7 Eylül 2008 00:00
asya pasifik'te bu hafta
GÜNÜN YAZILARI
Geçen hafta, Asyalı öğrencilerde eleştirel düşünme konusunu ele aldık; bu hafta kaldığımız yerden sürdürüyoruz; ancak bu kez, Asyalı öğrencilerde yaratıcı düşünme konusuna odaklanıyoruz.
Asyalılarda yaratıcılığı nasıl geliştirebiliriz? türünden çeşitli kitaplar çıkıyor ama bu kitaplar, sermaye düzeninin ve üniversiteye giriş sınavlarının yaratıcılığı baltaladığını unutuyorlar. Siz sınıfta ne yaparsanız yapın, bu giriş sınavı ve bu sermaye düzeniyle yaratıcı öğrenci yetiştirmeniz çok zor.
İşte Japonya örneği: Japonyadaki üniversiteye giriş sınavı, cehennem olarak adlandırılıyor. Dinlencelerde öğrenciler, otele kapanıp özel öğretmenlerden saatlerce ders alıyorlar. Yalnızlık nedeniyle intihar etmesinler diye aileleri de onlarla birlikte bulunuyor. 1 haftalık otel okulunun tutarı 6 bin dolar! Öğrenciler, başlarına Kesin Kazanacak! yazılı bantlar takıp öyle çalışıyorlar. Yoğun ders haftası, dinsel törenle başlıyor. Şintocu rahipler, öğrencinin kazanması için deyişler söylüyor. Tören sonrası, öğrenciler ve ana-babalar, yumruklarını kaldırıp çocuğumuz mutlaka kazanacak! türünden savsözler (slogan) atıyorlar.
Avrupa ile Asyadaki üniversiteye giriş düzeni karşılaştırılırken en önemli nokta unutuluyor: Avrupada işsizlik aylığı var, bu nedenle öğrencilerin bölüm seçimleri de daha özgür olabiliyor. Avrupalı öğrenci, söz gelimi fizik bölümünde okumayı seçerken, işsizlik gibi bir kaygı taşımıyor. Oysa Asyalı öğrenci, şirketlerin dayattığı kesite uymadığında işsiz kalıyor ve çoğu Asya ülkesinde işsizlik aylığı gibi bir uygulama yok. Sermaye düzenindeki yaratıcılık da, zaten tasarım ve reklamcılık alanı dışında, pek istenmeyen bir özellik. Ne de olsa Warholun eşlemlenebilir (kopyalanabilir) nesneler çağında yaşıyoruz.
Gerçekte, Avrupanın yaratıcılığı/eleştirelliği de, Aydınlanmadan önceye gitmez. Yunan felsefesine hem Avrupalı demek zor hem de köleliği sorgulamadıkları için tümüyle eleştirel bulmak da zor. İlk uygarlıkların Güneybatı Asyadan çıktığı gerçeği ve bu uygarlıkları Avrupalı ya da Asyalı olarak sınıflamanın olanaksızlığı da ortada. Üstelik, Yunanistan üstündeki Doğu Akdeniz ve özellikle Mısır etkisi biliniyor. Buna karşın, Yunan felsefesinin Avrupa uygarlığının kökeni olarak önümüze sürülmesinin ardında art niyet aramak gerekiyor belki de... Kast düzenini reddeden Buda, çok tanrılı Yunanistandan daha eleştirel aslında. Üstelik Hinduların kutsal kitaplarında, Yunan felsefesinin çıkışından çok önce, dinsizliğin tartışıldığını görürüz. Aynı biçimde, kendinden sonra gelen tüm Güneybatı Asya dillerini esinleyen, peygamber (eski Farsçada haber (peyam) veren anlamına geliyor) sözcüğünü ilk dile getiren Zerdüşt dinini, Avrupalı saymak da olanaklı, Asyalı saymak da... Hele Zerdüştün, Ötenehirde (Maveraünnehir) doğduğu düşünülürse, durum daha da karmaşıklaşıyor.
Elbette, bu konuyu irdelemeden önce, yaratıcılıktan ne anladığımız üstünde oydaşmamız gerekiyor. Aşağıdaki uzun alıntıda belirtildiği gibi, yaratıcılığa temel olarak 5 bakış bulunmakta:
Birinci bakış, tarihteki yaratıcı insanlara (örneğin, Einstein, Newton, Gauss vö.) bakıp onlardaki ortak özellikleri saptamaya çalışır.
İkinci bakış, insanlara, yaratıcılığı ölçmek için çeşitli ölçekler verir; puanlara göre şu şu şu insanlar yaratıcı; şunlarsa değil der.
Bu ilk iki yaklaşım, y-yaratıcılık (yansıbilimsel yaratıcılık) ve t-yaratıcılık (tarihsel yaratıcılık) arasında ayrım yapmamaktadır. Yansıbilimsel yaratıcılık, bir bireyin kendi kafasında daha önce hiç olmayan bir düşünce ya da ürün taslağı ortaya koymasıdır. Tarihsel yaratıcılık ise bir bireyin, tarihte hiç olmayan bir düşünce ya da ürün taslağı ortaya koymasıdır.
Üçüncü bakış, kişilere değil ürünlere bakar. Bu ürünler, sanat yapıtları da olabilir mühendislik yapıtları da. Kişisel değil kurumsal sıçramalara bakılır. Dördüncü bakış da tarihsel olmakla birlikte, üçüncü bakıştaki gibi geriye dönük değil, ileriye dönüktür. Şöyle ki, diyelim ki bir sanat yapıtını değerlendiriyoruz. Yalnızca o sanat yapıtına bakarsak, yapıt çok yaratıcı gelebilir. Ancak yapıta, bu yapıttan önce gelen yapıtlar açısından bakarsak, yapıtın pek de yaratıcı olmadığı ortaya çıkabilir. (...)
Beşinci bakış, yaratıcılığı, diğer ussal süreçlerden farklı olmayan bir görüngü olarak görür: Girdiler vardır, çıktılar vardır, kısıtlamalar vardır, yöneylemciler (operatör) vardır ve son olarak arama alanı vardır. Yaratıcılık, arama alanına yöneylemciler uygulamak ya da eldeki yöneylemcilere bakarak yeni yöneylemciler üretmekten ibarettir. Bunun için bu bakışa göre, bilgi birikimi çok önemlidir: Arama alanı ne kadar geniş olursa, yöneylemciler de o kadar kapsayıcı olur (...) (Gezgin, 2007).
Birinci bakışa göre Asyalı ve Avrupalı yaratıcı insanların karşılaştırılması ve aradaki farkların ve ortaklıkların saptanması gerekmektedir. Bu konuda yeterince çalışma bulunmamaktadır. İkinci bakışı göre yaratıcılığı, neden Asyalılar ve değil-Asyalılar, ölçeklerden belli tür puanlar alıyor sorusu üzerinden düşünmek gerekiyor. Üçüncü bakış, Asya toplumlarındaki ve eğitim kurumlarındaki karşı-yaratıcı ögeleri saptamayı gerektirir ve bu konuda çok sayıda çalışma bulunmakta ve temel neden, üniversiteye giriş sınavı ve ekinsel farklar olarak sunulmaktadır. Dördüncü bakışa göre yaratıcılık, geçmiş bilgisine dayanır ve bu konuda, Asyalıların geride kalmasına neden olabilecek hiçbir engel yok. Beşinci bakış, zaten toplumsal koşullardan bağımsız bir açıklama getirmektedir ve demek ki, Asyalılardaki yaratıcılık süreçlerinde fark olmadığı sonucunu çıkarır.
Bu beş bakışta da sermaye düzeni etmeni eksik: Her toplumdan yaratıcı bireyler çıkar ama bir toplumdan çok sayıda yaratıcı çıkabilmesi, para getiren bilginin değil kendi içinde bilginin ve toplumsal duyarlılıklı bilginin yüceltilmesiyle olanaklıdır. Bir bilim insanı, alan bilgisi, ilgi çeşitliliği ve insanlığa duyduğu sorumluluk ölçüsünde yaratıcı olacaktır. Curielerin ve Einsteinın bize öğrettikleri tam da budur... Asyanın yaratıcılığı da başka bir yol izlemiyor ve izlemeyecek...
İlgilisine kaynak
(Yaratıcılıkla ilgili çalışmalar ve tartışmalar için bkz.)
Gezgin, U. B. (2007). Bilişsel bilimler el kitabı. Lulu. http://www.lulu.com/content/1232419
Dr. Ulaş Başar Gezgin
Evrensel'i Takip Et