7 Eylül 2008 00:00

unut ey halkım!..


17 günde unuttuğu için “Dünya Unutma Şampiyonu” olan bizim Türkleri hiçbir zaman kınamıyorum. Çünkü “Kâğıttan Tiranlar” ve onların adamları her gün yeni bir gündem atıyorlar ortaya. Halkım da balıklama, hani gençlerin “jaws” ya da “sazan” dedikleri gibi atlıyor.
Neleri unutmadı ki halkım?
Biraz eskilere dönersek… 12 Mart, 12 Eylül işkencehanelerinde yaşananları, köpekli işkenceleri, gençlerden Ticaret Odası başkanlarına dek bir yığın insana kaka yedirilme olaylarını, ölümleri, kayıpları… Ya da atların bile adlarından dolayı kaybolmasını, trenlerin yok olmasını… Yahut da karısına prostat ameliyatı yaptırıp parasını devletten alan milletvekilini, bilet kalpazanlarını, zimmetçileri, sahte faturacıları…
Hepsini, ama hepsini unuttu halkım.
Gündemde ne var? Ergenekon var, kapatma davası var. Bir ara Avrupa Kupası vardı, olimpiyatlar vardı. Şimdi de lig var…
“Olimpiyatlar” deyince… Biliyorsunuz (Belki de unutmuşsunuzdur, eminim) Özal’la bir “T.C. yurttaşı” yapma modası çıkmıştı. Örneğin Bulgaristan’dan başarılı haltercileri alıp T.C. yurttaşı yapmış, sonra da zaferden zafere koşmuştuk. Sonra birkaç Rus yüzücü hanım kız, Türk oluverdi ve Afrika’ya gidip Elvan’ı yarattık. Arkasından Fenerbahçe çıktı. Aurelio’yu “Mehmet”leştirdi, ulusal takıma bile soktu. Şimdi olimpiyatlara 2 “Çin Türkü” masa tenisçisi Melek Hu ve Cem Zheng’le 3 adet de “Ukrayna Türkü” yüzücümüzü gönderiyor. Hu’yla Zheng’in antrenörü de Avrupa Gençler Şampiyonumuz, bir başka “Çin Türkü”nün babası Chao Jiang’mış. Şimdi hep birlikte “Uluslararası Türk Ulusal Takımı”nın başarılarını alkışlayacağız… Aahhh ah, zamanında Pele’yi bir Türk yapabilseydik, gelsin kupalar bize…
Neyse, bunlar da unutulur…
Gecekondular yıkılıyor, ama yıkılanların da sokakta kalanların da tümü unutuldu… Kodamanların kaçak inşaatları unutuldu… 1999 depreminde de başka kentlerimizde yapılan çürük inşaatlar da, yapanlar da ölenler de unutulanlar listesine girdi… Aynı listede, Batı Türkiye’deki orman yangınları karşısında yeri-göğü inletip de sanki başka bir ülke olan Doğu Türkiye’deki yangınlara karşı seslerini çıkarmayanlar da girdi…
Neleri unutmadı ki bu halkım? Gelişigüzel yazıyorum: Melih Gökçek’in yaptıklarını, türbanın din emri olduğu yalanını, rüşvetten sanık olan kişinin bir lider yakını oluşunu, AKP’lilerin “zanlı” Cumhurbaşkanını, dağları/yolları bile pazarlayanları, geçen seçimi kazanamayıp da dokunulmazlıkları kalkan bazı milletvekillerinin yargı önüne çıkıp çıkmadıklarını, kadrolaşmaları, talancıları, yasaları ve mahkeme karalarını sallamayanları, popoları rahatsız olduğu için ceylan derili koltuklarının değiştirilmesini isteyenleri, 1 yılda emekli olma heveslilerini, Tuzla’daki 102 ölümü, denizi dolduranları, halkın ekmeğine göz dikenleri; eğitim faciası, sağlık rezaleti, tarım rezilliğini, bir ayaktopu çalıştırıcısına ödenen 570 asgari ücretli ya da 36 Başbakan aylığını, AKP’lilerin Başbakanının verdiği sözleri tutmamasını, Telekulak olayını, istatistiki yalanları, ‘enflasyon düşüyor’ palavralarını, “zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul” olmasını sağlayan ılımlı İslam düzenini, tüm emekçilerin sefaletin doruk noktasında oluşunu, en yalın demokratik hakkını kullanan gençlerin/işçilerin vahşice coplanışını…
Daha binlerce var ama neyse… Ey halkım, boş ver bunları, sen unutmaya devam et! Nasıl olsa karnını doyuran Ergenekon, kapatma olayı, GS/FB/BJK ve tv dizileri var…
Unutmaya selam, uykuya devam!..
Bülent Habora

Evrensel'i Takip Et