin eşyalarla birlikte yakılıp yıkıldığını, olayda 5 kişinin öldürüldüğünü ve 3 kişinin yaralandığını hatırlattı. Gürbüz, “‘90’lı yıllarda gerçekleştirilen köy yakma ve boşaltmalar, kanun hükmüne, prosedüre ve hukuka aykırı uygulamalar sonucu yapıldı” dedi. Koruculuk sisteminin tamamen kaldırılmasını talep eden Gürbüz, “5233 sayılı Yasa’nın yeniden ele alınıp buna manevi tazmin hakkı eklenerek süresi uzatılmalı. Bunca acıdan dolayı Başbakan’ın zorunlu göç mağdurlarından özür dilemesini ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesini istiyoruz” dedi.
Baskılar sürüyor
Aileler, beş yıldır geri dönüş yaptıklarını belirterek, daha geçen yıla kadar askerler tarafından baskı gördüklerini ifade ettiler. Bu yıl biraz daha rahat olduklarını belirten köylüler, “Ama şu bir gerçek ki her şeyimiz yok oldu. Şu anda içinde bulunduğumuz durum eziyet. Mecburuz yaşamaya, başka çaremiz mi var?” şeklinde konuşuyorlar. Köydeki evleri de kendi imkanları ile yaptıklarını belirten köylüler, yıllar önce evlerinin yakıldığını ve çıplak bir şekilde Diyarbakır’a kaçtıklarını belirtiyorlar. Orada yıllarca seyyar satıcılık, hamallık yaptıklarını belirten köylüler, “Hangisini anlatalım, her gün zulüm gördük” diyorlar. Korucuların ve güvenlik güçlerinin evine açtığı ateş sonucu ailesinden 2 kişinin öldüğünü, kendisinin ve çocuklarının yaralandığını söyleyen Sefire Demir, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bundan 16 yıl önce evimizde oturmuştuk, hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Bir ara evden dışarıya bakarken dışarıda korucular, güvenlik güçleri ve panzerlerin olduğunu gördüm. Korucular ve güvenlik güçleri evimize ateş açtı. Evimiz harabeye döndü. Ateş etmeleri sonucunda evden 2 kişinin ölümüne ve kızlarımın da yaralanmasına neden oldular. Ben ve bu köy çok acılar gördük, acılarımızı saran kimse olmadı. Buradan Başbakan ve hükümete sesleniyorum; bizim ne suçumuz vardı? Bunca ölüm ve yaralanmalara sebep oldunuz. Bu acıların hesabı elbet bir gün sorulacak.” (Diyarbakır/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

Barzani: Kürtler politik mücadeleyi seçmeli

SONRAKİ HABER

GÜNCEL

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...