22 Ekim 2008 00:00
Sayın Başbakan, bunları söylemediniz
Göz rahatsızlığım için Bornovada bir özel sağlık polikliniğine gittim. Emekli Sandığından emekli olduğumu belirttikten sonra rahatsızlığımı anlattım. Sekreter kız fark ödeme taahhütnamesi adında bir metin uzattı.
Göz rahatsızlığım için Bornovada bir özel sağlık polikliniğine gittim. Emekli Sandığından emekli olduğumu belirttikten sonra rahatsızlığımı anlattım. Sekreter kız fark ödeme taahhütnamesi adında bir metin uzattı. Bunu doldurup imzalayın dedi. Metin, Sosyal Güvenlik Kurulu (SGK) ile bir sözleşmeyi içeriyordu. Talep ettiğim her türlü sağlık hizmeti için SGK tarafından ödenecek ücret dışında ilave ücretleri kabul ettiğimi geri ödenmesi için müracaat etmeyeceğimi, ödememin eksik kalması durumunda faizi ile birlikte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğimi gösteren bu belgeyi imzaladıktan sonra muayenem yapıldı. Orada muayene ücretini verdim, ama ayrıca emeklilik maaşımdan da muayene ücreti kesileceğini söylediler.
Sayın Başbakan ve Sağlık Bakanı, sağlıktaki dönüşümün böyle olacağını hiç söylemediniz.
Bu dönüşüme karşı eylem ve açıklama yapanları yalancılıkla suçladınız. Herkes sigortalı olacak dediniz, ama paralı olacak demediniz.
Sağlık, her vatandaşın hakkıdır, bunu sağlamak sosyal bir devletin ana görevidir diyenlere karşı çıkıp, Biz herkesi sağlık güvencesine alacağız dediniz ama bunun paramız kadar olacağını söylemediniz. Haklarımızın parayla satın alınacağını sakladınız.
Bugün yalancı dedikleriniz haklı çıktı. Siz ve Sağlık Bakanınız ne oldunuz?
Ben 28 yıl öğretmenlik yaparak bu ülkeye hizmet ettim. Emekliliğimde sağlık ve yaşam hakkım olsun diye. Siz bugün bunu elimden alıyorsunuz.
Sayın Başbakan ve Sağlık Bakanı, yatsıya kadar yanan mum söndü. Tüccar uygulamalarınız bir kez daha ortaya çıktı.
Ben insanım diyenler; sağlık, eğitim ve yaşam hakkım var diyenler, bu haklarını kolay kolay sizlere ve işletmelerinize teslim etmeyecekler.
Zehra Yüce-Emekli Öğretmen/İZMİR