KESK Genel Kurulu önemli bir dönemeçte yapılıyor. Kamunun, yeniden yapılandırma adı altında önemli saldırılara maruz kaldığı bir dönem; çalışma hayatının esnekleştirildiği, özelleştirmelerle kamu işletmelerinin satıldığı, iş güvencesinin ortadan kaldırıldığı bir dönemde KESK, önemli bir merkez olması gerekirken kendi iç sorunlarını konuşuyor. Emekçiler bunu hak etmiyor. KESK, bu genel kurulu bir ihtiyaç olarak görmeli. KESK, çalışanların birliğini sağlayarak, geçmişteki mücadeleci geleneğini yeniden hatırlayarak, bütünlük içerisinde bu süreci tamamlamalıdır. Böyle yaparsa emekçilerin bu alandaki beklentilerine karşılık verecektir diye düşünüyorum.
Farklı liste eğilimleri ihtiyaçlara yanıt olmayacak. KESK’e bağlı sendikaların meselesi, hangi listenin kazanacağı değil, emekçilerin bu dağınıklığı tartışacağı bir genel kurul olmalıdır. Yarışlar olacaktır ama bunlar, daha iyi bir KESK’i yaratmak için olmalıdır. Bunları tartışmadan isimleri tartışmak, KESK’e yapılacak en büyük kötülük olacaktır. Emekçilerin mücadele birliğinin merkezine oturmadan, güç birliğini temsil eden bir noktaya gelmediği sürece yürütülecek tartışmalar çözüm olmayacaktır. Diğer emek hareketleri ile de birleşik mücadeleyi örgütlemeli. Genel kurulda, buna hizmet edecek tartışmaların ve yönetimin oluşmasını istiyoruz.
(*) BES İstanbul 3 No’lu Şube Yöneticisi
Nafi Maraş*