4 Eylül 2008 00:00
ÖZGÜRLÜKLER
GÜNÜN YAZILARI
Çocuklar mı daha çok istiyor, anneler babalar mı, o konuda kesin bir şey söylemek zor; soru işaretleri de çok. Üniversite hayali için söylüyorum bunları. Pek çok anne babanın motive olduğu, çırpındığı; korkularını, kaygılarını çocuklarına da yansıttığı (bir dostum söyledi; Mesela ben de onlardan biriyim, maalesef dedi) üniversite hayalinin; daha özelde bölüm hayallerinin çocukların mı, yoksa anne-babalarının mı olduğunun birbirine karıştığı bir durum bu Şu sıralar milyonlarca insan, eminim bu konuları konuştu, konuşuyor.
Bir çılgınlık hali yaşanıyor. Sistemin güvenilecek bir yanı yok. İnsanlar da çocukları için doğal olarak, daha iyi bir gelecek tasavvur ediyorlar. Gerçekleşmesi pek çok şarta bağlı. İyi bir okul, iyi bir hazırlık; iyi bir dershane, gerekirse özel ders takviyesi Ve tabii, bunların bütçesinin oluşturulabilmesi ve yerine getirilebilmesi Reel durum bu.
Bu iş, eğitim işi olmaktan çoktan çıkmış. Biz yurttaşlar da bunun parçası olmuşuz. Sistemin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor, herhalde. Anaokulundan itibaren
Bir başka dostum: Trenle yolculuğa çıkacak yakınlarını uğurlamak için gelenlerin yolcunun yerine kendilerinin trene binmesine benzer durumlar oluyor. Teşbihte hata olmaz derler, komik ama böyle de olabiliyor. Valla, niye yalan söyleyeyim, ben benzer bir duyguyu yaşadım. Kaptırmışım kendimi. Sonra da kahkahalarla da güldüm kendi halime. Bir değil, birden fazla hem de O duygudan da zor kurtuldum. Sanki ben üniversiteye gidip okuyacağım; sanki o bölüm oğlumun değil de benim idealim gibi. Baba olarak benim idealim olabilir de, okuyacak olan da isteyecek olan da puanı yetecek-yetmeyecek olan da çocuk, anne baba değil ki
Dostumun anlattıklarına benim de ekleyeceklerim olabilir elbette. Zamanıdır. Ben de bu üniversite hayali yarışına katıldım sevgili okurlar; oğlum kazandı, ben kaybettim.
Yalnız, konu ben miydim yoksa oğlum mu, işler karıştı. Size tavsiyem, bu üniversite hayalini görme işini, bazı dostlarımın karıştırdığı gibi ben de karıştırdım, aman siz karıştırmayın! Nasıl derseniz; bu konuda size verecek bir reçetem yok. Bilenlere danışın, yardım alın Şu sıralar, üniversite kayıtları sırasında ve hazırlık atlama hazırlıkları ve sınavları sırasında, anne babaların yaşadıklarını görüyoruz. Çocuklara yaşattıklarımızı da Yeni bir eğitim-öğretim dönemi başlıyor; ilköğretimden liseye, üniversiteye Ağır yükler altındaki çocuklara bir de bizim yüklemelerimiz oluyor. Bize sistemin-hayatın yüklemelerini unutmadan bu konuyu kaydetmemiz gerekiyor.
Yaşanan hayal kırıklıkları, yanlış ya da doğru seçim-tercih olup olmadığı yıllar sonra anlaşılacak durumlar için kesin yargıların daha bugünden ortaya konduğu anlar-süreçler yaşanıyor. İnanılmaz yıpratıcı bir süreç bu. Anneler babalar tercihte son sözü söyleyen olmak istiyor. Okuyacak olan ve o hayatı yaşayacak olan da çocuk, ya da genç.
Üniversite hayali gencin mi, anne babanın mı hayalidir?
Bu konuyu düşünmek gerek
Hüsnü Öndül
Evrensel'i Takip Et