19 Temmuz 2008 00:00

Hayatın renkleri soldurulamaz!

Hayat TV gerçekleri söylediği için yayını durduruldu…Toplumsal ve siyasal sistemi denetimi altında tutanlar, mevcut sistemin meşruluğunu benimsetmek ve onu sürekli kılmak için ülke içindeki tüm bilgi alışverişi ve kitle iletişimini de elinde tutmayı ve denetimi altına almayı istiyorlar

Paylaş

Hayat TV gerçekleri söylediği için yayını durduruldu…
Toplumsal ve siyasal sistemi denetimi altında tutanlar, mevcut sistemin meşruluğunu benimsetmek ve onu sürekli kılmak için ülke içindeki tüm bilgi alışverişi ve kitle iletişimini de elinde tutmayı ve denetimi altına almayı istiyorlar.
Devletin merkeziyetçi, hantal yapısı ve yöneticileri ile toplum arasında yabancılaşma giderek derinleşiyor. Çağın gerisindeki yasalar toplum gerçeğine artık dar geliyor.
İnsanın yaşamını daraltan, varlığını yok eden, özgürlüğünü kısıtlayan her uygulama, doğrudan doğruya halkın varlığına yönelik bir saldırı olarak düşünülmelidir. Bugün Türkiye’de demokrasinin temel koşulu olan düşünce ve anlatım özgürlüğünün demokratik rejime uygun bir tarzda düzenlenmeyişi sonucunda kitap, gazete ve dergi toplatmalar, TV kapatmalar, yazarlar ve gazeteciler için verilen mahkumiyet kararları gündemden eksik olmuyor.
Hayat TV’nin kapatılması bu halkanın ne ilki ne sonuncusudur.
Kendi çıkarlarıyla toplumun gelişmesi arasında karşıtlık yaratan bu durumda değişik düşüncelerin yayılmasına karşı durmaları gerekecektir. Bunu açıkça, açık yüreklilikle söyleyemedikleri, ortaya koyamadıkları için kendilerini değil de devleti, milleti korumaya çalıştıklarını ileri sürerler, ‘Türklük aşağılandı... Ülke bölünüyor.. Devlet elden gidiyor...’ tellalığı yaparlar. Düşünce farklılığını düşmanlığa dönüştürür, ‘vatan haini’ yaratır, hedef gösterir, hatta bir tetikçi bulur ve katlederler.
Devletin kendi vatandaşlarını farklı düşünce ve görüşlerinden dolayı bastırma, imha ve inkar etmesi, ne devlete ne de topluma bir yarar getirecektir. Tarih bizlere, temel insan hakları için mücadele eden toplumsal uyanışın çağ dışı yasaklarla ve yasalarla bastırılamayacağını defalarca göstermiştir.
Demem o ki; toplumu ve toplum hayatını kıskaç altına alan zihniyete ve yasaklara karşı, uyanık ve uyarıcı olmak, cesur ve mücadeleci olmak zorundayız.
Bu konuda tüm demokrasi güçlerinin, yasaların bir baskı aracı olmaması gerektiğini, bu yasaların içeriği itibariyle devleti ve kurumlarını yurttaşlarına karşı tabulaştırarak korumakta olan çağ dışı bir düzenleme olduğunu, düşünce ve basın özgürlüğünün tam olarak kullanılmasının önünde önemli birer engel teşkil ettiğini bir kez daha ifade edip işin vahametine dikkat çekmeleri gerekiyor.
Bu düşünceler ışığında Hayat TV’nin kapatılmasını bir kez daha kınıyor, çağ dışı yasaların bir an önce gündemden kaldırılmasını talep ediyoruz.
Hayatın renkleri soldurulamaz.Hayat karartılamaz…
Evet… Şimdi ”Hayat ne bir yas, ne bir bayram günüdür.
Hayat mücadele günüdür!..”
(*) Şair
A. Hicri İzgören*
ÖNCEKİ HABER

Varto depremi fotoğraflarıKoğ Şenliği’nde

SONRAKİ HABER

ZEUS SUNAĞI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa