01 Ağustos 2008 00:00
Olmert istifa ediyor
Hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarından dolayı bir süredir baskı altında bulunan İsrail Başbakanı Ehud Olmert, partisi Kadima başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını ve yeni lider seçildikten sonra istifa edeceğini açıkladı.
Hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarından dolayı bir süredir baskı altında bulunan İsrail Başbakanı Ehud Olmert, partisi Kadima başkanlık seçimlerinde aday olmayacağını ve yeni lider seçildikten sonra istifa edeceğini açıkladı.
Olmert, İsrail televizyonlarından canlı yayınlanan açıklamasında, aleyhindeki yolsuzluk soruşturmasının ailesine zarar verdiğini, bu nedenle istifa kararı verdiğini söyledi. Masumiyetini kanıtlamaya kararlı olduğunu söyleyen Olmert, kendisini bu konumda olmayarak daha iyi savunacağına inandığını kaydetti. Olmert hakkındaki yolsuzluk soruşturması, Amerikan vatandaşı Morris Talanskynin 2006 yılında Olmertin seçim kampanyası için yaptığı bağışların usulsüz olduğu iddiasıyla açılmıştı.
Önce Busha söylemiş
İstifa kararını açıkladığı basın toplantısında Olmert, başbakanların bile sorgulanabildiği bir ülkenin başbakanı olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Olmert, başbakanların hukukun üzerinde olmadığını, ancak altında da olmadığını kaydederek, hukuk sistemi içerisinde kendisini temize çıkaracağına inandığını söyledi.
İsrail başbakanı, konuşmasının sonunda, kendisine başbakan olma şansını veren halka minnettarlığını ifade etti ve hiç soru kabul etmeden, basın toplantısından ayrıldı. Öte yandan Olmertin, açıklamasından önce ABD Başkanı George W. Bushu arayarak, kararı ile ilgili kendisini haberdar ettiği bildirildi.
Lübnana saldırı sonun başlangıcı oldu
Ehud Olmerti, 17 Eylüldeki Kadima seçimlerinde aday olmamaya götüren nedenlerin başında ise 2006 yılında, iki askerinin kaçırılmasının ardından Hizbullahla girişilen 33 günlük savaştaki başarısızlıklarla geçen yıllardaki adının karıştığı yolsuzluk ve en son bu yıl Olmertin başını oldukça ağrıtan rüşvet skandalları geliyor.
İkinci Lübnan savaşı olarak adlandırılan ve 2006 yılı yazında Hizbullah ile yapılan savaştaki başarısızlıkları araştırmak üzere çok sayıda komisyon kurulmuş, bu arada Genelkurmay Başkanı Dan Halutz, başarısızlıkların sorumluluğunu üstlenerek istifa etmiş, savaşla ilgili olarak kurulan Winograd Komisyonu ise Olmerti aklamıştı. Ancak, İsrail kamuoyunun gözünde Olmert, savaşın doğru yönetilemediğinin sorumlularından biri olarak kaldı ve günlerce süren gösterilerle istifaya çağrıldı.
İsrailin Kanal 10 televizyonunun yayımladığı bir anketin sonuçları da halkın yüzde 77sinin, Olmertin başbakanlık görevi sırasındaki performansından hoşnut olmadığını ortaya koydu. Ankete göre ankete katılanların yüzde 36sı, başbakan olarak muhalefet partisi başkanı Binyamin Netanyahuya destek veriyor. Kadima Partisinde liderlik için yarışan Dışişleri Bakanı Tzipi Livniyi destekleyenlerin oranı ise yüzde 24.6 oldu.
Yolsuzluk iddiaları bitmiyor
Olmertin, Kudüsteki Cremieux Caddesinde satın aldığı evi, müteahhidine sağladığı kolaylıklar sonucu benzerlerinden çok ucuza aldığıyla başlayan yolsuzluk iddialarını daha sonra Maliye, Sanayi ve Ticaret bakanı olduğu dönemlerdeki tasarruflarıyla ilgili iddialar ve soruşturmalar takip etti. İsrail başbakanının, Halk Bankasının özelleştirilmesinde, arkadaşı olan bazı iş adamlarını kayırdığı iddiasının yanı sıra Ticaret bakanlığı dönemindeki usulsüz atamaları da soruşturma konusu edilmişti.
Olmert, Bank Leumi iddialarıyla ilgili olarak geçen yıl ekim ayında polis tarafından sorgulanmış, ancak iddialardan bir sonuç çıkmamıştı.
Olmert ile ilgili kamuoyunu en fazla meşgul eden konu ise Kudüs belediye başkanlığı ve genel seçimler öncesinde, Morris Moşe Talansky adlı Amerikalı zengin bir Yahudi iş adamından milyonlarca dolarlık fon sağladığı yolundaki suçlamalar oldu ve bu iddialar nedeniyle, İsrail başbakanı polis müfettişlerince 3 kez sorgulandı. Olmert ailesinin, yurtdışına yaptıkları gezilerin masraflarının bir seyahat firmasınca ödendiği yolunda iddialar da bulunuyor.
Kim, nasıl değerlendirdi?
Olmertin istifa kararını açıklamasının ardından Filistin ve ABD yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, barış sürecinin kişilere bağlı olmadığı ifade edildi ve görüşmelerin aksamadan devam edeceği vurgulandı. Filistin yönetimi adına müzakereleri sürdüren yetkililerden Saeb Erekat, Olmertin istifa kararına rağmen bu yıl içinde anlaşmaya varmak için gayretlerini sürdüreceklerini söyledi. Filistin lideri Mahmud Abbasın da danışmanı olan Erekat, Filistinlilerin tek bir parti ya da kişiyle değil, tüm İsraillilerle barış sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Erekat bu açıklamaları Washingtonda, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Riceın katılımıyla yürütülen üçlü görüşmelerin ardından yaptı.
ABD Dışişleri sözcülerinden Sean McCormack da Bush yönetiminin Ortadoğuda barış sağlamak üzere her İsrailli liderle çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
Filistin Yönetimi Devlet Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Filistin lideri Mahmud Abbas, Olmertin kararını İsrailin iç meselesi olarak değerlendirdi. Abbas, Olmertin yerine gelecek isimle de çalışacaklarını belirtti. Abbasın sözcüsü Nebil Ebu Rudeyna tarafından yapılan açıklamada, Filistin yönetimi ister Olmert, ister başkası olsun, İsrail başbakanı ile muhataptır. Filistin yönetiminin asıl isteği, barışa bağlı bir İsrail başbakanının olmasıdır denildi. Hamas sözcülerinden Sami Ebu Zühri ise Olmertin kararını kendileri için bir zafer olarak nitelendirdi. (DIŞ HABERLER)
Ehud Olmert
İsrail Başbakanı Ehud Olmertin politik kariyeri ve ünü, eski Başbakan Ariel Şaronla ilişkisine dayanıyor. Eylül 1945 yılında, Filistin, İngiliz mandasındayken doğan Olmert, İsrail meclisine ilk defa 28 yaşında seçildi ve ilk defa 1988-90 arası hükümete girdi. 1999da Likud Partisi başkanlığı için Ariel Şaronla yarıştılar ve büyük farkla Şaron kazandı. Ancak 2003te Şaron, Olmerti başbakan yardımcısı olarak hükümetine aldı. Aynı zamanda Olmert, birçok konuda Şaronun danışmanlığını da üstlenmişti.
Batı Şeriadaki İsrail yerleşimlerinin genişlemesi için çağrı yapan Olmert, bir yandan da Gazzeden çekilmeyi destekledi. 2005 yılında Likud Partisinden ayrılarak Kadima Partisini kuran Şaronun ilk takipçilerinden oldu. Ocak 2006da başbakan Şaron komaya girdiğinde Olmert, partisi Kadimaya başkanlık ve vekaleten başbakanlık yaptı. Şaronun iyileşmesinden umut kesilince, 3 ay sonra başbakan oldu.
Kariyerine en büyük darbeyi 2006 yılında Hizbullaha karşı başlattığı operasyonda yaşanan yenilgiyle alan Olmert, yenilgiyi araştırmakla görevli Winograt Komisyonu tarafından epey zorlandıysa da bu süreci koltuğundan olmadan kapatabildi.
Olmertin politik yaşamı hiçbir zaman finansal soruşturmalardan kurtulmadı. 1996da, 1988 seçimlerinde yapılan yolsuzlukla ilk defa suçlandı ve aklandı. 2004 yılında bir iş adamından rüşvet aldığı için yine bir soruşturmaya uğradı, fakat bu sefer de dava açılamadı. 2001 yılında Ticaret bakanlığı yaptığı sırada arkadaşına ait bir şirkete imtiyaz tanıdığı için ve 2005te Maliye bakanı iken benzer bir olay sebebiyle suçlanıyor. Hakkında lüks yaşam tutkusu ve ailesinin aşırı harcamaları sebebiyle çeşitli iddialar sık sık gündeme gelmişti.
Kadimanın muhtemel başkan adayları
Olmertin istifa kararının ardından koalisyon hükümetinin büyük ortağı Kadima Partisinden birçok bakanın liderlik yarışına hazırlandığı söyleniyor. Kadima Partisi üyeleri, 17 Eylülde yeni liderlerini seçmek üzere oy verecek. O zamana kadar Olmert, emanetçi olarak başbakanlığı sürdürecek.
Olmertin yerini almak için en güçlü adaylar arasında ise nispeten kısa siyasi kariyerine rağmen Olmertin yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve İsrailin Gazze Şeridinden çekilmesi planının mimarı Tzipi Livninin adı geçiyor. Eski Başbakan Ariel Şaronun yetiştirdiği söylenen Livni, partinin merkez kesiminden adı yolsuzluğa karışmamış nadir isimlerden biri. Eski bir MOSSAD ajanı olan Livni, İsrailin bir Filistin devletiyle bir arada var olabileceği tezinin en ateşli savunucularından.
Diğer güçlü lider adayları arasında şu anda üç başbakan yardımcısından biri ve Ulaştırma Bakanı olan Şaul Mofaz, Kamu Güvenliği Bakanı Avi Dihter ve Fas doğumlu İçişleri Bakanı Meir Şitrit var.