01 Ağustos 2008 00:00

DURUM

Merakla beklenen karar çarşamba günü akşama doğru çıktı. Anayasa Mahkemesi AKP’nin kapatılmaması yönünde karar verdi

Paylaş

Merakla beklenen karar çarşamba günü akşama doğru çıktı. Anayasa Mahkemesi AKP’nin kapatılmaması yönünde karar verdi. Böylece karar, orta yolda uzlaşma yönünde yapılan çağrılar doğrultusunda alınmış oldu. Şimdi kapatılsın, kapatılmasın diye kutuplara ayrılanlar, halkı “dinci-laikçi” olarak bölmek isteyenler dahil herkes kararı kendisine göre yontuyor ve hemen hemen herkes bu durumdan memnun. Ergenekon İddianamesi’nde somutlaşan uzlaşmanın, kapatma davasında da sağlandığı açıkça belli oldu. Askeri hakimin AKP’nin kapatılması için oy vermemesi, bu uzlaşmanın somut kanıtı gibi ortada duruyor. ABD ve AB’de kapatılma istemiyordu. Böylece uzlaşma içte ve dışta tamamlanmış oldu. Ama bizim için önemli olan bu kararın işçi ve emekçi halk açısından ne ifade ettiğidir. Sorunu bu açıdan kısaca irdelemek gerekiyor.
AKP ve onun kurduğu hükümet kuruluşundan bu yana uluslararası büyük sermaye çevrelerinin ve büyük devletlerin istedikleri, dayattıkları politikaları uyguladı. Ekonomide ve politikada uygulanan bu politikalar, halkın daha da yoksullaşmasına, ülkenin dışa daha bağımlı hale gelmesine, ülkenin zenginliklerinin hoyratça yağmalanmasına kapıyı ardına kadar açtı. Uluslararası finans çevrelerinin güvenilir adamı Kemal Derviş’in yaptığı programa titizlikle bağlı kalındı.
Bugün ülke tatlı faiz kârlarının vurulduğu, dış borçları ve cari açığı giderek büyüyen bir rotada ilerliyor. Hükümet her fırsatta bu rotadan sapmayacağının güvencelerini uluslararası büyük sermaye çevrelerine veriyor. Bu nedenle JP Morgan’ın AKP’nin kapatılmayacağını iki gün önceden ilan etmesinin şaşılır bir yanı bulunmuyor. Demek ki bu karar iç ve dış büyük sermaye çevrelerinin ve onların uzantılarının istedikleri bir karardı ve bu gerçekleşti. AKP kapatılsaydı da bu çevreler kendilerine hizmet edecek yeni bir hükümet bulacaklardı. Ama sağlanan “istikrarın” bozulmaması, tatlı kârların kısa bir süre için bile olsa kesintiye uğraması tehlikesinin yaşanmaması gerekiyordu. Bu sağlandı.
Dışa yönelik bu uzlaşma, içeriye yönelik uzlaşma ile tamamlandı. Ergenekon İddianamesi bu uzlaşmanın belgesi olarak ortada duruyor. “Askeriye ve mülkiye” -mülkiyeden kasıt hükümet ve onun uygulamalarıdır- anlaştı ve uzlaştı. Halka karşı uygulanan politikalarda zaten bir anlaşmazlık bulunmuyordu. Ancak Ergenekon dahil “eski çetelerle” hesaplaşmanın sınırları ne olacak, din politikada hangi sınırlarda, ne kadar kullanılacak, bu konularda genel bir uzlaşma sağlanmış görünüyor. Ama her uzlaşma gibi bu uzlaşma da güçler dengesine ve bunun değişken özelliklerine bağlı.
Ancak bu uzlaşma ekonomi ve iç politika ile sınırlı değil. Son günlerde İran sorunu olarak yansıtılan sorunda girilen uluslararası ilişkiler ve bunların hızlanması, işbirlikçi egemen sınıfların bölgede oynayacakları rol konusunda da epeyce mesafe alındığını ortaya koyuyor. Bu gerici politikalar, hükümet ve genel olarak işbirlikçi egemen sınıflar tarafından halka “Türkiye’nin bölgede çok yönlü, bağımsız politikalar uygulayarak gücünü artırması” olarak takdim ediliyor. Böylece halk, ülkenin halkın başını belaya sokacak bu gerici politikalara yedeklenmek isteniyor. Ama neresinden bakılırsa bakılsın, bu yolun ülkeye maliyeti çok yüksek, faturası ağır olacaktır.
Bütün bunlardan sonra şunu ileri sürebiliriz ki, AKP Hükümeti’nin halkın nezdindeki itibarı giderek ve “doğal yollarla” aşınacaktır. Kapatma davası, SSGSS atağı döneminde başlayan süreci kısmen kesintiye uğratmıştı. Halk AKP Hükümeti’ne karşı muhalefetini kendi çıkarları temelinde yükseltecek ve onu da daha önceki hükümetleri gönderdiği yere gönderecektir. Bundan hiç kuşku duymamak gerekiyor. Uygulanan politikaların, girilen yolun halkın çıkarına olmadığı sanılandan daha kısa süre önce görülecektir. Uzlaşanlar işbirlikçi egemen sınıflardır, halk için mücadele de yeni bir aşama başlamaktadır ve işçi sınıfı ve emekçi halk bu tür uzlaşmaların yedeği olmadığını gösterecektir.
Ahmet Yaşaroğlu
ÖNCEKİ HABER

Uras: Karar önemli bir fırsat yaratmıştır

SONRAKİ HABER

Karar en çok AB’yi rahatlattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...