2 Ekim 2008 01:00

Diyarbakır’da bayram, şiddetli yağmur ve dolu yağışı ile başladı. Ancak yağışın öğlene doğru durmasıyla birlikte sokaklar bayram ziyaretine ve gezmesine çıkan insanlarla hareketlendi. Yine de havanın kapalı olması Diyarbakırlılara daha durgun bir bayram yaşatıyor denebilir. Çocuklar, her zamanki gibi maytapları, oyuncak silahları ile yine bayramın keyfini çıkarıyor. Ama bayramda da çalışmak zorunda olanlar var ki onlar için bayramın iyi geçtiğini söylemek zor. Konu yine aynı: Geçim derdi..
Bayramda çalışmak zorunda olan Sezgin Doğaner. 4 kardeşin en büyüğü. Babası ailenin geçimini işportacılık yaparak, meyve sebze satarak sağlıyor. Babasıyla birlikte baktığı tezgaha bayram nedeniyle bugün o bakıyor. Baba aile ile birlikte bayram ziyaretlerinde. 18 yaşında olan Sezgin ailesinin geçimine katkı sağlamak için okulu orta ikiden terk etmek zorunda kalmış. Bayramda çalışmak zorunda oluşunu ise tek cümle ile cevaplıyor: “Geçim derdi” Her halinden moralsiz olduğu belli olan Sezgin’in ağzından kelimeler kerpetenle çıkıyor sanki. Hem işler kesat hem de yaşıtları gibi bayram sevincini yaşayamadığı için üzgün. Geleceğe dair hiçbir beklentisi ve umudu yok.
Ciğerci Bayram’ın bayram atağı
Bayramda çalışanlardan biride Ciğerci Atilla Yıldırım. Ciğerci Atilla ramazan nedeniyle çok kaybının olduğunu ve bu nedenle bayramda tam kapasite çalışacağını söylüyor. “Allaha şükür işlerim iyi. Çünkü buradaki tüm esnaf beni tanıyor. İlişkilerim iyi” diyor. Eşi annesi ve babasıyla birlikte 6 kişinin geçiminden sorumlu olduğunu söyleyen Ciğerci Atilla “Babam çalışacak durumda değil. Bir kardeşim var o boşta, işsiz. Bir kardeşim de yazın mevsimlik işçi olarak çalışıyor. Kışın boşta. Mecburen ailenin geçim yükü benim sırtımda. Çalışmazsak olmaz” diyor.
Kuşlarla geçen 30 yıl
Bayramda çalışanlardan biride Diyarbakırlıların en büyük hobilerinden biri olan “güvercin” ihtiyacını gideren Emin Özdoğan. Güvercinleri köylülerin besleyip sonra Diyarbakır’da kendilerine sattığını belirtiyor. Bazı gün 2 tane bazı gün 30 tane güvercin sattığı oluyor Özdoğan’ın. Bu nedenle belki 30 tane satarım diye bayramda da çalışıyor. 30 yıldır bu işi yaptığını söyleyen kuşçu emin Diyarbakır’da iş yok. Ne yapalım. Mecbur olmazsak 30 yıl bu işi yapar mıyız” diyor. AKP hükümetinin bölgeye çok yatırım yaptığını iddia ettiğini söylediğimizde ise “Biz yatırım görmedik. Yapıyorlarsa bile kendi adamlarına yapıyorlardır. Fakir fukaraya düşen bir şey yok” diyor. (Diyarbakır/EVRENSEL)

Çocukların ‘oyuncağı’ yine silah oldu
Ramazan Bayramı’nda Diyarbakır’daki çocukların oyuncağı yine silahlar ve ‘patpat’, ‘dinamit’ diye adlandırılan patlayıcılar oldu. Belediyelerin yoğun denetimine rağmen bazı esnaflar tehlikeye aldırmadan satış yapmayı sürdürüyor. Sokaklarda çocuklar ellerinde silah ve çeşitli patlayıcı oyuncaklarla adeta küçük ‘savaşlar’ yaparlarken, çatışma ve düşük yoğunluklu savaşın içersinde büyüyen çocuklara bu silahlar ve patlayıcılar hiç de yabancı gelmiyor. Özellikle bölgede şiddetin ve çatışmaların yaşanmasının çocuklarda şiddete yönelik yansımaları da oldukça yoğun hissettirdiği görüşüne bu görüntüler kanıt oluyor.

Evrensel'i Takip Et