Öğrencilerimizden 5’er YTL toplamayacağız

AKP iktidara geldiği günden bu yana IMF’nin dayattığı politikalar sonucu diğer alanlarda olduğu gibi eğitim alanında da özelleştirme uygulamalarını hızla sürdürüyor. Bu politikalarda amaçlanan şey, eğitim, sağlık vb. tüm kamu hizmetlerini piyasalaştırmaktır. Bu uygulamalara her gün bir yenisi daha eklenmektedir. Okulları ticarethane, öğrenci ve velileri ise müşteri olarak gören bu zihniyet, eğitim masraflarının tümünü halka yüklemek istemektedir.
1994 yılında “eğitime katkı payı” adı altında başlayan kanunsuz uygulama, aslında eğitimin özelleştirilmesinin somut adımıdır. Bundan sonraki yıllarda da değişik adlarla öğrencilerden para toplama geleneği sistemli bir şekilde sürmüştür.
M.E.B. Bakanı Hüseyin Çelik, “okullarda para toplanmayacak” demesine karşın kayıt parası, karne parası, tebeşir parası, spor parası, vb. adı altında yaygın bir şekilde para toplanmaktadır. Son olarak doğal gaz faturalarının velilere ödettirilmesi gündeme gelmiştir. Anayasa’da parasız ve mecburi olarak belirtilen ilköğretim hakkı hiçe sayılmaktadır. Bir süre önce İstanbul’daki tüm okullara 13.05.2008 ve 33.715\220 sayılı valilik onaylı ve M.Eğ.Mdr. 14.05.2008 tarih ve 33.715\221 sayılı emirleriyle her çocuktan eğitime yüzde 100 destek kampanyası doğrultusunda yardım toplanması istenmiştir. Aradan bir hafta geçmeden okullara İl Milli Eğitim onaylı ikinci bir yazı gönderilerek, İGDAŞ faturalarının okul aile birliklerince ödenmesi istenmiştir.
Böylece velilerin ödemediği sadece ve şimdilik öğretmen maaşları kalmıştır. (Bazı okullarda sözleşmeli branş öğretmenleri görevlendiriliyor. Öğretmenin ücretini de veliler ödüyor.) Özellikle AKP Hükümeti döneminde eğitime bütçeden ayrılan pay sürekli azalmıştır. Eğitim sorunlarının çözümü için hiçbir adım atılmamıştır. Bazı bürokratların dediği gibi veliler, “yolunacak kaz” olarak görülmüştür.
Biz EĞİTİM SEN olarak yıllardır herkese eşit, parasız, nitelikli, demokratik eğitim hakkını savunduk. Bu talebin söz olmaktan çıkarılması için öğretmen, öğrenci ve velilerin el ele birleşik mücadele vermesi şarttır. İçinden geçtiğimiz kriz koşullarında daha birçok fatura emekçi halka ödettirilmek istenecektir. Burada bize düşen görev, beklemeksizin ortak dayanışma ve mücadeleyi örgütlemektir. Biz öğretmenler tahsildar değiliz. Öğrenci ve velilerimizle parasal bir ilişkimiz olmasını istemiyoruz. Para ödeyemeyen velilere okul temizleme, çatı aktartma vb. dayatmalar son bulmalıdır. Bu durumun sorumlusu veliler ve öğrenciler değildir. Sorunun çözümü bütçeden eğitim-öğretime ve okullara yeterli payın ayrılmasıdır.
Bizler İstanbul EĞİTİM SEN 3. No’lu şube yönetici ve üyeleri olarak Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eğitime yüzde 100 destek kampanyası altında öğrencilerimizden 5 YTL toplayın(!) kanunsuz emrine uymayacağız. Ayrıca İGDAŞ faturalarının ödenmesi için de para toplamayacağız. Yine tekrarlıyoruz: Eğitim-öğretim devlet okullarında parasız ve anayasal bir haktır. İstanbul Valisi ve İl Milli Eğitim müdürü kanunsuz para toplamayı amaçlayan genelge ile suç işlemektedirler.
8 Kasım 2008 Cumartesi günü Mecidiyeköy metro çıkışında saat 12.30’da, parasız eğitim hakkımız için basın açıklaması yapıp bildiri dağıtacağız. Tüm öğretmen, veli ve öğrencilerin basın açıklamasına katılımını bekliyoruz.
Nebat Bükrek İst. Eğitim Sen
3 No’lu Şube Başkanı