26 Haziran 2008 00:00

Çeyrek asırlık dava nelere kadir!

Yıllardır heyelan tehlikesiyle yaşayan köylüler, çeyrek asırdır bitmeyen dava yüzünden viraneye dönen evlerinde ölümle burun buruna. Dava sebebiyle resmi işlem yapılamadığı için köye hizmet de gelmiyor

Paylaş

Yıllardır heyelan tehlikesiyle yaşayan köylüler, çeyrek asırdır bitmeyen dava yüzünden viraneye dönen evlerinde ölümle burun buruna. Dava sebebiyle resmi işlem yapılamadığı için köye hizmet de gelmiyor. Ayrıca gençler evlenemiyor, tarım desteklerinden faydalanılamıyor.
Denizli’nin Çivril ilçesine bağlı Çapak köyünün sıkıntısı, İl Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün 1984 yılında yaptığı tapu paylaştırmasıyla başladı. Bu çalışma sonucunda köyün üzerinde bulunduğu 5 bin 500 metrekare arazinin tamamının dedelerinden kaldığını düşünen Temel ailesi, ellerinde Osmanlı tapusu olduğunu söyleyerek bütün köylülere dava açtı. Tapu iptal davası devam ederken, evlerden 17 tanesi heyelan sebebiyle ağır hasar gördü. Durumu inceleyen Denizli İl Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, buralara oturulamaz raporu verdi ve taşınmaları gerektiğini bildirdi. Köylülere de, evleri kayan toprak üzerinde yeniden yapılamayacağı için başka bir yer teklif edildi. Tarlaları köy sınırları içinde olan köylüler, sonradan bir problem çıkabileceğini düşünerek bunu kabul etmediler. Dava da 24 yıldır sonuçlanmayınca ne yapacaklarını bilemez hale geldiler.
Evlenemiyorlar
Heyelan sonrası 17 evde yaşayan 23 kişiye yeni bir yerleşim yeri için hak tanındığını belirten Muhtar Ali Eren, köylülerin taşınmak istemediğini söylüyor. Köy arazisinin tamamı için açılan dava 24 yıldır bitmediğinden hiçbir resmi işlem yapılamadığını, bu yüzden de hizmet gelmediğini anlatıyor. Muhtar Eren, davanın bu kadar uzamasına da anlam veremiyor: “Bir arpa boyu ilerleme yok. Muhtar olarak üzülüyorum. Nişanlılar evlenemiyor, Doğrudan Gelir Desteği ve kredi alamıyoruz.” Kendi evi de oturulamaz raporlu olan Eren, herkesin aksine yağış istemediklerini vurguluyor. Eren, “İki üç yıldır kuraklık olduğu için heyelan riski yok. Bir hafta yağmur yağdığı zaman, heyelana maruz kalmamak için küreklerle su atıyoruz. 70-80 yaşındakiler bile bunu yapmak zorunda.”
Köylüler tepkili
Cevat Aydoğmuş da, “Muhtar el uzattı ama devlet sahip çıkmıyor. Devlet bize ev yaptırsın. Canımız tehlikede” ifadelerini kullanıyor. Evinin yıkılması korkusu sebebiyle sabaha kadar uykusunun gelmediğini söyleyen Halime Aydoğmuş da “Rüzgar estiği zaman evin her yeri sallanıyor” diyor. Ev problemi nedeniyle iki yıldır düğün yapamayan Mücahit Eren ise şunları söylüyor: “Ev sorunundan evlenemiyorum. Devletten bu işi ele alıp bizi taşımasını istiyorum. Sonra da evlenmek istiyorum” (Denizli/EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

vefat

SONRAKİ HABER

Kadıköy Salı Pazarı’nda zabıta eziyeti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...