24 Ekim 2008 00:00
GERÇEK
GÜNÜN YAZILARI
Patronlar dur durak bilmeden, krizin yükünü işçilerin ve halkın sırtına yıkmak için uğraşıyorlar. Bunu bir yandan, daha krizin gerçek etkisi ortaya çıkmadan; işçileri işten çıkararak, ücretsiz izinlere başvurarak ya da ücretlerde açıkça düşüşler yapmayı dayatarak yaparken öte yandan da, devletten taleplerde bulunuyorlar; vergi indirimi, prim affı, ucuz kredi, emekçilerin birikimlerine (işsizlik fonu, kıdem tazminatları) göz dikerek, ya da orman alanlarının yağması anlamına gelen B-2 yasasının çıkarılması için yeniden harekete geçilmesine (bunun için Anayasa değişikliği yapılması gerekiyor) kadar çok yanlı olarak önlemler alınması için harekete geçmiş bulunuyorlar.
Geçtiğimiz haftanın sonunda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hem finans hem de reel sektörün önde gelen temsilcileriyle; (TİSİAD, TOBB, TİSKin yöneticileriyle) görüştü; 2009 için vaatlerde bulundu. Hatta bakan, Her istediğinizi programa alacağız diye açıkça ilan etti. İlk iş olarak borsada oynayan, en büyük rantçılardan kesilen yüzde 10luk kesintinin de artık kesilmeyeceği karara bağlanarak; bütçenin üçte birini faiz olarak cebine indiren, rantiyenin en kaymak tabakası tamamen vergi dışı bırakılmış oldu.
Peki bu halktan oy alarak ve her ağzını açtığında halkı düşündüğünü iddia eden AKP Hükümeti; işçileri, emekçileri, onların örgütlerine Bu krizden etkilenmemek için ne yapması gerektiğini, kendilerinden bir isteklerinin olup olmadığını soruyor mu? Ya da hükmet; işçiler, memurlar, emekliler, halkın en yoksul diğer kesimlerinin krizden etkilenmemesi ya da az etkilenmesi için; örneğin onlarından kesilen vergilerde bir azaltma, ücretler ve maaşlarında bir artış, işten çıkarmaların önlenmesi (işten çıkarmaların yasaklanması, ücretsiz izinlerin durdurulması,... üretimin yeniden planlanması, çalışma sürelerinin, mesailerin daha çok istihdam için yeniden düzenlenmesi,...) için kimi önlemler, piyasa cambazlarının değil halkın ihtiyaçlarına göre üretimin planlanması; döviz girdi çıktıların kontrol altına alınması, sabit kur vb gibi önlemler düşünmekte midir?
Bunların hiçbir belirtisi yoktur. Tersine hükümet patronlara; bir an önce, kendi geminizi düze çıkaracak gerekli önlemleri alın diyerek; onları, yükü halka yıkacak önlemler almaya teşvik etmektedir.
Sendikalar cenahından kimi ileri çağrılar vardır; metal işkolunda Birleşik Metal-İş, kimi eylemlerle sesini duyurmaya çalışmaktadır; ya da kimi konfederasyon başkanları, patronlar önce yatların katların satsın demektedirler ama; patronların girişimleri karşısında somut bir tepkiye; krizin yüktün kabul etmediklerin gösteren ortak bir tutuma yönelinmiş değildir. Patronlar bu durumdan yararlanarak; emekçilere boyun eğdirerek, onlara dün kabul ettiremeyecekleri koşulları bugün patronun sunduğu bir nimet olarak kabul ettirecekleri bir ortamı oluşturmak için harekete geçimlerdir. Onlar işçiler arasında; krizde patron her şeyi yapar; hatta ne yapsa bizim iyiliğimiz içindir psikolojisini oluşturmak istemektedirler. Dolayısıyla, emek cephesi elini çabuk tutmak, daha patronlar önlem almadan işçilerin, emekçilerin ortak bir tutum alarak, karşı hamleleri gündeme almak zorundadır. Bu bir yanıyla sendikalar öte yanıyla da sendikasız milyonlarca işçi ve örgütsüz emekçi kesimlerin mücadeleye çekilmesi için girişimlerin hızla başlatılması gereğine işaret ekmektedir.
Koşullar açıkça göstermektedir ki; bu doğrultuda ilerleme, bir yanıyla sendikaların, emek örgütlerinin harekete geçmesiyle, ama öte yanıyla da başta sınıf partisi olmak üzere ilerici, demokrat, emekçiler içinde az çok bir etkiye sahip ilerici siyasi çevrelerin ve çeşitli türden ilerici örgütlerin mücadeleye girmesi, ortak bir mücadele hattında birleşmeleriyle olanaklıdır. Ancak böyle bir birlik ve mücadele hattı için hemen hareket geçirilse, sürecin emek mücadelesinden beklediği tutum için bir imkan doğar. Aksi halde; sadece yakınmalar ya da parlayıp sönen direnişler karşısında aşırı heyecanlanma ya da karamsarlığa sürüklenme durumu sürüp gidecektir. Üstelik kriz tarafından daha da koyulaştırılmış bir biçimde.
İ. Sabri Durmaz
Evrensel'i Takip Et