28 Eylül 2008 00:00

cızırtı

sabah sabah cinayet

Paylaş

Meşhur Gizem cinayeti, çözüldü gibi. Bilmiyorsanız, belli etmeyin. Buradan öğrenin de sağda solda duyduğunuzda rezil olmayın.
Aylardır Müge Anlı’nın sabah programında tartışılan konunun başlığı bu; Gizem cinayeti. 14 yaşında bir kız Gizem, epey uzun süre önce evlerinin çatısında boğazı kesilmiş halde bulunmuş. Müge Anlı’nın konuyla bir ilgisi yok yani. Her şey, aylar önce annesini konuk edip, hikayeyi dinlemekle başlamıştı. Hikaye çok ilginç gelmişti, başka tanıklar, telefonla bağlananlar derken, cinayet filmi izler gibi heyecanla takip etmeye başlamıştık. Sürekli yeni tanıklar ortaya çıkıyor, apartmanda çok karışık ilişkiler dönüyor, herkes birbirinden bir şey saklıyor, anne de sürekli her şeyi inkar ediyor. Çok garip bir manzaraydı, aylarca sabah programında tartışıldı gitti. Müge Anlı tartışmaya müdahale ediyor, konuk mankenler olayla ilgili yorum yapıyorlar falan. Ciddi ciddi, Türk tipi dedektiflik programı icat edildi, gözümüzün önünde.
Amerikan kanallarında arananların isimlerinin yayınlandığı, kayıpların fotoğraflarını gösteren programlar var. Vatandaşlar kanalı arayıp arananları buluyorlar. Orada öyle uygulamalar var. Bizde daha laf dolandırmaya dayalı.
Bu hafta içinde, Gizem cinayetiyle ilgili sürpriz bir gelişme oldu. Bir sanık yakalandı. Apartmandaki gençlerden biriymiş, komşunun oğlu. Konuşturamadılar. Ama Müge Anlı’nın muhabiri ve kameramanı, tabii karakolun önünde zanlıyı yakalama nöbeti tutuyordu. İlk gün, Müge Anlı o kadar sinirliydi ki, muhabire, rejiye, konuklara, herkese bağırdı. Galiba dedim, cinayet çözüldü, programda ne yapacağız diye sinir yapıyor.Ertesi gün izledim, bu kez de stüdyoya acayip bir rahatlık hakimdi. Müge Anlı’nın yüzünde güller açıyor, “Vay be, ne aylar yaşadık” diyor. Anne herkese teşekkür ediyor. Bir huzur ortamı. Sanırsınız aylarca konuşup cinayeti bunlar çözmüş. İlgisi yok. O kadar konuşan bunlar, birini yakalayan polis. Onca dedikoduyla, tartışmayla, “Yalan söylüyorsun”la bir tek ipucu yakalanmamış.
Öyle ya da böyle çözüldü ya, şimdi korkun Müge Anlı’dan.

televizyonunu yeni açanlar için
h Amerikalılar dizi çekmeye özenme işini abarttılar. İyice suyunu çıkarıp, çekmeye sonraki bölümlerden başlıyorlarmış. Beşinci bölümden mesela. Sonra 4, 3, 2, 1 diye geliyorlarmış ki, kurguda bir sorun çıkmasın. Birinci bölümde ne her şey açık edilsin, ne çelişki olsun falan. Ne gerek varsa. Halbuki, 90 dakikalık bir bölümü altı günde çeken Türk dizi sektörüne verseler, üç günde hallederiz bir bölümü. Amerikalıların diziyi izlemesi, bizim çekmemizden uzun sürer.
h ‘Tiki kardeşler’ denen kızlar, Beyaz’ın programında çalışacak diye bekliyorduk. Daha ilk günden çekime geç kalınca kovulmuşlar.
h Aşk-ı Memnu’nun yeni uyarlaması epey tutuldu galiba. Benim denk geldiğim bölüm mü öyleydi bilmiyorum ama tek başına bir genç kızın bunalımlarını o kadar uzatarak vermişlerdi ki, tahammül edemedim. Güneş gözlüğüyle, son moda kıyafetlerle dolaşan kadınlar var, isimler Bihter, Peyker, Behlül falan. Çok değişik bir yerdi Aşk-ı Memnu alemi.

ivis tiki kardeşleri koruyor
(Yer: Beyaz Show stüdyosu. ‘Tiki kardeşler’ olarak bilinen Esra ve Ceyda Ersoy, çekimlere katılacaktır. Olaylar çıkınca İsmini Vermek İstemeyen Seyirci İVİS’e görev düşer.)
Tiki 1: Ay biz geldiiiik. Tiki 2: Hangi kamera? Ay daha makyajımız yapılacak.
Beyaz: Gelmeseydiniz hiç! Geç kaldınız, bir daha gelmenize gerek yok.
İVİS: Beyaz bir dur oğlum. Kızlar hadi acele edin, çekim başlamış bakın.
Beyaz: Abi sen karışma. Sen kimsin ya bu arada? Kızlar istemiyorum sizi, geç kaldınız.
İVİS: Sen o zaman bu televizyon işinden hiçbir şey anlamamışsın. Reyting bunlarda oğlum.
Tiki 1: Ay evet, bizim reytingimiz çok bence. Beyaz: Abi sen bunları ister misin programda, allah aşkına söyle?
Tiki 2: Bence ister yani, bilmiyorum.
İVİS: Ya istemem tabii, gülmek için biraz bakarım belki de, bütün akşam çekilmez.
Tiki 1: Biz komiğiz di mi?
İVİS: Bak ne güzel, anlamıyor bile. Sen reyting peşinde değilsen o başka.
Beyaz: Abi 3 bin YTL’yi daha çok reyting getirene veririm ben de.
İVİS: Oğlum televizyonun geleceği bunlarda. Kurtulamayacağız her halükarda. Sen bunların ücretini artırıyorsan, iki elim yakanda Beyaz. Ben şimdi yeni dizi arıyorum kendime. Biraz rahat bırakın beni...
Çağdaş Günerbüyük
ÖNCEKİ HABER

Dede Sultan’a giden köprü

SONRAKİ HABER

benim de sesim var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...