27 Ekim 2008 00:00

EVRENSEL’den


Türkiye holding basınına göre kriz, emekçileri hiç etkilemiyor. Kriz, Türkiye’nin sermaye medyasına göre Türkiye’nin de bir parçası olduğu kapitalist sistemin bir krizi olmaktan ziyade, sanki ABD ve İngiltere’de ilk etkileri görülen, daha sonra batı kapitalizminin diğer büyük ekonomilerini de sarsmaya başlayan ‘yabancı bir virüs’. Türkiye ise bu ‘yabancı virüse’ karşı dayanıklı bir ekonomik bünyeye sahip. Hakim medya böyle demeye getiriyor. Son dönemlerde Başbakan ve hükümetin diğer üyelerinin de bu krizin Türkiye’yi de etkileyeceğini söylemeye başlamasının ardından, bu ihtimale dair de haberler ufak ufak girmeye başladı. Ama bu sefer de krizin emekçilere yönelik faturası es geçiliyor.
Bir işçi ve emekçi gazetesi olarak biz, bu konudaki yalan propagandaya karşı, krizin faturasının her zaman olduğu gibi bugün de işçi ve emekçilere yıkılmak isteneceğini, bunun işaretlerinin de görülmeye başlandığını özellikle vurguluyoruz. Avrupa’da başta otomobil ve inşaat olmak üzere pek çok sektörde firmalar kriz gerekçesiyle işçileri işten atmaya başladılar. İspanya’da işsizlik son 5 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
Kişi başına ulusal geliri 34 bin avroya yaklaşan ABD, OECD üyesi 30 ülke arasında, Meksika ve Türkiye’den sonra en yüksek eşitsizlik oranına sahip. ABD’deki en zengin yüzde 10, 93 bin dolar gelirle OECD içindeki en yüksek seviyede yer alırken, en yoksul yüzde 10 ise 5 bin 800 dolarlık gelirle üye ülkeler ortalamasının yüzde 20 altında yer alıyor. ‘Rüyalar ülkesi’nin hali böyle. Yani patronlar rüya gibi hayatlar sürerken, emekçiler ABD’de aslında kabus görüyor. ABD’yi vuran son krizin ardından bu eşitsizliğin giderek daha da derinleşeceği kesin.
Türkiye’de ise İşsizlik Fonu’ndan yardım alanların sayısı da geçen yıla göre 40 bin oranında artış gösterdi. Krizin görülmeye başlayan etkisiyle bu oranın daha da artacağını söylemek bir kehanet değil.
Bu gerçekleri öne çıkarmayı tercih etmeyen gazete ve televizyonların, bir süre sonra Başbakan’ın ve patronların ağzından yapılan açıklamalarla, emekçileri daha fazla fedakarlığa çağıracak haberler yapacaklarını göreceğiz. Bu, Türkiye medyasının sınıf genlerinde olan bir tutum.
Biz Evrensel olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da krizin emekçilere faturasının hangi boyutlarda olduğunu gözler önüne sermeye devam edeceğiz. Bu gerçeğin çok önemli bir gereği olarak, krize karşı örgütlenerek mücadele etme çabalarını da bütün örnekleriyle sergilemeyi sürdüreceğiz.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken dün büyük kentlerinde il kongrelerini gerçekleştiren Emek Partisi’nin, krizin faturasının emekçilere yıkılması çabalarına karşı işçilerin örgütlü mücadelesi için seferber olduğunu görmek önemlidir. Sayfalarımızda yer alan kongre haberlerinde bunu da okurlarımızla paylaşıyoruz.
İyi haftalar!..

Evrensel'i Takip Et