Özgürlükler güvenliğe feda ediliyor

Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet Uğraş Vatandaş ve İmtiyaz Sahibi Ahmet Sami Belek’in, Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesine dayanılarak 1 yıl hapis cezası alması protesto edildi. Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın toplantısına katılan sendikacılar, gazetemizin yanında olduklarını ifade ettiler.
Basın açıklamasında konuşan gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat, Vatandaş ve Belek’in, gazetemizin 10 Aralık 2007’de yayınlanan sayısında Çetin Diyar’ın, ‘Son Pişmanlık Neye Yarar?’ başlıklı köşe yazısında PKK’nin 7 maddelik ‘Demokratik Çözüm’ başlıklı yazısına yer vermesi nedeniyle ceza aldıklarını dile getirdi. Bir yazarın kendi görüşlerini ifade ederken farklı tarafların bir konuda neler söylediklerini tartışmasından daha doğal bir şey olamayacağını belirten Polat, “Bu, düşünce özgürlüğünün gereklerinden biri değilse nedir” diye sordu. Gerek Başbakan’ın basına karşı tavrı, gerekse Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamalarının yargı organlarının basın özgürlüğüne özen gösteren kararlar vermesini zorlaştırdığını belirten Polat, “Alternatif, Gelecek, Gerçek, Atılım ve Azadiya Welat gazeteleri hakkında verilen kapatma cezaları, yargının Kürt sorunuyla bağlantılı olarak özel bir hassasiyet içine sokulduğu ve özgürlüklerin çok kolay bir biçimde güvenliğe feda edildiği bir dönemden geçtiğimizi gösteriyor” diye konuştu.
Destek çağrısı
AKP hakkındaki kapatma davasının reddedilmesi yönünde oy kullanan Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın gerekçeli karardaki yazısına Rosa Luxemburg’un, ‘Özgürlük yalnızca ve daima farklı düşünenlerindir’ sözüyle başladığını anımsatan Polat, “Bu anlayışın basın özgürlüğü konusunda da olması gerektiğini düşünüyoruz ve kararın Yargıtay’da bozulmasını istiyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar halkın haber alma hakkı ve doğru bilgilendirme hakkının gereklerini yerine getirdiklerini söyleyen Polat, bu gözdağı girişimlerinin karşısında susmayacaklarını ifade etti. Polat, basın meslek örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini ve okurlarını, kendilerini yalnız bırakmamaya çağırdı.
Sendikacılardan destek
Polat’ın ardından söz alan sendikacılar “Evrensel’in yanındayız” mesajı verdiler. KESK Dönem Yürütmesi adına konuşan SES Aksaray Şube Başkanı Songül Beydilli KESK olarak bu kararı protesto ettiklerini ifade etti. Son dönemde artan gözaltında ölümlerin, işkencelerin ve müdahalelerin tesadüf olmadığına dikkat çeken Beydilli, “Sadece iktidara destek verenlerin özgürlükleri kullanması, hakların kullanıldığı anlamına gelmez” şeklinde konuştu. Beydilli, “Sesimiz olan Evrensel’e verilen cezayı bizlere verilmiş sayıyoruz” diye konuştu.
Sistem karşı olanı susturuyor
Evrensel gazetesine verilen cezaya çok şaşırmadığını söyleyen Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan, “Türkiye ve dünyadaki siyasi gelişmelere baktığımız zaman bu sisteme karşı olan, gerçeklerin açığa çıkmasından yana olanların ciddi bir baskı altına alındığını görüyoruz” dedi. Aslan, verilen ceza karşısında sendikalara önemli görevler düştüğünü; işçilerin, emekçilerin sesi olan Evrensel ile dayanışma içerisinde olunması gerektiğini söyledi. Tüm Bel-Sen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Demir ise AKP Hükümeti’nin Türkiye’de demokratikleşme adına adım atıyormuş gibi göründüğünü, özünde ise hiçbir şeyin değişmediğini dile getirdi.
Hayat Televizyonu Genel Yayın Koordinatörü İskender Bayhan da verilen cezanın son dönemde yaşananlardan bağımsız olmadığını dile getirdi. “Son zamanlarda bu salonda böyle toplantıların sayısı çoğaldı” diyen Bayhan, karara karşı Evrensel’in yanında olduklarını dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)
Haklar, muhalifler için kağıt üstünde

Basın toplantısında söz alan sendikacılardan Haber-İş 1 No’lu Şube Başkanı Levent Dokuyucu, Telekom grevi sırasında birçok sendika yöneticisinin ‘örgüt kurmaktan’ yargılandığını, Diyarbakır şube yöneticilerinin 3 ay içerisinde ceza aldığını ifade etti. “Ancak 16 Mart katliamını gerçekleştirenlerin davası zamanaşımına uğradı” diyen Dokuyucu, sıra muhaliflere geldiğinde temel hak ve özgürlüklerin kağıt üzerinde kaldığını dile getirdi. Son dönemlerde AKP’ye karşı olan eylem ve etkinliklerin zorla bastırıldığını dile getiren Dokuyucu, “Verilen cezalar bunlardan bağımsız değil. Temel hak ve özgürlükler için mücadele etmek zorundayız” diye konuştu.