18 Eylül 2008 00:00

Newroz’a 1 yıl hapis

Adana’da düzenlenen 2006 Newroz kutlamalarında tertip komitesinde yer aldığı için dava açılan ve üç ay tutuklu kalan komite üyeleri Mehmet Yaşık, Halil İmrek, Mehmet Aslan, Eylem Güden, Yılmaz Gül, Sima Dolak, Fadıl Bozan; konuşmacılar Cengiz Gültekin ve Ezgi Dursun, önceki gün Adana 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 1 yıl hapis cezasına çarptırıldılar.
Mahkeme, cezayı para cezasına da çevirmedi. Tertip komitesi üyelerine verilen 1 yıl hapis cezasından daha önce tutuklu kaldıkları 3 aylık ceza süresi düşülecek.
‘Demirci Kova‘ davası ile birleşti
Aynı yıl Osmaniye’de düzenlenen Newroz kutlamalarında EMEP Genel Yönetim Kurulu Üyesi olarak konuşma yaptığı için hakkında dava açılan Halil İmrek’in bu davası Adana davası ile birleştirilmişti. İmrek’e Osmaniye’deki 2006 Newroz kutlaması sırasında yaptığı konuşma nedeniyle açılan dava dosyasında komik hatalar vardı. Etkinlikte yapılan konuşmalar üzerine düzenlenen görüntü inceleme tutanaklarında Demirci Kawa sözü “Demirci Kova”, “Zalim Kral Dehak” sözü “Zalim DEHAP”, Newroz kutlu olsun anlamındaki Newroz piroz be sözü ise “Nevroz firoz be” ve “Değerli emekçiler” ise “Değerli EMEP’çiler’ olmuştu. İmrek’in söylediği “DTP ile omuz omuza olmamız gerekiyor” sözü, “PKK ile omuz omuza olmamız gerekiyor” şeklinde tutanaklara geçirilerek skandala imza atılmıştı.
Barış diyenler hapsediliyor
Konu ilgili görüşünü aldığımız EMEP GYK Üyesi Halil İmrek, verilen cezanın antidemokratik olduğunu söyledi. İmrek “Barış ve kardeşlik yüklü mesajların verildiği Newroz etkinliğine ceza ile karşılık verilmesi, sistemin Kürt sorunundaki çözüm yöntemini de ortaya koymaktadır. Zira savaşın ve şiddetin körüklendiği, ülkenin savaş alanına dönüştürüldüğü böylesi bir zamanda Türkiye’de, ‘barış ve kardeşlik’ diyenlerin, Kürt sorununa demokratik ve halkçı çözüm isteyenlerin önüne her türlü baskı ve yasak konmaya devam ediliyor. DTP’ye açılan kapatma davası, ekim ayında süresi dolan sınır ötesi teskeresinin uzatılması konusunda hükümetle genelkurmayın anlaşması, mahkemelerde verilen cezalarla birleştiğinde devletin Kürt sorununda şiddeti tırmandıracağı anlaşılıyor.
Oluşturulan bu siyasal iklim bize verilen cezanın hukuki değil dönemin yönelimi ile ilgili olduğunu gösteriyor. Barış, demokrasi, kardeşlik isteyenlerin hedef tahtasına konulmak istendiği bu süreçte bizlere düşen bu siyasal iklimi engelleyerek, emek, barış ve demokrasi mücadelesini daha da ilerletmektir” diye konuştu.
Karar siyasidir
Küçükdikili eski Belediye Başkanı ve Newroz Tertip Komite Başkanı olan Mehmet Yaşık da, “Verilen ceza hukuku değil siyasidir. DTP ile bir ilgisi olmadığı halde Emek Partisi yöneticisine dahi siyasi yasak istenilmesi ve son dönem baskı ve şiddetin artması düşünüldüğünde mahkemenin kararı anlaşılır oluyor” şeklinde konuştu. SDP Adana Temsilcisi Yılmaz Gül de kendilerine verilen cezanın, barış ve demokrasi güçlerini sindirmeye dönük bir ceza olduğunu söyledi. Gül, “Newroz barış ve kardeşlik günüdür. Newroz şenliğinde tertip komitesi üyesi olmamın sebebi budur. Fakat biz barış istedikçe, hakkımızda açılan davalar arttı” dedi.
Anayasal hak engelleniyor
Verilen ceza ile ilgili açıklama yapan sanık avukatlarından EMEP Adana İl Başkanı Av. Sevil Aracı, Anayasal bir hak olan toplantı yapma hakkının kısıtlanmakta, kullanılamaz hale getirilmekte olduğunun altını çizerek, “Oysa düzenleme kurullarının sorumluluğu kendi eylemleri ile sınırlıdır. Alanda gerçekleştiği iddia edilen her türden suç ihtiva eden eylemden dolayı tertip komitesi sorumlu tutulduğu takdirde, benzer miting ve toplantılarda tertip komitelerine ceza çıkması kaçınılmazdır” dedi.
Yargı makamlarının, failleri açığa çıkartılamamış her türden yasadışı eylemden tertip komitelerini sorumlu tutmasının hukuka uygun olmadığını belirten Aracı, bu açıdan bakıldığında, sendikaların, meslek örgütlerinin ve siyasi partilerin toplumu sindirmeyi ve temel hak ve hürriyetleri kullanılmaz hale getirmeyi amaç edinen bu türden kararlar karşısında duyarlılık göstermesi gerektiğini vurguladı.
Sanık avukatlarından Kemal Derin ise verilen kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin11. maddesine aykırı olduğunu söyleyerek, bu konunun Yargıtay tarafından onanması durumunda davayı AİHM’e taşıyacaklarını ifade ederek, Türkiye’nin 11. maddeden dolayı ceza alacağını vurguladı. (Adana/EVRENSEL)
Erman Koçak

Evrensel'i Takip Et