9 Kasım 2008 00:00

Çocuk istismarında ürkütücü tablo


Her 4 çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Üstelik tanımadıkları, kendilerini kandırmaya çalışan yabancılar tarafından değil, aile içinden, güven, sevgi ve bağlılık duyduğu kişiler tarafından.
Geçtiğimiz yıl 19 Kasım Dünya Çocuğa Yönelik Cinsel İstismarı Önleme Günü’nde, 128 ülkeden 781 örgüt tarafından açıklanan veriler her 4 çocuktan 1’inin cinsel istismara maruz kaldığını gösteriyor. Dün Makine Mühendisleri Odası’nda yapılan basın toplantısında Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, açıkladığı verilerle çocuğa yönelik cinsel istismarın boyutlarını gözler önüne serdi.
66 çocuktan 43’ü
* Son 2 yılda Mor Çatı’ya aile içi şiddet gördüğü için başvuran 54 kadından 13’ü çocukluk döneminde cinsel istismara uğradı.
* Anneleriyle birlikte Mor Çatı’ya başvuran çocuklarda cinsel istismar çok daha yaygın.
* İstismar türleri: tecavüz, hamile bırakma, anne ile zorla cinsel ilişki kurmaya zorlama, sözle taciz, porno film izlemeye ve fuhuşa teşvik etme…
* Mor Çatı’dan uzun süreli destek alan 66 çocuktan 43’ü bu cinsel istismar türlerinin birine ya da birden fazlasına maruz kalıyor.
Üzmez afişe edilmiş vaka!
Toplantıda konuşan Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Şahika Yüksel, çocukluk çağındaki cinsel istismarın kişiyi, tüm hayatı boyunca etkileyeceğine dikkat çekti. Cinsel istismara uğrayan çocuğun aile ve arkadaşlarından destek alması gerektiğini dile getiren Yüksel, istismar aile içi olduğunda çocuğun bununla baş etmesinin çok zor olduğunu kaydetti. Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’in ‘yalnız’ olmadığını, yalnızca afişe edilmiş bir vaka olduğunu söyleyen Yüksel, cinsel istismarla ilgili yapılan haberlerde çocukların afişe edilip kimliklerinin belirtilmemesi gerektiğini vurguladı.
Çıkış yolları yasa değişikliği
KA-DER Başkanı Avukat Hülya Gülbahar ise, Türk Ceza Kanunu’nda çocuğun cinsel istismarına yönelik madde bulunduğu halde, uygulama konusunda nasıl bir direnç olduğunun Üzmez olayıyla görüldüğünü söyledi. Toplumu infiale sürükleyecek olaylarda çözümün, iktidar-muhalefet ortaklığıyla yasa değişikliğinde arandığının altını çizen Gülbahar, bu masrafsız ve kolay işle sorumluluğun üzerlerinden atıldığını, yasama dışındaki alanlardaki eksikliklerin ve yanlışlıkların göz ardı edildiğini belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)

Yargı sorgulanmalı

Toplantıya katılan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, somut delillere rağmen Adli Tıp raporunun arkasına sığınarak ‘cinsel istismar’ suçuna tahliye kararı veren yargıyı eleştirdi. Fincancı, mahkemenin kararında ilk aşamanın Üzmez’in telefon kayıtlarını içeren deliller, 2’inci aşamanın 14 yaşındaki mağdurun zeka gelişimi geriliği nedeniyle 10 olan akıl yaşı olduğunu söyledi. Adli Tıp Kurumu’nun ancak üçüncü aşamada devreye girdiğini kaydeden Fincancı, bu aşamanın mağdurun bedensel ve ruhsal yönden zarar görüp görmediğine dair rapor hazırlanması olduğunu belirtti. Fincancı, asıl sorgulanması gerekenin Üzmez’i tahliye eden yargı ve mensupları olduğuna dikkat çekti.

Evrensel'i Takip Et