02 Eylül 2008 00:00

Herkes sanatçı

Roman Kültür Merkezi’nde konser veren Taksim Trio üyeleri, devletin sanatçıları desteklemesi gerektiğini, geçim derdine düşen sanatçının üretkenliğini kaybedeceğini ifade ettiler

Paylaş

Roman Kültür Merkezi’nde konser veren Taksim Trio üyeleri, devletin sanatçıları desteklemesi gerektiğini, geçim derdine düşen sanatçının üretkenliğini kaybedeceğini ifade ettiler. Hüsnü Şenlendirici, İsmail Tunçbilek ve Aytaç Doğan‘la Stockholm‘de söyleştik.

Taksim Trio’da bir araya gelmeniz nasıl oldu?
Hüsnü Şenlendirici: Aslında hep bir aradaydık ama bu proje üç yıl önce ortaya çıktı. Biz uzun yıllardır birbirimizi tanıyoruz. Birçok proje ve oluşumlarda birlikte çalıştık. Daha sonra Taksim Trio projesini hayata geçirmeye karar verdik. Grubu oluşturmadan önce de ne yapacağımızı kararlaştırmıştık. İş albümün çıkartılmasına kalmıştı.

Değişik etnik kökenlerden gelmeniz sanatınıza ve çalışmalarınıza nasıl yansıyor?
İsmail Tunçbilek: Değişik etnik kökenlerden gelmemiz bir zenginlik ve bu sanatımıza olumlu bir biçimde yansıyor. Hüsnü dışında hepimiz çok kültürlü ailelerden geliyoruz. Benim annem Çingene babam Laz. Aytaç’ta Kürtlük ve Çingenelik var. Hüsnü’de dede tarafından Alevilik var. Çok kültürlü güzel bir mozaik oluşturuyoruz.
Hüsnü Şenlendirici: Benim annem de babam da Çingene ve bizim ortak yanımız Çingenelik.

Müziğe nasıl ve ne zaman ilgi duymaya başladınız?
İsmail Tunçbilek: Ben küçükken babam Bursa’da bir gazinoda çalışıyordu. Gazinodan gelirken bir gün eve küçük bir cura getirdi. O zaman on yaşlarındaydım. O günden beri cura ile oynamaya devam ediyorum.
Aytaç Doğan: Benim büyük babam müzikle uğraşıyordu. Onun kanun çalan bir arkadaşı vardı. Kanunu ile bize geliyordu. Ben de onun kanununu çalmayı deniyordum. O zamanlar 13 yaşındaydım. O günden beri kanun kullanıyorum.
Hüsnü Şenlendirici: Dedem müzisyendi ve dükkanında birçok enstrüman vardı. Ben küçükken hepsini biraz kurcalıyordum. Adam artık sıkıldı, doğru dürüst bir şey çalmamı istedi. O zaman dört yaşındaydım. Harmandalı’yla başladım klarnet çalmaya.

Son çıkardığınız albümünüz beklediğiniz ilgiyi gördü mü?
İsmail Tunçbilek: Albümün piyasaya çıkmasından sonra güzel ve olumlu tepkiler aldık. Ama ne kadar sattı ve satıyor diye sorarsanız, bu bizi ilgilendirmiyor. Biz albümü hazırlarken ticari kaygılarla hareket etmedik. Albümdeki parçaların doğal ve doğaçlama olması insanların hoşuna gidiyor.
Albümleri hazırlarken kitlelere iletmek istediğiniz mesajlar var mı?
İsmail Tunçbilek: Barış ve kardeşlik herkesin istediği şeyler. Tabii her insan barışın ve kardeşliğin olmasını ister. Savaşların olmamasını ister.
Hüsnü Şenlendirici: Ama bizim böylesi bir mesajımız yok. Biz bu konuda biraz egoistiz. Üçümüz keyif alalım diye başladık müzik yapmaya. Konserlerimizde de bu anlayışla çalıyoruz. Bundan keyif alıyoruz. İnsanlar da beğeniyorlar.
İsmail Tunçbilek: Biz daha çok müzikal mesajlar vermeye çalışıyoruz. Üçümüzün çaldığı enstrümanlar belli. Klarnet, bağlama ve kanun Türk çalgıları ve kapasiteleri belli. Zurnadan peşrev olmaz. Kanunla flamenko çalamazsınız. Biz insanlara şu mesajı vermeye çalışıyoruz: Ensrümanlar enstrümandır ama bunları çalan ve yorumlayan insanlar çok farklı yerlere götürebilirler. Gençlik bu mesajı bir ölçüde alıyor. Şimdi birçok klarnetçi Hüsnü’yü örnek alıyor. Hüsnü’nün yaptıklarını yapmaya çalışıyorlar. Bu çok güzel ama kötü olan, gençlerin taklitçi olmaya başlamaları. Kendilerine özgü şeyler ortaya çıkarmaları için uğraşmaları gerektiğini unutmamaları gerekiyor.

Sanatçı olarak hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Hüsnü Şenlendirici: Türkiye’de sanatçıların karşılaştıkları bir sürü zorluk var. En büyük zorluk da herkesin sanatçı olması. Hiçbir yetenekleri olmayan insanlar sanatçı olarak lanse ediliyor ve ne yazık ki halk da bunları benimsiyor.

Devletin sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmail Tunçbilek: Devletten hiçbir destek görmüyoruz. Her şeyi kendi olanaklarımızla yapmaya çalışıyor ve kendi yağımızda kavruluyoruz. Devlet yılda bir iki kez Türkiye-Rusya dostluk konseri gibi etkinlikler yapıyor. Bununla sınırlı mı devletin görevi? Neden Kültür Bakanlığı var? Geçim sıkıntısı içinde yaşamak zorundayız. Ekonomik sıkıntılar içerisindeyken üretken olmak zor. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Geçim derdine düşünce üretkenliğini kaybediyorsun. Önce karnımızı doyuralım diye düşünüyorsun. Ama devlet desteği olsa tüm bunları düşünmek zorunda kalmazsın.

Taksim Trio’nun ileriye yönelik projeleri nelerdir?
İsmail Tunçbilek: Birçok plan ve projemiz var ama bunları bir türlü somutlayamadık. Ama ileride çok iyi şeyler yapacağız. Hüsnü bunlara kafa yoruyor.

Hüsnü Şenlendirici mi hazırlıyor projeleri?
Evet o hazırlıyor. Bizim beynimiz o. (Stockholm/EVRENSEL)
Murat Kuseyri
ÖNCEKİ HABER

RAMP IŞIKLARI

SONRAKİ HABER

Grup Yorum sevenleriyle buluşuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...