ağaçsız orman vekilsiz meclise!

Yıllar önce şu an hatırlamadığım bir mizah dergisinde çok güzel ve bir o kadar da anlamlı bir karikatür görmüştüm. Karikatürde, doğuda her hangi bir köy tasarlanmış, genişçe bir arazi çitlerle çevrilmiş, köyün muhtarı ve köylüler Kaymakam Bey ile arazinin ortasına dikilen Atatürk büstünün açılışını yapıyorlar. Dikkat edin ortada bina falan yok, sadece Atatürk’ün büstü var! Ve muhtar elinde makas ile büstün açılışını yapmaya giderken kaymakama şöyle diyor:
- Sayın Kaymakamım, sayenizde büstü diktik! Bir de okulu yaparsak inşallah!
Bu bir anlayışın ürünüdür. Kuşkusuz burada Atatürk’e karşı hiçbir tutum sergilenmemektedir. Kaldı ki yalakalık kültürünün içimize ne kadar işlediğini anlatan en güzel örneklerden biridir. Yaşanmışlığı var mıdır önemli değil!
Ben meseleye bu günden bakacağım. Yalakalık! Artık Atatürk’ü kullanarak, köylüler mi kaymakama yalakalık yapıyorlar, yoksa kaymakam valiye mi yalakalık yapıyor, yoksa vali hükümete mi yalakalık yapıyor artık siz hesaplayın:
- Sayın Valim, ne kadar Atatürkçü olduğumu ispatladım sanırım, okulu olmayan bir yere sanki okul varmış gibi bir Atatürk büstü diktirdim!
- Eline sağlık Kaymakam Bey, ben de şu gördüğün boş alana “Atatürk Spor Salonu” ismini koydum! Spor salonunun inşaatına 30 yıl sonra başlanacak!
Benzeri bir olay bir süre önce Amasya’da yaşanmış. Orman olmadığı halde Amasya’nın Merzifon İlçesi’ne bağlı Türkoğlu Köyü’ne AKP Amasya Milletvekili Akif Gülle adına “Akif Gülle Ormanı” yazılı tabelalar asılmış. Orman Genel Müdürü, “Benim bu konudan haberim yok” derken, Amasya Çevre ve Orman Müdürü, “Kendi izinleri olmadan köy muhtarlarının diktiğini” belirtmiş. AKP Amasya Milletvekili Akif Gülle ise sözüm ona konuya açıklık getirmiş:
- Sanırım muhtarlar bana jest yapmak istemişler. Bu bölgelerimizde 300 bin meşe palamudu ekimi gerçekleşti. Muhtarlarımız buraya ismimin verilmesini uygun görmüşler!
Bence bu ülkede Isparta’da bir yerlere “Süleyman Demirel Uzay Üssü”, Malatya’da bir yerlere “Turgut Özal Fortis Bank”, Eskişehir’de bir yerlere “Kemal Unakıtan ve Oğlunu Kalkındırma ve Güçlendirme Derneği”, Türkiye’de bir yerlere “Deniz Feneri Davası Tutuklularını Acındırma ve Kollama Derneği”, Ankara’da bir yerlere ise “Başbakan Erdoğan Hakaret ve Küfür Enstitüsü” adı altında dernek, vakıf ve odalar açılmalı. Yalakalık parayla mı?
Veli Bayrak