28 Eylül 2008 00:00
Kapatma yasalardan çıkarılmalı
Demokrasilerde siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyorum. Hiçbir siyasi parti açıkça şiddeti savunmadan ve şiddeti önermedikçe, yaptırımla karşı karşıya kalmamalı. Bu yaptırımda kapatma olmamalıdır
DEMOKRASİ MAHKEMEDE
DTPnin kapatılma davası tartışılıyor
Sezgin Tanrıkulu (Diyarbakır Barosu Başkanı)
Demokrasilerde siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyorum. Hiçbir siyasi parti açıkça şiddeti savunmadan ve şiddeti önermedikçe, yaptırımla karşı karşıya kalmamalı. Bu yaptırımda kapatma olmamalıdır. DTP ağırlıklı olarak, Kürt kökenli yurttaşlardan oy alan bir parti. Temel olarak da Kürtlerin taleplerini gündemleştirmeye çalışmakta. DTPnin kapatılma girişimi ve bu süreç bu siyasi partiye oy veren geniş kesimlerin demokrasiye olan inancını zayıflatmaktadır. Daha önceki parti kapatma örnekleri, kapatma kararlarının sorunları çözmek yerine daha da zorlaştırdığın gösteriyor bize. Anayasa Mahkemesi Başkanının da söylediği gibi bu sorun siyaset tarafından çözülmeli ve parti kapatma yasalardan çıkarılmalıdır. Öte yandan AKPnin kapatılması sırasında AKPnin sergilediği tutum ile bugün DTPnin kapatılması karşısındaki ikircikli tutumu bu partinin demokrasiyi içselleştirmediği sadece kendisine yaradığı zaman savunduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Demokrat, yurtsever ve devrimci kesimlere de hükümet partisinin bu ikircikli tutumunu ortaya koymak düşüyor. DTPnin kapatılmasının sadece DTPnin değil, Türkiyedeki her yurttaşın zarar göreceği bir süreç olma ihtimali vardır. Bunu da göz önünde tutmak gerekir.
DTPye çifte standart uygulanıyor
Alican Ebedinoğlu (Diyarbakır Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı)
Demokrasinin gereği olarak partilerin kapatılmaması gerekiyor. AKPden sonra bölgede halkın oyuna mazhar olmuş DTPde kapatılmanın eşiğine gelmiş durumda. Bu iyi bir durum değil. AKP nasıl kapatılmadıysa DTPde kapatılmamalı. İlimizde yüzde 50den fazla oy almış, 2 milyon insanın iradesini temsil eden bir parti kapatılmamalıdır. Kapatılırsa ciddi tepkiler doğurur bölgede. AKPnin kapatılma davası sırasında ciddi bir kamuoyu oluştu. İnsanlar çeşitli gerekçelerle, ekonominin ve siyasetin istikrarsızlaşmaması gibi nedenlerle AKPnin kapatılmasını istemiyordu. DTPnin kapatılması davsında ise sadece bölgede ciddi bir tepki var. Bu konuda kamuoyunun çifte standart uyguladığını söyleyebiliriz. Dün demokrasi adına AKPnin kapatılmasını istemeyenler seslerini DTPnin kapatılmasına karşı da yükseltmelidirler. DTPnin kapatılması Kürt sorununun çözümünde bizi geriye götürür. Ama artık Kürt sorununu da sadece bir siyasi parti ile sınırlandırmamak gerekiyor. Herkes şunu anlamalı ki; Kürt sorunu vardır ve bu sorunun çözümü tüm Türkiyenin yararınadır.
Kapatma demokrasi ayıbı olur
Galip Ensarioğlu(Demokrat Parti Diyarbakır İl Başkanı)
Parti kapatmanın her şeyden önce bir demokrasi ayıbı olduğunu söylemek istiyorum. Kaldı ki bir parti kapatılabilir ancak o fikri yok edemezsiniz. Neticede DTPyi kapatsanız da DTPyi oluşturan fikirleri, onun arkasındaki tabanı yok edemezsiniz. Bu hem Türkiye demokrasisi ve özgürlükleri açısından hem de uluslararası imaj açısından gerçekten çok komik bir durum oluşturuyor. Daha önce DTPnin bugün sahip olduğu düşüncelere sahip olan 5- 6 tane parti kapattılar. Ama o fikri, o düşünceyi ortadan kaldırabildiler mi? Hayır kaldıramadılar. Dolayısıyla hem geçmişte hem de bugün siyasi partilerin kapatılması hep demokrasiyi sorunlu ve tartışmalı hale getirmiştir. Bu nedenle bu siyasi parti kapatma konusunda bugün birinci dereceden sorumlu olan AKP hükümetidir. Siyasi partileri, seçim yasalarını değiştirebilecek yeterli çoğunluğa sahip olmasına rağmen bunu kullanmıyor ve demokratik açılımlarda bulunmuyor. Ama aynı zamanda kendisi de kapatma davasıyla karşı karşıya kaldığında, kapatma davasını demokrasi ayıbı olarak nitelendirmişti. Şu haliyle bir çifte standart da ortada duruyor. Bir yandan kapanma noktasına geldiğinde bunu ayıp olarak değerlendiriyorsun, diğer yandan DTPnin kapatılmasına sesiz kalıyorsunuz. Bunların aşılması lazım. Bunun içinde öncelikli olarak AKPnin siyasi parti yasasında bir dizi yasal değişikliklere gitmesi ve bunu anayasal güvence altına alması gerekir.