18 Eylül 2008 00:00

EMEK GÜNLÜĞÜ


Metal grup sözleşmesinde gelinen aşamada fazlaca olumlu sayılacak bir tablo yok. Üç işçi sendikası ile ayrı ayrı görüşen MESS, masada oldukça rahat. Çünkü sendikaların ayrı olarak masaya oturması her zaman için patronların işine yaramıştır. Burada Birleşik Metal-İş Sendikası’nın geçmiş yıllarda da yaptığı birlikte davranma çağrılarının yanıtsız kaldığını da biliyoruz. Türk Metal ise yıllardır sürdürdüğü işbirlikçi tutumunu bu dönem de devam ettiriyor. Son otuz yılda MESS çok sıkı bir pazarlıkla masaya oturuyor. Ve istediklerini masadan alarak kalkıyor. Türk Metal’in tutumunun burada büyük payı var.
Metal işkolunda çalışma koşulları çok zor ve yıpratıcı. Bu nedenle çalışan işçilerin diğer işkollarına göre daha çok yıprandıkları ve zorluklarla karşılaştıkları bir gerçek. Buna karşılık işçilerin büyük bölümü açlık sınırının altında bir ücretle, yani asgari ücretle çalışıyorlar. Patronlar her TİS öncesi masada ağlayıp sızlayıp ekonominin kötüye gittiğini söyleyedursun, gerçekler onları her açıdan yalanlıyor. Gurup toplu iş sözleşmelerinin başladığı 13 Ağustos tarihinde MESS Genel Sekreteri İsmail Sipahi aynen şöyle diyor:
“Geçtiğimiz iki yıl oldukça hızlı geçmiştir. Düzgün 2 sene geçirdik. Metal işkolu, diğer işkollarına göre olumlu gelişmeler yaşadı. Bu olumlulukların yaşanmasında işçilerimizin katkısı çok önemli, onlara teşekkür ediyoruz. İşletmelerimizde çalışma hayatı huzurlu bir dönem geçiriyor.
Sanayinin maliyetleri artıyor ama ihracat ağırlıklı bir yapı söz konusu. İşletmeler hangi tedbirlerle ayakta durabileceğini tartışıyor ve maliyetleri düşürmeye çalışıyor. Kâr marjları düşüyor. Sanayi genel olarak olumsuz bir tablo gösteriyor ama metal işkolu en şanslı işkolu.
İşletmelerin bu sıkışıklığı ile işçilerin hiçbir alakası yok. Bu sıkıntıları aşmak için işçilerin yapacağı bir şey kalmadı. Üretim, verimlilik, çalışma disiplini konularında işçiler üzerlerini düşeni fazlasıyla yapıyorlar. Diğer taraftan işçilerin geçinme sorunları var.
İşletmelerin karşı karşıya olduğu sorunlar, maliyet artışları esasen küresel ekonomiden kaynaklanan sorunlar ve bu sorunlar toplu iş sözleşmesi yolu ile çözülebilecek sorunlar değiller. Başka yöntemler düşünülmesi gerekir.”
Sipahi, metal sektörünün geçen iki yılının çok verimli ve iyi geçtiğini söyleyerek, işçilerin işkolunu büyütmek için elinden gelini yaptığını ifade ediyor ve arkasından işçilere teşekkür ediyor. ‘Düşük ücret sorununu toplu iş sözleşmesiyle çözemeyiz, buna başka çözümler bulmak gerekir’ diyerek topu taca atıyor. Sipahi’nin yukarıda söylediklerini doğrulayan başka kaynaklar var. Metal sektörü büyüyor ve iyi kazanıyor. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı ilk 500 büyük firmanın içinde 66 MESS üyesi var. Ford, Oyak-Renault Ereğli Demir ve Çelik, Arçelik, Tofaş, Aygaz, İçdaş bunlardan bazıları. İstanbul Sanayi Odası’nın açıklamalarına göre 2006 yılında olduğu gibi 2007 yılında da MESS üyeleri ekonominin lokomotifi oldular. Ayrıca en büyük 500 listesinde; ilk on içinde 7 MESS üyesi, ilk yirmi beşte 13 MESS üyesi, ilk ellide 22 MESS üyesi var. Rakamlar, İSO ve Sipahi doğru söylüyor. Metal patronları kazanıyor, yüksek kârlar elde ediyorlar. Geçtiğimiz kriz yıllarında yine metal sektörü en fazla kazananlar olarak, krizden kârlı çıkan sektör olmuştu.
MESS patronları tezgahların başına geçerek, çalışarak bu kadar büyük kazançlar ve artı değer yaratmadılar. Onların sadece bir kuru teşekkür ettikleri ve ‘İyi ücreti TİS masasında çözemeyiz, başkaca şeyler yapmak lazım’ dediği işçiler yarattı bu değerleri. Doğal olarak metal işçileri yarattıkları bu değerden pay almak istiyorlar. Çalıştıkları işyerlerinde insanca bir ücret ve çalışma koşulları olsun istiyorlar. Yani kısacası açlık sınırının altında bir ücrete razı değiller. Yine sözleşmeler bir oldubittiye getirilerek imzalansın istemiyorlar. Türk Metal, patronlarla flört edeceğine dönüp işçi sendikalarıyla birlikte mücadele etsin istiyorlar.
Bir yandan da toplu iş sözleşmelerinin bayramdan önce, Türk Metal tarafından imzalanacağı söylentileri dolaşıyor. Tabii ki imzalayabilir, ancak yapılacak toplu iş sözleşmesi kimden yana olacak, önemli olan burasıdır. Böyle düşünülmediği ve değerlendirilmediği koşullarda yine masada kazanan MESS olacaktır. Yol yakınken bütün bu süreci Türk Metal yeniden değerlendirmelidir. Diğer sendikalarla birlikte metal işçilerinin sorunlarını çözecek bir sözleşmeyi hedef almalıdır. Yoksa kaybeden kendisi olacaktır.
Seyit Aslan

Evrensel'i Takip Et