Halkların Demokratik Kongresi, Fatih Meclisini oluşturmak amacıyla Kocamustafapaşa Can Düğün Salonunda yüzlerce kişinin katılımıyla halk buluşması gereçekleştirdi. Yaklaşık 400 kişinin katıldığı buluşmaya, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Abdullah Levent Tüzel konuşmacı olarak katıldı. Murat Canoğlu, Derya Okatan, Levent Tüzel ve Sevda Karaca’nın divana seçilmesiyle başlayan etkinlik sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Selamlamasını Türkçe, Kürtçe ve Ermenice yapan Tüzel, bundan 4 yıl evvel Davutpaşadaki patlamada yaşamını yitiren işçileri anarak konuşmasına başladı. Tüzel, sağlıktan, eğitim sorunlarına, Uludere Katlimından kentsel dönüşüme, Ermeni meselesinden işsizlik sorununa kadar güncel ve siyasal gelişmelere değindi.

"Acılarda, mücadelede ve örgütlenmede birleşiyoruz" diyen Tüzel devletin Kürt sorunundaki politikasını eleştirerek, "Hak diyen, özgürlük diyen Kürt halkının sesini kısmak için toplu tutuklama dalgaları sürüyor. Sayılar 5 bini geride bıraktı" diye konuştu. Ermeni soykırımı tartışmalarına dikkat çeken Tüzel, "Siz bu ırkçı politikaları sürdürdüğünüz sürece yeni Hrant'lar da ölür, Kürtler de ölür" şeklinde konuştu.

ZULM İLE ABAD OLANIN AHİRİ BERBAT OLUR

"'Zor günlerden geçiyoruz' sözünü hiç sevmiyorum ama zor günlerden geçiyoruz" diyerek konuşmasına başlayan Sırrı Süreyya Önder, askeri ve siyasi operasyonlara karşı mücadeleye daha fazla katılma çağrısı yaptı. Meclis'te bölgede yaşananları "savaş" olarak tanımlayınca BDP'li milletvekillerine tepki gösterildiğini hatırlatan Önder, "'Bu savaş değil' diyorlar. Bu savaş değilse F-16'nın çoluğun çocuğun üzerine bomba yağdırmasını nasıl tanımlıyorsunuz? Bu bir savaştır, tankıyla topuyla uçağıyla sürüyor" diye konuştu.

"Gecenin en karanlık zamanı, sabaha, sehere en yakın zamanıdır. Sabaha, sehere en yakın zamandayız" diye konuşan Önder, Türkiye halklarının daha önce de zulme maruz kaldığını ifade ederek, "Ama bu halklar bir gün boyun eğmemiştir. Boynum sizin önünüzde eğilecekse kopsun daha iyi demiştir" diye konuştu. Önder, konuşmasını "Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur, berbat olacaksınız" diye sürdürdü.

Önder, devlet ve hükümet yetkililerine ise şöyle seslendi: "Her şeyi unutturabilirsiniz, tarihi, hafızayı unutturamazsınız. Emekçiler sofraya oturduğunda o gün uğradığı ayrımcılığı, yoksulluğu sofrada buluyor. Herkes yemek yiyor, emekçiler kaşık kaşık dert yiyor." Önder, "Yoldaşlar, vaktiniz varsa vaktinizi, emeğiniz varsa emeğinizi, yoksa selamınızı bu oluşumdan esirgemeyin. An serkeftin an serkeftin" diyerek konuşmasını tamamladı.

Vekillerin konuşmasından sonra toplantıya katılanlar söz alarak bundan sonraki sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda görüşlerini belirttiler. Fatih Halk Meclisini oluşturdulduktan sonra, toplantı müzik dinletisiyle sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)