10 Kasım 2008 00:00
İşçiyi işten atıyor kendisine kıyak arıyor
Patronlar kriz tartışmalarını kendileri için yeni olanakları elde etmenin vesilesi haline getirmek istiyor. Krizden önce de sektör değiştirmek ya da işçi sayısını azaltarak aynı işi yapmak isteyen patronlar da aynı gerekçeye sığınıyor. Üstelik bu yolla hükümetten yeni teşvikler ve kaynaklar istiyorlar.
Türkiyenin ve Bursanın tekstildeki en önemli markalarından Sönmez Flament, geçtiğimiz günlerde krizi gerekçe göstererek üretimini tamamen durdurdu; 229 işçiyi de işten attı. Sektördeki diğer patronlar ise Sönmez Flamentin bu uygulamasını kendileri için fırsata çevirdiler. Sektör temsilcileri hep bir ağızdan Sönmez Flament gibi bir köklü kuruluş üretimini durdurduktan sonra biz nasıl dayanırız? diyerek, acil tedbir alınmasını ve hükümetin kendilerine kaynak aktarmasını talep ediyorlar.
Zaten sektörden çekilecekti
Oysa ki gerçekte son yıllarda yatırımlarını turizm, inşaat, elektronik ve televizyon ile gazetelere ayıran Sönmez Holdingin, iplik üretiminden çekileceği daha önce de konuşuluyordu. Fabrikada örgütlü DİSK/Tekstil Sendikasının Bursa Şube Başkanı Muammer Çiftçilerin verdiği bilgi de bunu doğruluyor. 1990lı yıllarda 1500 işçinin çalıştığı Sönmez Flamentte, iplik üretimindeki daralmadan dolayı 2003ten sonra belli aralıklarla işçi atılmaya başlandığını ve üretim kapasitesinin düşürüldüğünü söyleyen Çiftçiler, Yakın zamana kadar sektörde büyük firmalar olan Çağlar Holdinge bağlı Sifaş ve Polyen fabrikaları da aynı gerekçeyle üretimlerini durdurdu. Bunun nedeni de dışarıdan düşük fiyatla kalitesiz iplik ithal edilmesidir dedi.
Kale Kilitte işten atma
İstanbulda kurlu olan ve Türk Metalin örgütlü olduğu Kale Kilit Fabrikası da kriz gerekçesiyle işten atmalara başladı. 2 bine yakın işçinin çalıştığı fabrikada çeşitli bölümler kapatılarak, bu bölümdeki işçiler diğer bölümlere kaydırıldı. Yaz ayında verilmeyen yıllık izinler de bu dönemde kullandırılıyor. Ancak izin dönüşü işçi kıyımının devam edeceği söylentisi fabrika içerisinde yaygınlaştırılıyor.
İşten atma uygulamasının fabrikada yıllardır uygulandığını ve eski işçilerin yerine yeni işçilerin alındığını anlatan işçiler, bu yolla ücretlerin düşürüldüğünü söylediler.
İşçiler sendikanın işten atmalara sessiz kalmasına ve sözleşme görüşmeleri hakkında hiçbir bilgi verilmemesine tepkili. Bugüne kadar sözleşme hakkında ne düşündüğümüzü neler talep ettiğimizi soran olmadı diyen işçiler, gelişmeleri de ancak basından ya da internetten öğrenebildiklerini söylüyorlar. Fabrikada içme suyunun olmaması nedeniyle dışardan su almak zorunda kaldıklarını dile getiren işçiler, geçtiğimiz günlerde gazetemizde yayınlanan mektuptan sonra çelik uçlu ayakkabı, gözlük, kulaklık ve maske gibi koruyucu malzemelerin verildiğini ve iş elbiselerinin dağıtıldığını dile getirdiler.
Ostim işçisi tedirgin...
Ankaranın ve Türkiyenin en büyük sanayi sitelerinden biri olan OSTİM, dünyadaki gelişmeleri tedirginlik içerisinde izliyor. OSTİMde Türk Traktör, Man, Erkunt gibi büyük metal fabrikalarına yan sanayi üretimi yapılıyor. Krizle ilgili görüştüğümüz işçilerin bir çoğu, krizi patronların kendi lehlerine kullanmasından endişe ediyor. İşçinin krizi zam ayında belli olur diyen OSTİM işçileri, patronların krizi bahane ederek bu dönemde de talep edecekleri zammı vermeyeceklerinden endişe ediyor. Öğle paydosunda krize dair düşüncelerini aldığımız Orhan adlı işçi, şu anda OSTİMden ekmek yiyebildiğini ama geleceğine dair karamsar olduğunu belirtiyor. Daha şimdiden patronların işten çıkarmalar olabileceğine dair uyarılarının olduğunu anlatan Orhan, her krizden işçinin etkilendiğini belirterek, bunu patronun ve ülkeyi yönetenlerin vicdansızlığına bağlıyor.
İşçilerden Murat Aydoğdu ise işten çıkarmaların şimdiden başladığını dile getirdi. Elektriğe ve doğal gaza art arda zam yapılmasına rağmen asgari ücretin sabit kalmasının işçiyi ezdiğini söyleyen Aydoğdu, krizin faturasını sadece işçilerin değil tüm vatandaşın ödeyeceğine inandığını anlatıyor. Satılmış Özcan da krizin faturasının emekçilere çıkıp çıkmayacağının zam ayında belli olacağını dile getiriyor.
Ferhat Ünal ve Ferhat Özdoğan isimli işçiler de Ostimde bir krizin olduğunu düşünüyor. Ücretlerini zamanında alamamalarının ve işten çıkarmaların başlamasının bunun göstergesi olduğunu anlatan işçiler, faturanın işçilere kesilmesinden şikayetçi. Serkan adlı işçi de kriz söylentisinin olduğunu ama asıl krizin daha gelmediğini belirtiyor. Şimdiden işten çıkarmaların yaşandığına dikkat çeken Serkan, 2001 krizinde de Ostimde olan arkadaşlarının; Şu an 2001deki durum yok ama söylenene göre ondana daha büyük olacak dediklerini aktarıyor. (EKONOMİ SERVİSİ)
Hakki Tali / Barış Işık
Evrensel'i Takip Et