17 Şubat 2011 05:55

Bu bakanın eşi benzeri yok!

AKP tıpkı bundan önceki ‘iş cinayetleri’nde, göçüklerde, grizu patlamalarında, ve işçilerin canını yitirdiği pek çok olayda yaptığı gibi Kahramanmaraş’ta meydana gelen göçükte de kabahatin hükümette, yetkililerde, patronda olmadığını ispatlamaya girişti. İşçilerin ‘bile bile öl&

Bu bakanın eşi benzeri yok!
Paylaş

Turgay Ciner’e ait olan Afşin-Elbistan Termik Santrali B Ünitesinde ilki 6 Şubatta gerçekleşen ve bir işçinin ölümü, 10 işçinin yaralanmasıyla sonuçlanan göçükten 4 gün sonra aynı yerde gerçekleşen göçükte de 1 işçi yaşamını yitirdi, göçük altındaki 9 işçiye ise hâlâ ulaşılamadı. İşçilerin verdiği bilgiler, ölümlerin asıl nedeninin taşeronlaştırma, fazla çalıştırma ve patronun kâr hırsı ve devletin kötü çalışma koşullarına göz yumması olduğunu ortaya koyarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, olay yerinde yaptığı incelemenin ardından “Bu çöküntünün dünyada benzeri yok” dedi. Bakanın açıklaması ‘AKP sorumluluğunu bu kez de böyle  inkar edecek’ yorumlarına neden oldu.
DÜNYADA EŞİ BENZERİ YOKMUŞ!
Yaşanan heyelana ilişkin önceliklerinin, kayıp 9 kişiye bir an önce ulaşmak olduğunu söyleyen Yıldız, olaya ve olayın ardından yürütülen çalışmalara ilişkin yetkililerden bilgi aldı. “Çöküntünün dünyada eşi benzeri olmadığını” öne süren Yıldız, 50 milyon metre küplük toprak kaymasının dünya literatüründe olmadığını belirtti. İşçilerin iddialarına, önlem alınmadan çalıştırılmalarına, göçük riski olan bölgeye zorla sürüldüklerine dair iddialara ilişkin tek kelime etmeyen Bakan Yıldız, “Şu anda risk fazla. Önceliğimiz kimseyi riske atmadan; 9 arkadaşımıza ulaşabilmek. Ancak bir yandan su çıkıyor, bu toprak suyla besleniyor. Hem zeminde hem de bu kayan toprakta yapılan analizlerde bu toprağın giderek daha da çamurlaştığını, 400 tane pompayla su çekilen bu yerde şu anda ancak 200 pompanın çalışabildiğini görüyoruz. Pompa sayısı artırılmalı” şeklinde konuştu. İşçilerin iddialarına, hükümetin ve patronun sorumluluğuna ilişkin rahatsızlığını da dile getiren Bakan ‘Çöküntüyü kimsenin siyasete alet etmemesi gerektiğini’ söyledi. Bakan işçi ailelerine ‘sabır diledi.’
HÜKÜMET İDDİALARI YANITLAYAMIYOR
Bakan Yıldız ve yetkililer ‘Göçüğün dünyada eşi benzeri olmadığı’ propagandasıyla kendi sorumluluklarını gizlemeye çalışsalar da işçilerin verdiği bilgiler yaşanan göçüğün ve ölümlerin asıl nedeninin işçilerin yaşamını hiçe sayan kâr hırsı ve devletin kötü, tehlikeli  çalışma koşullarına göz yumması olduğunu kanıtlıyor. Göçükten kurtulan işçiler, bölgede bir yıldır çatlakların olduğunu belirterek, göçük alanına inenlerin firma yetkililerinin söylediği gibi araştırma için değil, çalışmak için girdiklerini söylüyorlar. Patronun ikinci göçükten 4 gün önce meydana gelen ilk göçüğün ardından üretimin bir an önce başlaması için baskı yaptığını belirten işçiler hiçbir önlem alınmadan işçilerin bölgeye gönderildiğini belirtiyorlar. “Göçük olmaması durumunda 200 kişi olay yerine inecek ve kömür sevkiyatına başlanacaktı” diyen işçiler madendeki yarıklarla ilgili daha önce resmi yetkililere de bilgi verildiğini ancak bunun umursanmadığını dile getiriyorlar. Olaydan sağ kurtulan işçiler, göçüğün yaşandığı bölgede 1 yıldan beri bir kişinin çatlakları tespit amacıyla nöbet tuttuğunu belirterek, “6 Şubatta yaşanan göçük sonrası yolda yaşanan çatlaklara kül dolumu yapılıyordu. Yaklaşık bir yıldan beri çatlakların takibi için bölgede bir bekçi bulunuyor ve hareketlilikte rapor tutup bildiriyordu” diye konuştu. Medyanın olaya gereken önemi vermemesine tepki gösteren işçiler ve göçük altındaki işçilerin aileleri madenin Turgay Ciner’e ait olmasının ve onun medya üzerindeki gücünün bunda etkili olduğu görüşündeler. İşçi aileleri ihmallerin üzerine gidilmediğini ve olayın üstünün örtülmek istendiğini dile getiriyorlar. İddialara ilişkin ne ilgili bakanlardan ne de hükümetten herhangi bir yetkiliden açıklama gelmedi. (HABER MERKEZİ)


AKP BUNU HEP YAPIYOR

Bakan Yıldız’ın söyledikleri söz konusu işçi ölümleri olunca AKP’den gelen ve ‘Pervasızlığın bu kadarı da fazla’ dedirten açıklamaların ilk örneği değil. Başbakan Tayyip Erdoğan da 17 Mayıs 2010’da Zonguldak Karadon Maden Ocağı’nda meydana gelen ve 30 işçinin yaşamını yitirdiği grizu patlamasına ilişkin ‘Bu maden işçiliğinin kaderinde var’ demişti. Aynı olaya ilişkin AKP’nin etkili ve yetkili bir diğer ismi olan Çalışma Bakanı Ömer Dinçer’de ‘madencilerin acı çekmeden öldüklerini’ belirterek “Güzel öldüler” demişti. Karadon’da ölen işçilerden 28’inin cesedine patlamadan 4 gün sonra diğer iki işçinin cesedine ise 8 ay sonra ulaşılmıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer Zonguldak’ta yerel yayın yapan bir televizyon kanalına konuşmuş ve “İlk 19-20 cesedimizde bahsettiğiniz türden herhangi bir şey yoktu. Güzel öldüler. O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini buradan rahatlıkla söyleyebilirim. Hepsi defnedildi, hepsi huzur içindeler” demişti. Ömer Dinçer’in bu sözleri büyük yankı yaratmıştı. Bu sözlerin etkisi sürerken, Türkiye’de yaşanan benzer ‘kazalar’da bir çok işçi yaşamını yitirmiş ve Karadon madenindeki iki işçinin cesedine ancak aylar sonra ulaşılabilmişken Ömer Dinçer herkesi şaşırtan bir açıklama daha yapmıştı. Şili’de maden kazasında yerin 700 metre altında mahsur kalan 33 işçinin yoğun çabalar sonucu 69 gün sonra sağ salim yeryüzüne çıkarılmasını değerlendiren Dinçer, “Biz olsak üç günde çıkartırdık” dedi. “Şayet Şili’de ki gibi Zonguldak’ta grizu patlaması olduğu yerde göçük olsaydı, işçilerimizden hayatını kaybeden olmayacaktı ve sadece 3 günde çıkaracaktık. 560 metrede 3 günde çıkarırdık. Biz çok daha iyiyiz. Şimdi siz madenin bir köşesinde göçük olmuş, öbür tarafta güvenli bir yerde ayrıca bekleyen insanları görüp ‘bizde niye böyle değil’ diyorsanız bize haksızlık ediyorsunuz” diyen Bakan “Çünkü bizim madenlerimizde işçilerimizin güvenle ve aylarca kalabilecekleri güvenli mekanlar var. Onlar geldikleri zaman zaten ona benzer yerlerde dinleniyorlar, yemeklerini yiyorlar” şeklinde konuşmuştu.

ÖNCEKİ HABER

Mahkemeye giderken dayak yedik

SONRAKİ HABER

EMEP: Neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa