24 Ağustos 2008 00:00

konstan-tinopolis aristokrasisine beijing’ten tokat

Bu Pazar günkü yazımı “Yolsuzluğa bulaşanı partiden de, devletten de atarım,” diyen Dünya ve Olimpiyat Atıcılığı dalında rekor üstüne rekor kıran Büyük Türk Atıcısı AKP’lilerin Başı Recep Erdoğan’a ayırmıştım.

Paylaş

Bu Pazar günkü yazımı “Yolsuzluğa bulaşanı partiden de, devletten de atarım,” diyen Dünya ve Olimpiyat Atıcılığı dalında rekor üstüne rekor kıran Büyük Türk Atıcısı AKP’lilerin Başı Recep Erdoğan’a ayırmıştım.
Yok yok, “Atma Recep, din kardeşiyiz,” diye banal dil oyunlarına girmeyecektim. Daha başka şeylerle başlayacaktım.
Örneğin bilet kalpazanlığı söylentilerinden, Al-Baraka’sal sahte faturacılardan, zimmetçilerden, adaşım Arınç’ın kendi kentine bakmadan İzmir’in su sorununa eğilişinden, AKP’nin koruma ve kollaması altındaki “Gözde İ.Melih Gökçek”ten, kafaları türbanla örtüp, beyinlerindeki belden aşağı organlarıyla düşünenlerden söz edecektim.
“Beyinlerindeki belden aşağı organlar” deyince, kafataslarının içinde, beyin yerine hıyar (kibarcası “Salatalık”) taşıyan El Kaide denilen güruhtan da söz edecektim.

Anımsadığınızı sanıyorum, bundan aylarca önce Mısır’da El-Kaide denilen birtakım adamlar, hıyarı yasaklamışlardı, erkek cinsel organına benziyor, diye. Şimdi bu “Hıyar beyinliler” Irak’ta da ortaya çıkmışlar. Kadınların hıyar almalarını yasaklamışlar. Çünkü hıyar, erkek cinsel organına benziyormuş. Domates de kadın cinsel organına…
Bu beyinleri “Hıyardan mâmûl” zevat, memeleri meydanda diye dişi keçileri bile öldürüyormuş. “Çüşşş” diyeceğim ama, eşeklere saygısızlık olacağı için demiyorum… Kuyruklarının yukarı doğru kıvrılmasını bile suç sayıyorlarmış. Bir “Çüşşşş,” daha. Bu kez tutamadım kendimi… Dondurma da Hz. Muhammet döneminde yokmuş, onu da yasaklamışlar… Eminim cep telefonu, elektrik, musluktan su falan da kullanmıyordur bizim hıyartolar…
Neyse… Gelelim konumuza… Bugünlerde herkes “Pekin Olimpiyatları”ndan söz ediyor. Medyamız da, halkımız da, “Pekin aşağı, Pekin yukarı,” diyorlar. Yahu aslan parçacıkları, güzel tosunlarım benim, “Pekin” diye bir kent yok, dünya üzerinde. O kentin adı “Beijing”… “Pekin” sömürge döneminin adı.
Özgen Acar, “Günün birinde bu oyunlar İstanbul’da düzenlense, medyamız, ‘Konstantinopolis’ denmesine rıza gösterir mi?” (Cumhuriyet, 12.08.2008) diyor. Gösterir, gösterir, çünkü biz alışkınızdır böylesi şeylere.
Neyse… Bitti-bitiyor “2008 Beijing Olimpiyatları”… Ve biz yine “En Kahraman Türk” havasını yaşayarak, tüm dünya uluslarını kovalamakla geçirdik günlerimizi. Bizden çok korktukları için suda olsun, karada olsun, hep kaçtılar bizden. Belki de bu korkularının altında, “Anneee, Türkler geliyor,” düşüncesi yatıyordu, bilinmez.
Oysa nasıl da cartlarla-curtlarla gitmiştik, Beijing’e. Ukrayna’sından, Mukraynasından, hatta Çin’den bile çocuklar getirip, onları devşirmiş, “Yeniçeri Olimpiyat Ordusu” yaratmıştık.
Ama yemedi dünya, “Kardeş şu arkadaki nalları toplar mısın?” deyip, nal toplama görevini verdi.
Tersanelerinde işçilerini, Kuran kurslarında çocuklarını, hastanelerinde bebeklerini ölümden kurtaramayanlar; emekçilerini, köylülerini, esnafını açlığa mahkum edenler var olduğu sürece, olimpiyatlarda madalyaları falan toplamak biraz ayıp olurdu.
Dünya bu ayıbı işlemedi ve Konstantinopolis aristokrasisine kallavi, Osmanlı biçimi bir tokat attı. Yaratıcılarına afiyet olsun…
Bülent Habora
ÖNCEKİ HABER

asya pasifik'te bu hafta

SONRAKİ HABER

barışarock kazandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...