21 Temmuz 2008 00:00

DTP’de yeniden Türk dönemi

DTP’nin 2’nci Olağan Büyük Kurultayı’nda genel başkanlığa yeniden Ahmet Türk seçilirken, Emine Ayna da eş başkan olarak Parti Meclisi’nde yer aldı.

Paylaş

DTP’nin 2’nci Olağan Büyük Kurultayı’nda genel başkanlığa yeniden Ahmet Türk seçilirken, Emine Ayna da eş başkan olarak Parti Meclisi’nde yer aldı. “Birlik, bütünlük” vurgusunun öne çıktığı kongrede, çatı partisine özel yer verildi. Türkiye’de siyaset alanındaki boşluğu, “ezilenleri, emekçileri, farklı kültürleri ve bir arada özgürlük talep edenleri buluşturacak bir çatı partisi”nin doldurabileceği ifade edildi. Atatürk Spor Salonu’nda dün yapılan ve 20 bini aşkın kişinin katıldığı kongrede, salona sığmayan partililer bahçede ve yolda gruplar halinde halaylar çektiler; ortak sofralar kurup yemeklerini yediler, uzak yerlerden gelenler de buldukları yeşilliklere uzanarak dinlendiler.
“Birlikte Yaşam, Birlikte Çözüm” ve “Demokratik Türkiye için Demokratik Özerklik” pankartının açıldığı Kongre Salonu’nda Kürt sorununa demokratik, barışçıl çözüm isteyen pankartlar ile kadının özgürleşmesine yönelik çok sayıda pankart da yer aldı.
Medyada “şahinler-güvercinler” denilerek ayrıştıkları öne sürülen Ahmet Türk ile Emine Ayna, milletvekilleri ile birlikte salona girerken, yoğun alkış ve tezahüratla karşılandılar. Kongrede sık sık “Sayın Öcalan” sloganı atılırken, Divan başkanlığına getirilen DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş, kongrenin “DTP bölünüyor” iddialarına güçlü bir cevap olacağını söyledi.
DTP Genel Başkan Vekili Emine Ayna ise konuşmasına eski Eş Başkan Nurettin Demirtaş’a yönelik haksız suçlama, tutuklama ve askere alınmaya vurgu ile başladı. Ergenekon’a değinen Ayna, Ergenekon’un “üç-beş komutanın bir araya gelip darbe planları yaptığı, hukukun da bunun gereğini yaptığı” gibi gösterilemeyeceğini kaydederek, ABD ve NATO tarafından üye ülkelere yayılan “gladio” tipi örgütlenmenin ittihatçılar eliyle gerçekleştirildiğini, derin devlet örgütlenmesinin Kürtlere karşı Ergenekon yapılanmasına dönüştüğünü söyledi. Ayna, soruşturmaya darbecilerin dahil edilmemesini eleştirerek, “AKP Hükümeti’nin Başbakanı Erdoğan hâl⠑Türkiye’de yaşayan herkes Türktür’ zihniyetiyle hareket etmektedir. Ergenekon, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden besleniyor. AKP Ergenekon’un Kürtlere yaptığı hukuksuz uygulamalardan rahatsız değildir” dedi. Çatı partisi çalışmalarına da değinen Ayna, “Eşit ve özgür bir Türkiye’de birlikte yaşamı esas alan tüm çevreler, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratikleşmesi hareketi olan çatı partisinde bir araya gelmeli” çağrısı yaptı.
‘Çatı partisi’ vurguları
Kongre’de konuşan DTP Eş Başkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya ise bugüne kadar Türkiye'de yaşayan diğer kesimlerle ortaklaşacak bir mücadele hattı izleyemediklerini belirterek, son konferansta çatı partisi yönünde kararlı bir idarenin ortaya konduğunu aktardı. Sarıkaya, bu konuda SDP ve EMEP başta olmak üzere çeşitli çevrelerle olumlu görüşmeler yapıldığını bildirdi. Geçmişte yapılan seçim birliklerin yeterli olmadığını belirten Sarıkaya, bu sefer küçük hesapların bir ileri adım atılmasına engel olmaması konusunda herkesi hem fikir olduğunu kaydetti.Konuşmasında parça parça kurtuluş olamayacağını vurgulayan ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras da, demokrasi ve özgürlükten yana olanların biraraya gelerek ülkenin kabuğunu kırmaya hazır olduğunu söyledi. Uras, kurulacak çatı partisinin yüzünü sadece batıya değil, Mezepotamya'ya da dönmesi gerektiğini kaydetti.
Daha önce başkanlığına aday olduğunu açıklayan Mahmut Alınak, kongrede yaptığı konuşmasında Türk'ün aday olacağını duyduğu için "gönül rahatlığıyla" adaylıktan çekildiğini açıklarken, siyasi yasağı kalkan Hakkari Bağımsız Milletvekili Hamit Geylani ise DTP'ye katıldı. Böylece DTP'nin Meclis’teki milletvekili sayısı 21'e yükseldi.
Türk oyların tamamını aldı
Kongre sonunda yapılan ve tek liste ile gidilen seçimlerde ise Ahmet Türk kullanılan 587 oydan geçerli 574 oyun tamamını alarak başkan seçildi. Parti Meclisi seçimlerinde ise geçerli 571 geçerli oyun tamamını alan Emine Ayna Eş Başkan oldu.
DTP Kongresi’ne, EMEP Başkanı Levent Tüzel, Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, SDP Başkanı Filiz Koçali, DTP’li belediye başkanları, DEP eski milletvekilleri Hatip Dicle ve Selim Sadak, DEHAP eski Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye Yeşiller Partisi’nden Bilge Contepe, Öcalan’ın kardeşleri Fatma ve Mehmet Öcalan, Türkiye Barış Meclisi temsilcileri, KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri, Sine-Sen Başkanı Sinan Çetin, AB Parlamentosu’ndan Feleknas Uca, Danimarka Sosyalist Halk Partisi Üyesi Serdal Belli, İngiliz İşçi Partisi’nden Richard Howitt, Alman Parlamento’sundan Ulla Yelpke, Alman Sosyalist Partisi’nden Jurgen Klute, PASOK temsilcisi Konstantinos Foutzopolous, İngitere Büyükelçisi Müsteşarı Philippa Sounders, AB Parlamentoları Üyesi Soren Sondergaard’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda konuk katıldı. (Ankara/EVRENSEL)

Türk alkışlarla karşılandı

Ayna’dan sonra salonun coşkulu alkışları ile kürsüye gelen Ahmet Türk, DTP için demokrasinin sadece bir yöntem olmadığını, özgürlükçü siyaset felsefelerinin temel dayanağı olduğunu belirterek, büyük bir misyon üstlendiklerini ifade etti. Türk, “Bugün partimizi kapatabilirsiniz, hatta bizi tutuklayıp cezaevine de atabilirsiniz. Ama şu bir gerçek ki Kürtleri asla ve asla susturamazsınız” dedi. Partilerini kapatmak yerine, “Gelin Kürtlerle diyaloga girin” diye seslenen Türk, diyalog kapılarının açılmasını, silahın hak arama aracı olmaktan çıkartılıp demokratik, barışçıl bir siyaset alanı yaratılmasını istedi. Kendilerine, “Bizim belirlediğimiz sınırlar içinde siyaset yapabilirsiniz, aksi takdirde sizi kapatırız” denildiğini, halkın partisi olmaktan çıkarılıp devlet partisi haline getirilmek istendiklerini kaydeden Türk, iktidar-muhalefet arasındaki gerginliklerin “iktidar savaşı” olduğunu kaydetti.
“Fırat’ın batısındaki Ergenekon’u soruştururken, doğusundaki Ergenekonları açığa çıkarmamak, hukuk dışı yapılanmadan arınma sürecini eksik bırakacaktır” diyen Türk, darbe girişimlerinin ve darbelerin siyasal tarih çöplüğüne atılmasını istedi. Öcalan’ın çözüme ilişkin önerilerine atıfta bulunan Türk; “Sayın Öcalan, ‘Farklı kimlik ve kültürler Anayasal güvence altına alınsın, silahlar bir ayda bırakılır’ diyor. Önemli ve tarihi bir çağrıdır. Uzatılan bu barış eline ağırlaştırılan tecrit politikalarıyla ve onur kırıcı uygulamalarla karşılık verilmesi provokasyondur ve çözümsüzlüğü derinleştirir” diye konuştu. “Bu ülkeye yeni bir ruh, yeni bir siyasal anlayış gerektiği” tespiti ile çatı partisine değinen Türk, “Siyaset alanındaki bu boşluğu, Türkiye’nin ezilenleri, emekçileri, farklı kültürleri ve bir arada özgürlük talep edenleri buluşturacak çatı partisi dolduracaktır” dedi. Türk, bunu halkların kardeşliği için istediklerini ifade etti.

Tüzel: Geleceğin barış ve kardeşlik ülkesini kuracağız

DTP Büyük Kongresi’nde konuşan Levent Tüzel, Türkiye’nin hükümetiyle, yargısıyla, askeriyle halk iradesi tanımayan bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye halkının DTP’ye ihtiyacının olduğunu söyledi. DTP’nin AKP gibi baskılara ve insanlık suçlarına ortak olan bir parti olmadığına dikkat çeken Tüzel, DTP’yi kapatma girişimini Kürt halkının iradesine bir saygısızlık olarak nitelendirdi.
Ergenekon soruşturmasına değinen Tüzel, buz dağının yalnızca görünen yüzüyle uğraşıldığını, kontrgerilla, Jitem ve Özel Harp Dairesi gibi örgütlenmelerin içindeki bazı güçlerin AKP’ye karşı oldukları için yargı önüne çıkarıldıklarını ifade etti.
Gerçek anlamıyla demokrasi isteniyorsa yaşananlara emek ve demokrasi güçlerinin müdahalesinin gerektiğini kaydeden Tüzel, “Şemdinli, Kulp’taki toplu mezarlar, köy baskınları, Bin Operasyonlar, Susurluk, Sivas, Çorum, hepsi aydınlatılmalıdır” dedi. AKP’yle aynı konuma düşmemek için Türkiye’deki sosyalist, sol hareketlerin Ergenekon sürecinde sessiz kaldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Tüzel, tartışmaları süren çatı partisinin ilk köşe taşının, Ergenekon soruşturmasının AKP karşıtlarıyla sınırlı kalmaması için yürütülecek bir demokrasi mücadelesi olabileceğini vurguladı. Halk iradesini tanımak istemeyenlerin Hayat Televizyonu’nu Kürt halkının yanında yer aldığı ve Newroz görüntülerini yayınladığı için kapattıklarını hatırlatan Tüzel, “İşte AKP’nin gerçek yüzü! Bu ülkede demokrasi, barış, eşitlik diyen herkes halkın televizyonuna sahip çıkmalı” dedi. Kürtlerin ne istediklerini Demokratik Özerklik ile ortaya koyduklarını belirten Tüzel, “Bunun adı demokrasidir, demokratik bir halk iktidarında bir arada yaşamaktır. Biz de bu projeye ‘evet’ diyoruz. Geleceğin güzel ülkesini, bizim, EMEP’in bağımsız demokratik Türkiye dediğimiz ülkeyi, demokrasiyi ve özgürlüklerimizi, sendikalaşma ve örgütlenme; toprağı işleme hakkımızı, temiz bir çevrede yaşama hakkımızı hep birlikte mücadele ile kazanacağız. Çatı partisi ile daha hızlı, daha güçlü birlikte olmayı diliyoruz” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)


Notlar... Notlar... Notlar...

* Kongrede AB Parlamentosu Üyesi Feleknas Uca, Danimarka Sosyalist Halk Partisi Üyesi Serdal Belli, İngiliz İşçi Partisi Üyesi Richard Howitt, Alman Parlamento Üyesi Ulla Yelpke ve Sol Parti MYK Üyesi Jurgen Klute da birer konuşma yaptı.
* KESK Başkanı Sami Evren, "Halkın vicdanında beraat eden DTP, kapatılsa da halkın gönlünde kapatılamaz" dedi. Evren, emekçilerin birleşik hareket beklentisine dikkat çekti.
* DTP Kadın Meclisi adına konuşan Vesile Tuncay, AKP'nin kadına bakış açısının Kürt halkına uyguladığı inkar ve imha politikasından farklı olmadığını söyledi.
* Yurtsever Demokrat Gençlik Hareketi adına konuşan Cezmi Altıntaş, anadilde eğitim talebinin önemini belirterek, Kürt gençlerinin baskılar ve tutuklamalarla siyaset dışına itilmek istendiğini söyledi.
* Aram Dikran konseri de DTP kongresine coşku kattı
Sultan Özer / Cem Gurbetoğlu
ÖNCEKİ HABER

Alman dağcılar serbest

SONRAKİ HABER

EMEK DÜNYASI

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...