22 Ağustos 2008 00:00

Her şeye zam var işçiye yok


İstanbul Çağlayan, tekstil atölyelerinin yoğun olduğu bir bölge. Mahalle aralarına sıkışmış onlarca atölyede binlerce işçi ekmek parası kazanmak uğruna gecele gündüzlü çalışıyor. Aldıkları ise ya asgari ücret ya da onun biraz üstü. Bu parayla ay sonunu getirmek tabii ki mümkün değil, bu nedenle işçiler olabildiğince mesaiye kalıyor ve alacakları parayı biraz artırmaya çalışıyorlar.
Çağlayan’da çalışan işçilerin yanına gittik, bir sorduk bin ah işittik. İşçiler oldukça kötü koşullarda çalışıp kazandıkları paranın hükümetin yaptığı zamlarla eriyip gittiğini söylüyor. Suya, elektriğe, ulaşıma yapılan zam yetmezmiş gibi doğal gaz zammının otomatiğe bindirildiğini söyleyen işçiler, maaşlarında ise bir yıldır hiç artış olmadığını belirtiyor.
Konuştuğumuz işçilerden İsmigül, yapılan zamların bellerini büktüğünü ama buna rağmen işsizlikten dolayı bazı zorluklara katlanmak zorunda olduğunu vurguluyor. İsmigül kendi sözcükleriyle durumunu şöyle ifade ediyor, “Evet birçok şeye zam geldi, bizim maaşlarımıza bir yıldır zam yapılmadı. Aldığımız ücret yetmiyor ama mecburuz çalışmaya. İşsizlik o kadar büyük ki. Patronun dediğini kabul etmezsek işsiz kalırız. İtiraz ettiğimizde kapıyı gösteriyorlar.”
İbrahim ise zamlara sitemle başlıyor konuşmasına. İbrahim, “Normalde altı ayda bir işçi maaşlarına zam yapılıyordu. Ama çalıştığım işyerinde bir buçuk yıldır zam almıyoruz. Kazandığımız para ile zor geçim sağlıyoruz. Çağlayan’da kuralsızlık o kadar fazla ki bizleri çalıştığımız yerdeki patronumuza gebe bırakıyor. Adamın canı isterse zam yapar isterse yapmaz. En azından bir işim var, ya işsiz kalırsam” diye konuşuyor.
Geçinmek daha da zorlaştı
“Yapılan zamlardan çok etkilendik. Biz alıyoruz asgari ücret, ekmek oldu 750 YKr. İlk zam yaptıklarında ekmekleri büyüttüler. Birkaç hafta sonra ekmeğin gramajını düşürdüler ama fiyatlar aynı kaldı.
Elektirik’e yüzde 25 zam yapıldı. Suya yine öyle. Yapılan zamlar geçinmemizi daha zorlaştırdı. Sürekli devlete çalışıyoruz. Çalışarak kazandığımız para ile bir ekmek parası ödüyoruz. Kalanını tekrar hükümete geri veriyoruz” diyen Güler Tekgül, aldığı maaşla geçinemediğini söyledi. Tekgül, Başbakan’ın “En az üç çocuk yapın” sözüne de atıfta bulunarak, “Bekar olduğumuz halde zor geçiniyorken evlendiğimizde üç çocuğa nasıl bakacağız” diyor.
“Aklınıza gelebilecek her şeye zam yapıldı ama bize zam yok. Ben şu an hâlâ geçen sene aldığım maaşa çalışıyorum” ifadelerini kullanıyor Tekgül. “Türkiye’de ekonomi işliyor. Toplanan vergilerin haddi hesabı yok. Bu vergiler bizlere hizmet olarak dönmüyor” diyen Tegül, ülke ekonomisini kalkındırmak için toplanan bu paraların nereye gittiğini soruyor.
Borç batağındayız
Ekonominin kötü gidişinden hükümetin sorumlu olduğunu vurgulayan atölye sahibi Rauf da, “Piyasa kötü, işlerimiz ters gidiyor, iş yok. İş olmayınca da para yok ama zam var. Gelir yok, giderler sürekli artıyor. Bu koşularda yaşamımız daha da zorlaşıyor. Kiralar çok yüksek. İşsizlik gün geçtikçe çoğalıyor. Zaten zor geçiniyorduk. Zamlarla iyice borç batağına battık” diye konuşuyor. ‘’Başımızdakiler, vatandaşı hırsızlığa sevk ediyor. 4-5 seneden beri yaptığımız tekstil ürünlerini aynı fason fiyatına dikiyoruz. Kira, işçi parası ne biz kazanabiliyoruz ne de işçiye kazandırabiliyoruz” diyen Rauf, bu durumun sorumlularının yöneticiler olduğunu söylüyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Yaşar Başçı-Leyla Güzel

Evrensel'i Takip Et