25 Eylül 2008 00:00

Deniz Feneri’nde söz sırası Ankara Savcılığı’nda


Alman savcılığınca başlatılan ve izi Türkiye’de sürülen Deniz Feneri soruşturmasındaki yetki tartışmasına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı son noktayı koydu.
Soruşturma yetkisinin İstanbul değil; Ankara’da olduğuna karar veren Başsavcılık, Adalet Bakanlığı kanalı ile dava dosyası ve eklerinin tamamını istemeye hazırlanıyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, suçlanan isimlerin Ankara’da bulunması ve suçun yurtdışında işlenmiş olması nedeniyle, soruşturma dosyasının Ankara’da kalmasına karar verdi.
Soruşturmaya ilişkin somut adımlar atmaya hazırlanan Başsavcılık, ilk olarak, “Asıl failler Türkiye’de diyen” Alman savcının hazırladığı iddianame ve iddianamede yer almayan ancak soruşturma evrakına giren ek dosyaları isteyecek.
Soruşturma savcılarının, gerek duyması durumunda Almanya’ya giderek, soruşturmaya ilişkin bilgi ve belge alabileceği bildirildi.
Kurtarmak Başoğlu’na kaldı
Öte yandan Sağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Deniz Feneri Derneği Ankara Şubesi’ni ziyaret ederek bağışta bulundu. Başoğlu, Deniz Feneri’nin ‘yargısız infaza’ tabi tutulduğunu savunarak, “Dernek siyasetin çarklarında ezilmeye çalışılıyor” dedi. Ziyaret sırasında bin YTL’lik bağış çeki veren Başoğlu, bağışı sendikası adına değil, kendi adına yaptığını iddia etti. (HABER MERKEZİ)

CHP’den suç duyurusu
CHP Grup Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Konya Milletvekili Atilla Kart’ın Mehmet Gürhan, Zekeriya Kahraman, İsmail Karahan ve İstanbul 10. Noteri İsmet Büyükkılıç hakkında, örgütlü ve nitelikli dolandırıcılık yoluyla TCK’nın 158 ve resmi evrakta sahtecilik yoluyla TCK’nın 204. maddelerine muhalefetten, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu bildirildi.
Suç bulguları ve uygulanması gereken ceza maddelerinin üst sınırının 19 yıla ulaşması nedeniyle şüpheliler hakkında gerekli usuli tedbirlerin alınmasının da talep edildiği belirtildi.

Evrensel'i Takip Et