15 Temmuz 2008 00:00

Küçüçekmece’de çevre rezaleti


Dünyanın sayılı ‘lagün gölleri’nden Küçükçekmece Gölü’nde çevre rezaleti yaşanıyor. İstanbul’un içme suyunu karşılayan Sazlıdere Barajı ile Küçükçekmece Gölü arasındaki Sazlı Dere kanalizasyon barajına dönüşürken, halkın sağlığını hiçe sayan yetkililer bu rezalete göz yumuyor. Çevrede bulunan evlerin kanalizasyon sularının büyük beton borularla dereye akıtılması dereden çevreye yoğun bir koku yayılmasına neden oluyor. Koku ve sivrisineklerden rahatsız olan çevre sakinleri de yetkililer önlem almadığı için kendilerince bu soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Kötü koku nedeniyle evlerine hapsolduklarını söyleyen vatandaşlar, yetkililerin bu sorunu bir an önce çözmesini istedi.
‘Fosseptik çukuruna döndü’
Bu sorunun 5-6 aydır devam ettiğini anlatan Sazlı Dere Barajı Çevre Güzelleştirme Derneği Başkanı İmam Ödedik, yetkili mercilere bu durumu bildirdiklerini, ancak değişen bir şey olamadığını belirtti. “Dere Küçükçekmece Gölü’yle aynı; 50 metre genişlikte, 3-4 km uzunlukta, üstü açık bir tuvalet çukuru olmuş durumda” diyen Ödedik, bir an önce çözüm bulunmasını istedi. Almanya’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke ve ilden bölgenin temizlenmesi için yardım edildiğinin söylendiğini kaydeden Ödedik, “Hani nerede? Dere fosseptiğe döndü” diyerek tepki gösterdi. Şahintepe, Bayramtepe, Güvercintepe, Kayabaşı, Şamlar ve Arnavutköy mahallelerinin de aralarında bulunduğu yüzlerce mahalle atığının Sazlı Dere’ye döküldüğünü söyleyen İmam Ödedik, “Dere biraz daha durulursa kuşlarla beraber birçok canlının yok olmasına neden olacak. Bu kokudan da biz mahvoluruz. İstanbul’u Avrupa kenti yapıyoruz diyorlar, hâlâ böyle de bir manzara var. Bunun takipçisi olacağım temizlenene kadar” dedi. Çevrede yaşayanların kokudan rahatsız olduğuna değinen Ödedik, insanların kokudan evlerinin camını açamadığını vurguladı.
Yetkililer kör, sağır, dilsiz…
Küçükçekmece’deki bu çevre rezaletini gündeme getiren Bakış gazetesinden Doğan Özcan ise yetkililerin bu rezalete karşı kör, sağır ve dilsizi oynamaya devam ettiğini belirtti. Israrlı sorularının ardından belediyeden “Orada çalışmalarımız devam ediyor” yanıtı aldıklarını ifade eden Özcan, herhangi bir çalışma yapıldığını görmediklerini anlattı. Kültür başkenti olmaya aday olan İstanbul’un böyle bir manzarayı hak etmediğini söyleyen Özcan, derenin durumunun çok vahim olduğunu vurguladı. İlaçlama yapmanın sorunu çözmediğini ifade eden Doğan Özcan, “Buranın kokusu daha beter. Durulması yaşanması mümkün değil, maskesiz buralarda nefes almak dahi tehlikeli. Bu, kelimenin tam anlamıyla çevre katliamıdır” şeklinde konuştu. Bu katliamı önlemek için de bütün çevrecilerin, bilim adamlarının, sağlık örgütlerinin dikkatini Küçükçekmece Gölü’ne çekmeye çalıştıklarını anlatan Özcan, bu sürecin peşini bırakmayacaklarını ve bu olay sonuçlanıncaya kadar ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Vidanjörlerle atık getiriliyor
Sazlı Dere’nin yanında yaşayan Rukiye Yalman, kokudan çok etkilendiklerini belirtti.
Vidanjörlerle kanalizasyon atıklarının dereye döküldüğünü vurgulayan Yalman, belediyenin bu sene içinde ilk defa ilaçlama yaptığını da sözlerine ekledi. Sivrisinekler ve koku yüzünden evin camlarını açamadıklarını anlatan Yalman, çocuklarını bu pislikten korumak için eve kapadıklarını söyledi. Maddi zorluklar yaşadıkları için başka bir yere taşınamayan Yalman, bu sorunun bir an önce çözülmesini istedi.
‘Çocukların vücudu yara bere içinde’
Her gün 4 YTL vererek sinek ilacı almak zorunda kalan Hıdır Taşdemir, geçen yazdan beri ilaçlama yapılmadığına dikkat çekti. Sinek ilaçları ile korunmaya çalıştıklarını dile getiren Taşdemir, sinek ilacını vücuduna sürmeden çalışamadığını kaydetti. Muhtarın ve belediyenin ilgisizliğinden şikayetçi olan Taşdemir, kokudan dışarı çıkamadıklarını belirtti. Sineklerinin gözlerinin içine kadar girdiğini ifade eden Taşdemir, çocukların vücutlarının sinek ısırıkları nedeniyle yara bere içinde olduğunu söyledi.
Aylardır bölgede ilaçlama yapmayan Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı birimler, biz ‘kanalizasyon barajına’ gittiğimizde ilaçlama yapıyorlardı. Bölgede düzenli olarak ilaçlama yapıldığını iddia eden Biyolog Gürhan Aydın, bitkisel ilaçlar kullandıkları için halkın bölgede ilaçlama yapıldığını anlamadığını belirtirken, kimyasal ilaçların da halka zarar verdiğini ifade etti. (İstanbul/EVRENSEL)
Eylem Lodos

Evrensel'i Takip Et