22 Temmuz 2008 00:00

Kıdem tazminatının kaldırılma taktikleri

Uzun zamandır ara sıra sözünü edilerek alıştırmaya çalıştıkları kıdem tazminatının kaldırılması son zamanlarda Çalışma Bakanı tarafından da açıkça telaffuz edilmeye başlandı.

Paylaş

Uzun zamandır ara sıra sözünü edilerek alıştırmaya çalıştıkları kıdem tazminatının kaldırılması son zamanlarda Çalışma Bakanı tarafından da açıkça telaffuz edilmeye başlandı. Daha önceleri de değişik zamanlarda kıdem tazminatının kaldırılmasından bahsedilerek emek güçlerinden gelen tepkileri ölçme fırsatı bulan AKP ve sermaye güçleri şimdi uygun zamanın geldiğini düşünüyor olacaklar ki daha sık bir şekilde kıdem tazminatının kaldırılacağını telaffuz etmeye başladılar.
Peki neye göre bu uygun zaman? Daha önce değişik zamanlarda emekçileri arkadan hançerleme olarak da adlandıra bilinecek değişiklere imza atan AKP ve sermaye güçleri -ki bunun en iyi örneği depremden sonra çıkan emeklilikle ilgili olan yasadır- Ergenekon operasyonuyla halk arasında bir bölünme yaratmıştır. Bunun yanı sıra artık burjuva iktisatçılarının bile sıkça tekrar ettiği yaklaşan kriz söz konusudur ve alınması gereken önlemler vardır. AKP bir yandan hızla değişen gündemi kendi lehine çevirip yaklaşan yerel seçimlerden karlı çıkmayı hesaplarken diğer yandan da IMF – AB politikalarına uygun emekçilerin haklarını gaspa devam ediyor. Televizyon ekranlarında TOBB yöneticileriyle arasının kötü olduğu dedikodularıyla halkı oyalarken diğer koldan da onların yıllardır beklediği müjdeyi yani kıdem tazminatının kaldırılacağı müjdeyi vererek asıl yüzünü göstermekten geri durmuyor. Bu süreçte her türlü muhalif harekete de acımasızca saldırmayı da ihmal etmiyor. Bunun son zamanlardaki en net örneklerinden biride HAYAT TELEVİZYONU’nun yayınının durdurulmasıdır.
İş kanunu değiştirildiğinde aslında kıdem tazminatıyla ilgili değişikler o zamandan kanunda yer almıştı. Ancak AKP bunu o günün koşullarında emek güçlerinden gelecek tepkiyi de göz önüne alarak ileri bir tarihe ertelemeyi daha uygun bulmuş olacak ki 4857 sayılı iş kanununda adı geçen fonu kurmamıştı..
Ankara’da değişik sektörlerde çalışanların ortak yaşadıkları emekçi semtlerinden biri olan Mamak’ta halk sık değişen gündem arasında kendiyle ilgili Kıdem Tazminatının kaldırılmasının farkındadır. Ama kanun hakkında yeterli bilgisi olmadığı için tepkisini tam örgütleyememektedir. Genellikle kulaktan dolma veya Burjuva yanlısı medyanın haberleriyle bilgilenmektedir. Beklenen odur ki bundan da sermaye ölümü gösterip sıtmaya razı etme yöntemini kullanacaktır. Ortalıkta ilk önce kıdem tazminatının kaldırılacağı söylentileri bilerek yayılacak daha sonra mevcut çalışanların bundan muaf tutulacağı açıklanacak böylelikle bugün örgütlü olan kesimler üstünde bir rehavet havası estirilecektir. Böylece emek güçleri arasında yeni bir bölünme yaratabilecektir. Sermaye güçlerinin buna benzer hak gasplarını içeren yasaların değişimi ve uygulanmasının yaz aylarına denk getirilmesi tesadüf değil tam aksine planlı bir harekettir.
Mamak’ta devlet dairelerinde çalışan küçük bir kesimin dışında sabit işi bulunan insan pek fazla yoktur. Tekstil atölyeleri ve İnşaat sektörün de çalışanların ağırlığında olan bir ilçe olduğu düşünüldüğünde zaten sürekli olarak bir sigorta pirimi yatırılmadığından emeklilik buralarda çalışanlar için hayal bile değildir. Asıl güzel olan da burada başlamaktadır. İnsanlar özellikle genç kuşak yani yasalar yüzünden matematiksel olarak emekli olması muhtemel olmayan işçiler asıl tepki verenler durumundadır. Bunların yanında Metal sektöründe MİTAŞ gibi fabrikalarda çalışan işçiler ve değişik kamu işyerlerinde taşeronda çalışan işçiler ve yevmiyeci çalışan temizliğe giden kadınlar bile bir şekilde kıdem tazminatının kaldırılmasından haberdarlar ve bunu istememektedirler. Buna benzer tepkileri hayatın her alanında görmek mümkündür aslında herkes bir yerlerden bugünkü AKP Hükümeti üstünden sistemi eleştirmektedir. Mevcut durum üstünden tespitler yapmaktadır.
Emek güçlerine düşen doğal görevde burada başlamaktadır. Bize dayatılan gündem dışında halkın gündemini oluşturmak zorundayız. Var olan tepkileri doğru kanallara akıtıp bunları sisteme ve bugünkü uşağı olan AKP’ye karşı örgütlemeliyiz. Kıdem tazminatı kazanılmış bir haktır ve pazarlığı yapılmaz. Hele ki bugün çalışan bizlere rüşvet maiyetinde olan kazanılmış haklar korunacaktır alternatifini kabul edip çocuklarımızın geleceğine ipotek koydurmayı kabul etmek kesinlikle geleceğimiz olan çocuklara ihanettir.
Can Yücesoy -İşçi (Mamak/ANKARA)
ÖNCEKİ HABER

Geleceğimizi kararttırmayacağız

SONRAKİ HABER

24 Temmuz’da her yerde…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...