12 Ağustos 2008 00:00

Savaştan 24 saat önce Gürcistan

Savaştan önce canlı bir yaşamın olduğu Gürcistan’daki Acara Bölgesi’nin Başkenti Batum şimdi ölü bir kent kimliğine bürünmüş durumda

Paylaş

Rusya ile Gürcistan savaşı başlamadan bir gün önce Gürcistan’daydık. Gürcistan’ın Acara özerk bölgesine bağlı Batum kentinde. Son gelen bilgilere göre halkın akın akın köylere, yaylalara ya da pasaportu olanların Türkiye’ye kaçarak boşalttığı kenttin savaştan 24 saat önceki canlı atmosferine tanık olduk. Savaşın adı bile, daha bomba düşmemiş olsa da 150 bin nüfuslu bir turizm cennetini insanların terk edebilmek için kaçıştığı ölü bir kent kimliğine büründürmüş. Mitolojide anlatılan “altın post” uğruna yapılan savaşların geçtiği bölgede aradan geçen bin yıllar sonrasında şimdi yeni post kavgaları yaşanıyor.
Sarp’ın savaşla değişen yüzü
Güzelim Karadeniz kıyılarını katleden sahil yolu ile Hopa’dan 15 dakikalık bir yolculuğun ardından ulaştığımız Sarp sınır kapısından girmiştik Gürcistan’a. Şimdi savaştan kaçan insanların doldurduğu, sınırdan geçebilmek için saatler, hatta günlerce beklediği Sarp gümrüğünden savaştan bir gün önce 10-15 dakikalık bir pasaport kontrolünün ardından girdik Gürcistan’a. Gürcistan Türkiyelilerden vize istemeyen ender ülkelerden birisi. Gittiğimizde sınırdan girerken ve çıkarken çantalarımıza bile bir kez olsun bakılmadı. Bunda iki ülke arasında son dönemde gelişen ilişkilerin yanı sıra, her iki ülkenin sınır boylarında birbiri ile akraba olan halkların çok sık olarak günübirlik karşı tarafa geçip dönmeleri de etkili olduğu söylendi bize.
Karadeniz’in Antalya’sı
Sarp’tan Karadeniz’in kıyısını izleyerek yapılan 20 kilometrelik bir yolculuktan sonra Batum’a girdik. Karadeniz’in Antalya’sı olarak bilinen, ama tarihi belki 100 yıl geriye giden eski yapılarının korunmuşluğu ile Küba’ya da benzetilen Batum, cıvıl cıvıl bir turizm kenti görünümündeydi. Acara Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti olan 150 bin nüfuslu kentte Acarların yanı sıra, Gürcüler, Lazlar, Ermeniler, Yunanlılar, Ruslar ve Türkler bir arada yaşıyorlar. İki üç katlı yapıların birçoğunun dış yüzlerine işlenmiş ejderha, aslan ve çeşitli mitolojik figürler Kafkasya mitolojisinin izlerini barındırıyordu. Kenttin önemli meydanlarından birinde Grek mitolojisinin en ünlü öykülerinden birisi olan “Altın post”u simgeleyen büyük bir heykel bulunmakta.
Bitmeyen ‘Altın post’ kavgası
Bir günlük Batum gezimiz boyunca Batum’un geniş kumsallarında, ünlü botanik parkında ve anıtsal evlerin süslediği sokaklarında güler yüzlü bir kent ve insanlarla karşılaşmıştık. Uzun bir karışıklık döneminin ardından 2000’li yılların başında ilan edilen Acara Özerk Bölgesi ile girilen yeni dönem bölge halklarına belirgin bir ekonomik iyileşme getirmese de en azından barış dolu günleri getirmişti. Bu barış Gürcü-Rus savaşı ile bozuldu. Mitolojide “altın post” uğruna yapılan savaşların anlatıldığı bölgede aradan geçen bin yıllar sonrasında şimdi yeni post kavgaları yaşanıyor. Çok önemli enerji koridorlarının dönüm noktasında bulunan bölge belki de bir kez daha bu özelliğinin kurbanı gidiyor. Emperyalist ülkeler bu önemli bölgeyi kontrollerinde tutabilmek için bölgedeki yaraları ha bire kaşırken, olan yine Kafkasların binlerce yıllık kadim halklarına oluyor. Batum, yaşananların canlı tanığı bugün de.
Halk savaştan kaçıyor
Savaşın başlaması ile Batum’dan Sarp kapısı ile Türkiye’ye giriş yapan Naim Ergin adlı inşaat işleri ile uğraşan bir Türkiye vatandaşı sınırın Gürcü tarafındaki izlenimlerini gazetemize anlattı. Önceki gün itibariyle gece ve sabaha kadar Batum caddelerinin bomboş olduğunu, sadece bir iki aracın dolaştığını belirten Ergin şunları aktardı; “Halk tamamı ile köylere ve yaylalara çekildi. İşini gücünü bırakıp çoluğunu çocuğunu yanına alarak köylere, yaylalara kaçtı. Kimisi de Türkiye kapısına yığılmış durumda. Birkaç gün önce 10 dakikada geçtiğimiz kapıdan 5 saatte geçebildik. Savaştan kaçıyor halk. Şehirden uzak bölgelere gidiyor. İç kentlerdeki telefonlara ulaşmak çok zor. Ulaşabildiğim arkadaşlar Tiflis’te büyük bir panik olduğunu söylediler. Dün gece Poti Limanı bombalanmış. Gemiye denk gelmiş bombalardan biri, paramparça olmuş. Arkadaşım da ‘Köylere çekildik’ dedi. Türk konsolosluğu bütün Türkleri Kırmızı köprü denilen Azarbeycan bölgesine yönlendirmiş durumda”. Poti limanını Abhazya’ya 40-50 kilometre uzaklıkta bulunduğunu belirten Ergin, 10 bin Rus askerinin bu bölgeden sınırı geçtiği yönünde kendisine bilgi geldiğini söyledi. 10-12 senedir bölgede olduğunu söyleyen Ergin “zaman zaman bu tür şeyler oluyordu ama bu seviyeye gelmemişti.” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)

Batum diken üstünde
Telefonla ulaştığımız Batum’da bulunan Türk gazeteci Gençağa Karafazlı halkın büyük panik içinde olduğunu aktardı. Batum’da çatışmaların başladığı cuma gününden itibaren akşam tüm işyerlerinin kapandığını belirten Karafazlı şu bilgileri verdi; “Batum’da sadece Türklere ait işyerleri açık tutuluyor. Tiflis bölgesindeki Türkiyeli iş adamları bombardıman sonrası Batum’a kaçtı. Bununla birlikte Tiflis ve Gürcistan’ın bazı illerinden birçok Gürcü Batum ve Türkiye ye kaçıyor.
Cuma günüden beri Rusya’nın Batum’u bombalayacağı söylentileri halkı tedirgin etti. Sonunda beklenen oldu. Pazar gecesi saat 02.30 sıralarında Batum merkezine 5 kilometre uzaklıktaki bulunan bir askeri tesisin yakınına Helvaçavuri ilçesine 3 ayrı uçaktan sorti yapıldığı, ardından ise bir patlamanın duyulduğu görüldü. Batum’da halk bombaların patlamasının ardından sokaklara çıkan halk geceyi kadın çocuk park ve bahçelerde geçirdi.
Öte yandan Acara Cumhuriyeti’nde 40 yaşının altında olan kişileri silah altına aldılar. Bazı ailelerin ise çocuklarının askere götürülmemesi için dağlara kaçırdığı iddia ediliyor. Sarp sınır kapısında yoğun bir birikmenin olduğu gözlemlenirken, Batum’da halkın güvenli olduklarını düşündükleri deniz kenarı gibi alanlara çıktığı görülüyor. (Batum/EVRENSEL)
Özer Akdemir
ÖNCEKİ HABER

Karataş Kadın Cezaevi’nde neler oluyor?

SONRAKİ HABER

DTP eylemine polis saldırısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...