13 Ekim 2008 00:00

Akademisyenler ‘Aydınlanma ve Ekonomi’ üzerine tartıştı

Osmanlı Bankası Müzesi’nde 10-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen “Aydınlanma ve Ekonomi” isimli sempozyumda iki gün boyunca Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Fuat Keyman, Mahfi Eğilmez, Cevdet Akçay ...

Paylaş

Osmanlı Bankası Müzesi’nde 10-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen “Aydınlanma ve Ekonomi” isimli sempozyumda iki gün boyunca Prof. Dr. Ahmet İnsel, Prof. Dr. Fuat Keyman, Mahfi Eğilmez, Cevdet Akçay gibi akademisyenlerce aydınlanma felsefesinin başta ekonomi olmak üzere yaşamın çeşitli alanlarında Osmanlı Devleti ve günümüz Türkiye’sini ne şekilde etkilediği tartışıldı.
Prof. Dr. Taner Berksoy’un başkanlığında düzenlenen sempozyumun onur konuğu Prof. Dr. Taner Timur’du. Aydınlanma sempozyumunun ilk gününde konuşan Prof. Dr. Taner Timur, Avrupa medeniyetinin gerçekleştirdiği atılım ve aydınlanma hareketinin Osmanlı Devletine nasıl yansıdığı, başta aydınlar olmak üzere Osmanlı toplumunda Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bir “Aydınlanma”nın olup olmadığı konusunda ayrıntılı bir konuşma yaptı. Timur, konuşmasında Katip Çelebi, Sait Paşa gibi aydınların Avrupa kıtasında üretilen düşünce akımları ile yakından ilgilendiğini fakat genellikle Osmanlı aydınlarının batı düşüncesine karşı ilgilerini yüzeysel kaldığını belirtti. Timur, Osmanlı devletinde modernleşmenin ve Batı’ya ayak uydurmanın özellikle Sultan İkinci Selim döneminde yoğunlaştığını kaydetti. “Vaka-ı Hayriye” olarak tanımlanan Yeniçeri Ocağının kaldırılmasının aslında Türkiye’de aydınlanma düşüncesinin yaygınlaşmasını geciktiren en önemli sebeplerden biri olduğunu belirten Timur, tarih boyunca ocak ile iç içe geçmiş Bektaşi kurumlarının Osmanlı coğrafyasında Aydınlanma düşüncesinin en önemli temsilcilerinden olduğunu ifade etti. Taner Timur’dan sonra söz alan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zafer Toprak ise kendisinin Taner Timur’un aksine Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ve cumhuriyetin ilk yıllarında aydınların çoğu zaman düşüncelerinde çelişkilere düşseler de Batı dünyasında yaşanan gelişmeleri yakından ve üzerinden fazla zaman geçmeden takip edebildiklerini düşündüğünü söyledi. Toprak, bu düşüncesine kanıt olarak Batı’da yankı uyandıran ünlü düşünürlerin toplum ve ekonomi ile ilgili eserlerinin üzerlerinden çok fazla zaman geçmeden Türkçe’ye çevrilmesini gösterdi. Korkut Boratav ise konuşmasının Türkiye’de kitleleri peşinden sürükleyecek etkin bir sol siyasetin nasıl olması gerektiği meselesine ayırdı. Boratav, konuşmasında, bir siyasi akımın sol olarak tanımlanabilmesi için mutlaka sınıf temelinde bir siyaset yürütmesi, emek-sermaye çatışmasında emeğin yanında saf tutması ve fikri temelini aydınlanma düşüncesinden alması gerektiğinin altını çizdi. İki gün süren “Aydınlanma ve Ekonomi” Sempozyomuna damgasını vuran ana konu ise şu anda tüm özellikle dünya çapında giderek yayılan ve çoğu iktisatçı tarafından küresel kapitalizmin 1929 yılından beri en büyük kriz olarak tanımladığı ekonomik buhrandı. Her biri Türkiye’de ekonomi alanında otorite olarak kabul edilen akademisyenler, siyasi düşünceleri farklı olsa da, ekonomik krizle birlikte sosyal hakları gitgide budayan ekonomik anlayışın bir daha eskisi gibi rağbet görmeyeceği konusunda aynı düşüncedeydiler. Sempozyum, 11 Ekim Pazar günü Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Taner Berksoy’un yaptığı bir genel değerlendirme konuşması ile sona erdi. (İstanbul/EVRENSEL)
Uğur Halil Karakullukcu
ÖNCEKİ HABER

Patronlar işsizlik fonunu istiyor

SONRAKİ HABER

Bahman Ghobadi yarın Viranşehir’de

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...