26 Ocak 2012 14:12

ROJ TV hukuken değil, pazarlık üzerine engellendi

Yücel Özdemir / Aziz Koçyiğit

Bu karar, ROJ TV yöneticileri ve izleyenleri tarafından tepkiyle karşılanırken, Denderleeuw’de yayın akışı bazı küçük değişiklikler yapılarak İnternet üzerinden sürdürüldü. Bu bakımdan, televizyon bünyesinde günlük çalışma temposunda bir değişiklik yok. Bütün programcılar ve haber merkezi, normal çalışmasını sürdürüyor, haberleri hazırlıyor, görüntüleri buluyor ve yayın saatine yetiştiriyor.

Dün akşam itibariyle de ROJ TV Intelsat 1 aracılığıyla yeniden uydu yayını yapmaya başladı.

2 ŞUBATTA NETLEŞECEK

Televizyonun yıllardır Türkiye’nin girişimleriyle susturulmak istendiğini, ancak bugüne kadar Almanya’da, Belçika’da ve Danimarka’da açılan davalardan bir sonuç alınamadığını söyleyen ROJ TV Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Dicle, “Baktılar ki yargı yoluyla olmuyor bu kez, tamamen keyfi bir şekilde yayınlar uydu şirketi tarafından durduruldu. Hem de kendisini mahkeme yerine koyarak yayınlarımızı durdurdu. Halbuki, Eutelsat ile ROJ TV arasında Ekim 2013 geçerli olan bir anlaşma var” dedi.

Bugüne kadar Eutelsat tarafından kendilerinin hiç bir sorunun yaşanmadığını, yayınların içeriğine itiraz edilmediğini belirten Dicle, “Danimarka’da devam eden mahkeme sırasında da hiç bir sorun yaşamadık. Ancak ne oldu ise aniden yayınımızı durdurdular. Kaldı ki, Danimarka’daki temyiz davasında bir mahkumiyet kararının çıkması durumunda da bu sadece ROJ TV’ye bağlar, uydu şirketini bağlamaz. Bu nedenle Eutelstat açısından bir sorun almadığı halde kendisini mahkeme yerine koyarak böyle bir uygulamaya geçti. Bunda, Türkiye ve değişik Avrupa devletlerinin baskısının etkili olduğunu biz biliyoruz. Eutelsat bağımsız bir kurum gibi görünse de Avrupa Birliği’ne ait. Burada özellikle Fransa’nın Türkiye ile yaptığı pazarlıklar sonucunda bu kararın alındığını da biliyoruz. Bu koruda duyumlar da aldık.” dedi. Eutelsat’ın kararına itiraz ettiklerini ve bunun 2 Şubat günü Paris’teki mahkemede ele alınacağını söyleyen Dicle, “Umarız, mahkeme Eutelsat’ın vermiş olduğu bu kararı durdurur. Ardından Eutelsat hakkında tazminat davası açacağız. Olumsuz bir karar çıktığı durumda başka uydular üzerinden yayın arayışımız devam edecek. Bu uyduların bir kısmına Türkiye şimdiden ilişkiye geçerek bize yer verilmemesini istemiş. Bunlar önümüze engeller olarak çıkıyor. Ancak bu engelleri aşacağımızı umuyoruz.

Daha önce Almanya’nın da ROJ TV’yi yasakladığını hatırlatan Dicle, bu yasağa karşı yaptıkları itirazın önce Almanya mahkemesi, sonra da Avrupa Adalet Divanı tarafından haklı bulunduğunu belirterek, “Bu kararda yayının ancak lisansın alındığı ülke tarafından durdurulabileceği belirtiliyordu. Dolayısıyla, Danimarka’nın yayınını durdurmadığı ROJ TV’nin Eutelsat tarafından durdurulması mümkün değildir” dedi.

HABER MERKEZİ HER GÜNKÜ GİBİ

Her günkü gibi çalışmaya devam ettiğini söyleyen ROJ TV Haber Müdürü Baki Gül ise, “Çalışma motivasyonumuz öncekinden çok daha yüksek” dedi. Uydu üzerinden yayınların durdurulmasının çarpıcı kareler ortaya çıkardığını belirten Gül, “Yaşlı anneler İnternet’ten ROJ TV’yi izlemeyi öğreniyor. Derneklerde, parti bürolarında, sivil toplum kuruluşlarında merkezi yayın oluşturulmuş. Bütün bunlardan ötürü şu anda kimse ‘ROJ TV susturuldu’ diye haber yapamıyor. Biz susmadık, İnternet üzerinden, sosyal medya üzerinden izlenmeye devam ediliyoruz. Bir televizyon için insanların sokağa çıkması, gösteri yapması, haber alma hakkına sahip çıkması çok olumlu” dedi. (Köln/EVRENSEL)


PKK’NİN ROJ TV’Yİ FİNANSE ETTİĞİ BELGELENMEDİ

ROJ TV hakkında yürütülen karalama kampanyalarının önemli ayaklarından birisini televizyonun nasıl finanse edildiğidir. Bu konu en son Danimarka’da görülen davada da önemli yer tuttu. Türkiye hükümeti de yasağa gerekçe olarak finansman boyutunu önemli ölçüde öne çıkarıyor. Ahmet Dicle, “gizemli hale getirilen” ROJ TV’nin kimler tarafından finanse edildiği yönündeki sorumuzu şu şekilde yanıtladı: “Bu yıllardır bize karşı bir karalama kampanyasına dönüştürüldü. Türkiye’nin yasak için ülkelere verdiği dosyalarda da bu iddialar var. Açıkça söyleyebilirim ki, bu televizyonu PKK değil Kürt halkı finanse ediliyor. Nitekim, Almanya bunu gerekçe göstererek 2008’de hakkımızda dava açtı. Bunun için ROJ TV’ye para gönderen bir çok Kürt’ün evine baskınlar düzenledi. Bu insanlara neden ROJ TV’ye para verdiklerini sordular. Onlar da neden verdiklerini söylediler. Aynı şekilde Fransa’da, Belçika’da, Danimarka’da, Avustralya’da da baskınlar yapıldı. Bütün bunlar Danimarka Mahkemesinin iddianamesinde, ‘PKK’nin ROJ TV’ye para verdiğini biliyoruz ama ispatlayamıyoruz’ şeklinde yer aldı. Avukatlarımız para veren insanların tanık olarak dinlenmesini istedi. Ama buna savcılık ‘Biz insanların gönüllü verdiklerini biliyoruz’ diyerek karşı çıktı.
Özetle, bugüne kadar görülen bütün davalarda PKK’nin ROJ TV’yi finanse ettiği belgelenmemiştir. Ama Kürt halkının maddi destekleriyle yaşadığı belirtiliyor. Yani bizim dediğimize geldiler” dedi.


‘PATRONU YOK, SAHiBi HALK’

ROJ TV yöneticilerinden gazeteci Ferda Çetin de gazetemize yaptığı açıklamada, ROJ TV’nin pek çok özelliğiyle bir çok televizyondan farklı olduğunu söyleyerek, “Kürt televizyonları diğer televizyonlardan farklı. Bugüne kadar kurulan Kürt televizyonları gerçekten halkın televizyonudur, çünkü bir şahsa ait değildir. Toplum kendisi bu kurumları oluşturdu. Patronaj çok önemli. Kürt televizyonculuğu, toplumla devlet arasındaki tercihini toplumdan yana kullanmıştır. Böylece kuruluş felsefesi tamamen ayrıdır. Diğer bir farkı da resmi ideolojiye karşı çıkan bir yayın politikasına sahip olmasıdır. Bütün bunlardan ötürü Türkiye devletinin hedefi haline gelen bir televizyon haline geldik. Sadece ülkede izlenmesini yasaklamıyor, aynı zamanla uluslararası ilişkilerini kullanarak bir baskı oluşturuyor. Bu baskılar yayın ilgileri ve lisans haklarıyla ilgili değil, çok kolay bir şekilde terörizm suçlamasıyla yapılıyor. Keşke haberleriniz, programlarımız gerekçe gösterilerek bizimle bir tartışmaya girilse.. Haberlerle ilgili Danimarka Yayın Kurumuna yapılan üç başvuruda da biz haklı çıktık.

Evrensel'i Takip Et