TGDP: Tutuklu gazeteci sayısı 105 oldu

Açıklamada, RSF’nin Aralık 2011’de yayınladığı raporda Çin’in gazetecileri en fazla tutuklayan ülke olma özelliğinin kaybetmediğinin vurgulandığını bunun yanı sıra Çin’i İran ve Eritre’nin takip ettiğinin belirtildiği hatırlatıldı. Açıklamada, raporun bu verilerinin somut olmadığı belirtilerek, “Peki neye dayanarak? Dayanaktan yoksun bir açıklama bu. Çünkü aynı raporda ‘Bu üç ülkede hapiste olan toplam gazeteci sayısı belirsiz’ diyor. Sayı belirsizse Çin’i Dünya birincisi ilan etmenin ayakları havada kaldığı da yalın bir gerçektir. Aynı raporda ‘Tutuklu gazeteciler ile ilgili sayı yalnızca 2011’de hüküm giyen gazeteci sayısıdır. Bu sayı, daha önce başlayan davalardan tutuklu olan gazetecileri ve 2011’de davası sürenleri kapsamıyor’ diyor. Bu da tek ülkeler bakımından toplam tutuklu gazeteci sayısını belirleme çabası ve kaygısından uzak kasıtlı bir politik tutumun yansımasıdır” denildi.

RSF VE CPJ, ABD DIŞ POLİTİKASI GÜDÜMÜNDEDİR

Açıklamada, “RSF’nin ABD’nin dış politikasının güdümünde olduğunu biliyorduk ama bu ölçüde nesnelliğini yitireceğini beklemiyorduk” denilerek, tutuklu gazeteci bakımından Türkiye’de cezaevlerinden 105 gazetecinin bulunduğunu, bu bakımdan Türkiye’nin Çin ve İran’ın ilerisinde birinci konumda olduğu vurgulandı. Açıklamada, yakın zamanda Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) de Türkiye’de sadece 8 gazetecinin tutuklu bulunduğunu açıkladığı hatırlatılarak şunlar kaydedildi: “Türkiye’deki tutuklu gazeteciler gerçeğini önemsizleştirmiş, Çin, İran ve Suriye’yi hedef tahtasına oturtmuştu. Sonuç olarak RSF ve CPJ, ABD dış politikası güdümündedir. Nesnelliği en azından tartışmalıdır. ABD’nin hedefine koyduğu ülkeleri hedef tahtasına oturtma kaygısıyla hareket ediyorlar. Yakın zamana kadar Türkiye’de tutuklu gazeteciler gerçeğini görmezlikten geldiler, şimdi görmezlikten gelemiyorlar. Bu elbette olumludur. Ama maalesef nesnellikten de uzaktır.” (Ankara/DİHA)