19 Eylül 2008 00:00

12 Eylül’le sakatlanan hafızayı canlandırmaya çalışıyoruz

İstiklal Caddesi Olivo Han’da bulunan Rengahenk Sanatevi, üç aydır her cumartesi akşamı “Bir Belgesel Bir Yönetmen” adı altında düzenlediği belgesel gösterimleri kapsamında eylül ayı boyunca 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ...

Paylaş

İstiklal Caddesi Olivo Han’da bulunan Rengahenk Sanatevi, üç aydır her cumartesi akşamı “Bir Belgesel Bir Yönetmen” adı altında düzenlediği belgesel gösterimleri kapsamında eylül ayı boyunca 12 Eylül 1980 askeri darbesinin Türkiye toplumunda yarattığı travmayı yansıtan ve bu dönemin görünmeyen yüzünü anlatan belgesellere yer veriyor. Rengahenk Sanatevi’nin yöneticileri Ayşe Yıldırımer ve Ahmet Mücek ile “Bir Belgesel Bir Yönetmen” etkinliklerini ve önümüzde Rengahenk Sanatevi’nde gerçekleştirilecek diğer projeleri konuştuk.

Ne zamandır cumartesi günleri ‘Bir Belgesel, Bir Yönetmen’ ismi altında belgesel gösterimleri yapıyorsunuz. Bu gösterimleri yapmaktaki temel amacınız nedir?
Ayşe Yıldırımer: Bu belgeselleri yaklaşık üç aydan beri gösteriyoruz. Belgeseller bir anlamda toplumun hafızası niteliğinde, ona tanıklık eden şeyler olduğu için özellikle göstermeyi istedik. Daha sonra da yönetmenlerinin burada olup belgesellerini niye yaptığı, nasıl yaptığı, belgeselin yapım aşamasında kullandığı teknikler, eserlerinin konusu, belgesellerine konu olan insanlara nasıl ulaştığı gibi sorulara yanıt verebilmesi bizim için önemli bir şey. Bu alanla ilgili olanlar için de bir ön açıcılık oluyor. Nasıl çalışabilecekleri konusunda fikir ediniyorlar.

Bir Belgesel Bir Yönetmen etkinlikleri kapsamında 12 Eylül’ü, 12 Eylül’ün görünmeyen, unutturulmak istenen yüzünü anlatan birtakım belgeselleri gösteriyorsunuz. Acaba bu belgesel gösterimlerine sanatevinizin takipçilerinin ilgisi nasıl?
Ahmet Mücek: 12 Eylül Türkiye tarihi açısından bir milat oluşturuyor. Sonuçlarını bugün çok daha derinden, çok daha yakıcı hissettiğimiz, günlük yaşamımızda alabildiğine boğucu bir atmosfer olarak yaşamımızı yönlendiren bir milat durumunda. 12 Eylül ile birlikte toplumsal hafıza sakatlandı ve bugünün kuşakları 12 Eylül öncesinde, ‘70’li yıllarda Türkiye tarihinde neler olup bittiğinden tamamen habersiz durumdalar. “12 Eylül Belgeselleri” başlığı altında yaptığımız çalışmalarda bu toplumsal hafızanın canlanmasına, bugünün kuşaklarının yetmişli yıllarda neler olduğu konusunda kafalarında soru işaretlerinin oluşması için küçük bir katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Belgesel filmleri izleyenler “Bu ülkede bu tür olaylar mı yaşandı?” diyerek şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. Dolayısıyla bizim eylül belgeselleri başlığı altında yaptığımız çalışmaların geçmişin aydınlatılması için küçük de olsa bir katkıda bulunduğunu düşünüyorum.
Peki önümüzdeki haftalarda 12 Eylül askeri darbesi ile ilgili hangi belgeselleri göstereceksiniz?
Ayşe Yıldırımer: Şu an unutturulanlar dizisinde ikisini gösterdik; “Fatsa Gerçeği” ve “Yeraltı Maden-İş, Yeni Çeltek” isimli iki belgeseli gösterdik. Sırada Tariş-Çimentepe, Gültepe direnişlerine dair bir belgeselimiz var. Ayın yirmisinde Maraş katliamına dair bir belgesel göstereceğiz. Bu seri böyle bitmiş oluyor. Bu seriyi hazırlayan arkadaşların yeni bir çalışması var, o yeni başlanmış bir çalışma. Bittiği zaman onu da burada göstermek istiyoruz.

Bir belgesel bir yönetmen başlığı altında yaptığınız gösterimler süresince kimlere ulaşabildiniz? Burada hangi yönetmenleri ağırladınız?
Ayşe Yıldırımer: Bugüne kadar yaptığımız belgesel gösterimlerinde aslında belgesel yönetmenlerinin de burada bulunmasını istedik. Sonbahar döneminde sanatevimizde daha fazla belgesel yönetmeni ağırlayacağız. Yaz dönemi yönetmenlerin üretme ve dinlenme dönemi olduğu için onlara ulaşmakta zorluklar yaşadık. Kazım Koyuncu ile ilgili “Şarkılarla Geçtim Aranızdan” isimli belgesel gösteriminde belgeselin yönetmeni Ümit Kıvanç’ı burada ağırladık. “Yeniden Bir Yurt Edinmek” ve “Küllerinden Doğmak” isimli Rum mübadelesine dair belgesellerini gösterdiğimiz zaman yönetmen Enis Rıza, Devrimci Gençlik Köprüsü’nü gösterdiğimiz zaman da eserin yönetmeni Bahriye Kabadayı sanatevimize konuk oldular ve bu belgeselleri nasıl yaptıkları hakkında bize bilgi verdiler.

‘Bir Belgesel Bir Yönetmen’ etkinlikleri dışında önümüzde dönemlerde Rengahenk sanatevi’nde hangi etkinlikleri izleyeceğiz?
Ahmet Mücek: Elbette Rengahenk Sanatevi’nde sadece belgesel gösterimleri yapmıyoruz. Tiyatro çalışmalarımız ve stand-up gösterilerimiz de oluyor. Bu hafta cumartesi gününden itibaren İstanbul İmpro grubu’nun her cumartesi saat 20.30’da gerçekleştireceği doğaçlama gösterileri başlayacak. Bunun dışında bayram sonrası ekim ayından itibaren cuma akşamları Esmeray’ın stand-up gösterileri başlayacak. Ayrıca Selim Sesler yönetiminde bir klarnet atölyesi, Cengiz Özdemir yönetiminde bir hobi resim atölyesi, bir de dil öğrenmeyi sevenler ve ihtiyaç duyanlar açısından bir alternatif dil atölyesi oluşturuyoruz. Bu dil atölyesinde özellikle İspanyolca ve İngilizce dil eğitimleri verilecek. Burada kurslar diğer dil kurslarına oranla daha yoğun ve bizim hedef kitlemizi göz önünde tutarak daha ucuz olacak. (İstanbul/EVRENSEL)
Bilgi İçin: www.rengahenk.org
Uğur Halil Karakullukcu
ÖNCEKİ HABER

İpek Yolu’nda Nur ve Sezin’e ödül

SONRAKİ HABER

Göçmen işçiler beyazperdede

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...