15 Ekim 2008 00:00

ABD ve İngiliz bankalarında ‘kısmi’ kamulaştırma

Dünya ekonomik krizi giderek daha fazla ülkeyi etkilerken, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler açıkladıkları krizi hafifletme paketleri çerçevesinde sorunlu bankalara kaynak aktarmaya başladı

Paylaş

Dünya ekonomik krizi giderek daha fazla ülkeyi etkilerken, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler açıkladıkları krizi hafifletme paketleri çerçevesinde sorunlu bankalara kaynak aktarmaya başladı. ABD başkanı George Bush dün ABD kongresinde kabul edilen planın 250 milyar dolarlık bölümünü açıklarken İngiltere hükümetinin RBS (Royal Bank of Scotland), Lloyds TSB ve HBOS bankalarına 60 milyar dolardan fazla para aktarmaya hazırlandığı açıklandı.
Bush Yönetimi’nin bankacılık sektörünün kısmen kamulaştırılması anlamına gelen planı dokuz bankaya kaynak aktarılması, sorunlu mali kurumların sermaye paylarının satın alınması ve bankaların birbirlerine verecekleri kredilere üç yıllık garanti verilmesi gibi tedbirler içeriyor. Hükümetin Bank of America, Wells Fargo, Citigroup, JPMorgan Chase, Goldman Sachs, Morgan Stanley ve Bank of New York Mellon’dan hisse satın alması beklenirken sermaye desteğinden State Street ve Merrill Lynch’in yararlanacağı da ifade edildi. New York Times gazetesi, Citibank, JPMorgan Chase, Bank of America ve Wells Fargo bankalarının her birinin 25’er milyar dolar, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in ise 10’ar milyar dolar alacağını yazdı.
ABD’de Hazine yetkilileri Bush Yönetimi’nin politikasını neredeyse tamamen değiştirmesi olarak yorumlanan plana son şeklini vermek için, önceki gün ülkenin önde gelen bankacıları ve Merkez Bankası yetkilileriyle görüşmeler yaptılar. Öte yandan Demokrat Partili siyasetçiler ise, “yeni iş imkanları yaratmak ve vergi mükelleflerine yardımcı olmak amacıyla” ikinci bir ekonomik plan açıklanması çağrısı yapıyor. ABD Temsilciler Meclisi’nin Demokrat başkanı Nancy Pelosi, böylesi bir planın tartışılması amacıyla mecliste önümüzdeki hafta oturumlar yapılacağını söyledi. Cumhuriyetçiler ise ikinci bir ekonomi planı açıklanması fikrini, “siyasi bir manevra” olduğu gerekçesiyle reddediyor.
İngiliz bankalarına da devlet eli
İngiltere hükümetinin üç bankanın hisselerini satın alması yani güvence vermesi sonucunda ise RBS’nin yüzde 60’ı, Lloyds TSB/HBOS’un ise yüzde 40’ı kamu mülkiyetine geçecek. Barclays bankası hükümet yardımı olmaksızın hissedarlarından 6.5 milyar dolar toplamayı planladığını açıklarken RBS ve HBOS’un yönetim kurulu başkanlarının, hükümetin bankalara müdahalesi üzerine istifa edecekleri bildirildi. İngiltere Başbakanı Gordon Brown ise hükümetin bankalara müdahalesinin “beklenmedik ancak herkes için gerekli olduğu” yorumunu yaptı ve bunun, para piyasalarındaki buzların çözülmesine katkı sağlayacağını savundu. Öte yandan İngiltere Merkez Bankası ülkede tüketici fiyat artışının yıllık yüzde 5’e yükselmesinin beklendiğini açıkladı. Buna ülkedeki enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı artışın yol açtığı belirtiliyor.
Avustralya hükümetinden yardım paketi
Avustralya hükümeti de ekonominin kriz nedeniyle yavaşlaması karşısında, 7.4 milyar dolarlık bir acil yardım paketi açıkladı. Avustralya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hâsılası’nın yaklaşık yüzde 1’ini oluşturan ekonomik desteğin büyük bölümünün, 30 Haziran 2009’da sona erecek mali yılda 15.3 milyar dolar olması beklenen bütçe fazlasından karşılanacağı belirtildi. Avustralya Başbakanı Kevin Rudd, bu paranın, emeklilere-düşük gelirli ailelere ve ilk kez ev sahibi olanlara yardım için kullanılacağını söyledi. 30’lu yıllardaki Büyük Buhran’dan bu yana en kötü krizle yüz yüze olduklarını belirten Rudd, küresel krizin tehlikeli bir aşamaya ulaştığını, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyip, işsizliği arttırdığına dikkat çekti. Avustralya hükümeti önceki gün de ülke bankalarındaki tüm mevduatlara 3 yıl boyunca devlet garantisi getirmişti.
Rusya’dan enerji devlerine 9 milyar dolar
Kremlin de mali krizden zarar gören banka ve şirketlere destek sağlamaya devam ediyor. Rusya’nın dev enerji şirketleri Gazprom, Rosneft, LUKoil ve TNK-BP dış borcu çeviremeyince yatırım projelerinin aksamaması için hükümet dört şirkete toplam 9 milyar dolar aktardı. Kommersant gazetesinin verdiği bilgiye göre en büyük payı 4.2 milyar dolarla Rosneft aldı. LUKoil’e 2 milyar dolar ayrılırken, diğer petrol şirketi TNK-BP 1.8 milyar dolar destek aldı. Doğal gaz şirketi Gazprom’a ise 1 milyar dolar aktarılacak. Moskova, petrol şirketleri için yaklaşık 5.5 milyar dolarlık vergi indirimi de sağlayacak. Söz konusu dört şirket, Rusya’nın petrol üretiminin yüzde 70’ini ve doğal gaz üretiminin de yüzde 90’ını gerçekleştiriyor.
Rusya hükümeti mali piyasalarda yaşanan krizden zarar gören şirketlerin dış borçlarının ödenmesinde 50 milyar dolar destek sağlanmasını kararlaştırmıştı. Rusya mali destek paketinde bankaların yeni kredi verme kapasitesinin artırılması için de 36 milyar dolarlık destek paketini kabul etti.
Bu arada BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, krizin gelişmekte olan, özellikle de yoksul ülkelere olacak etkilerinden derin endişe duyduğunu belirterek gelişmiş ülkelerle IMF’nin geçen hafta sonu bir araya gelerek bazı ortak kararlar almalarının yeterli olmadığını kaydetti.
Dünya Bankası ve IMF tarafından yoksul ülkelere yeni acil likidite sağlanmasının bu ülkelerin krizin etkileriyle baş etmelerine imkan sağlayacağını söyleyen Ban, dünyadaki yoksulların korunması açısından “çok taraflılığa dayalı kapsamlı ve sistematik reformların” yapılması gerektiğini vurguladı. (DIŞ HABERLER)

Kriz Norveç’te de hissediliyor

Mahmut Algünerhan

Tüm dünyada gittikçe etkisini gösteren küresel finans krizi, güçlü ekonomiye sahip Norveç’te de kendini hissetmeye başlıyor. Norveç’te gelecek yılın çetin bir yıl olacağı söyleniyor. Norveç Devlet İstatistik Merkez Bürosu SSB, ağustos ayı sonunda yaptığı açıklamadan farklı olarak, önceki gün “uluslararası bu krizin Norveç’ide etkileyeceğini, Norveç’te de işsizliğin artacağını” bildirdi. Krizin ne derece hissedileceğinin bilinmediğini belirten SSB, krizin etkileme oranının yöneticilerin olası yoldan çıkmış şirketlere yapılacak acil yardımda bulunmadaki becerilerine bağlı olduğunu savunuyor. Krizin en başta etkileyeceği alanların başında inşaat sektörü olacağı, bu etkinin de faiz oranı tarafından belirleneceği söyleniyor. Geçen hafta Norveç’in Vestfold bölgesinde üç inşaat fırmasının 10 çalışanıyla iflas ettiği açıklandı. Bunun dışında bir çok firmanın da sözleşme feshi ve çıkış verme uyarısı yaptığıda belirtiliyor. Eğer böyle devam ederse, düşüşün 2009 yılında yüzde 15 artacağı belirtiliyor. Öte yandan Norveç sosyal demokrak parti AP başkanı olan Başbakanı Jens Stoltenber ile hükümet ortaklarından Sosyalist Solpari SV başkanı ve Norveç Maliye Bakanı olan Kristen Halvorsen ile Sentralbank şefi Svein Gjedrem finansal krizin etkisini dizginlemek için, bankalara 350 milyar kron tahvilde bulunulmasını öngören bir önlem paketi açıkladılar. Başbakan ayrıca Norveç’te işsizliğin artacağını, fakat yinede işsizliğin dünyada en az olduğu ülke olacaklarını öne sürüyor. (Oslo/ EVRENSEL)
ÖNCEKİ HABER

AB zirvesi bugün toplanıyor

SONRAKİ HABER

Sürgünün dili her yerde aynı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...