8 Ağustos 2008 00:00

Hayat devam ediyor


Hukukdışı ve keyfi biçimde 16 Temmuz günü saat 15.30 sıralarında kararan Hayat Televizyonu ekranları, 22 gün sonra aydınlandı. 22 gün boyunca başta emek ve basın örgütleri olmak üzere toplumun bir çok kesimi bu sansüre tepki gösterdi.
İçişleri Bakanlığı, RTÜK ve TÜRKSAT arasında süren yazışma trafiğinin ardından idari bir kararla yayını durdurulan Hayat Televizyonu, dün akşam saat 21.00 sıralarında yeniden yayına başladı.
Yayın durdurma kararının geri alındığı ve Hayat Televizyonu’nun yeniden yayına geçebileceği bilgisi, TÜRKSAT tarafından, kanalın bağlı olduğu dijital platforma bildirildi. Gelişme üzerine, Hayat Televizyonu ekranları, 22 günlük karartmanın ardından yeniden aydınlandı. Hayat Televizyonu, yayına geçtiği ilk saatlerde 22 gündür yapılan destek eylemlerinin görüntülerine yer verdi.
Hep birlikte ve daha güçlü
Hayat Televizyonu’ndan yapılan açıklamada, “Sansürün karanlığı ile mücadele ettiğimiz 22 gün boyunca yanımızda olan, kendi Hayat’larına sahip çıkan herkese teşekkür ediyor, yolumuza hep birlikte ve daha güçlü devam edeceğimizi duyuruyoruz” denildi.
Yürekten teşekkürler
Genel Yayın Yönetmeni Aydın Çubukçu da, Hayat Televizyonu çalışanları adına kaleme aldığı teşekkür mektubunda, Hayat’ın ekranının karartıldığı günden bu yana gösterilen büyük dayanışmaya dikkat çekti. Çubukçu, mektubunu şöyle sürdürdü: “Şu anda Hayat’ın yüzü yeniden ışığına kavuştu. Bu andan başlayarak, bizden desteklerini esirgemeyen; herkese daha çalışkan, daha direngen, gerçeğin anlatılmasına daha cesur bir yayıncılık için elimizden geleni yapacağımıza söz vererek yürekten teşekkür ediyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)

‘Hayat hayatımızda olmaya devam edecek’
Hayat Televizyonu’na yönelik karartmanın önceki akşam sona ermesine ilişkin yazılı bir açıklama yapan Emek Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel, Ulaştırma Bakanlığı ve diğer yetkililerin halkın haber alma ve yayın özgürlüğünün ihlali anlamındaki keyfi uygulamanın kaldırılmasını, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi olarak değerlendirdi. Tüzel, bu keyfi uygulamayı kaldırtan gücün, ülkenin her tarafından yayının kesilmesine dönük protestoların yükselmesi olduğunu kaydetti.
Hayat Televizyonu’nun sadece gerçekleri değil sorunların çözüm yolunu da tartışan, tartıştıran bir anlayışla haklı bir beğeni kazandığını ifade eden Tüzel, Hayat Televizyonu’nun kısa yayın hayatında, işsizlik, açlık, hastalık ile boğuşan emekçinin, eğitim ve sağlık hakkı, özelleştirmeleri durdurmak için sokaklara dökülenlerin dilini, kültürünü, tarihini, özgürlüklerini, bir arada yaşama arzusunu savunanların kardeşlik çağrısının, kısacası hayatın, gerçekliğin, aydınlığın, demokrasinin, barışın ve kardeşliğin sesi olduğunu ifade etti.
Halkın televizyonunu kuranların kendi emeklerine, özgürlüklerine, demokrasi mücadelesine sahip çıkmaya devam edeceklerini dile getiren Tüzel, “Hayat Televizyonu’nun açılması için çaba sarf eden, açılmasından mutluluk duyan herkesi kutluyoruz” dedi. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et