13 Kasım 2008 00:00
Taze bir soluk
XIX. yy. Rus şiirinin dingin atmosferine taze bir soluk, diri bir kan getiren N.A.Nekrasov, Rus şiiri için gerçek anlamda putları ve tabuları yıkan şair olarak ortaya çıkmıştır.
XIX. yy. Rus şiirinin dingin atmosferine taze bir soluk, diri bir kan getiren N.A.Nekrasov, Rus şiiri için gerçek anlamda putları ve tabuları yıkan şair olarak ortaya çıkmıştır. Puşkin ve Lermontov geleneğine bir ölçüde bağlı kalmakla birlikte, pek çok çağdaşında görüldüğü gibi, bu oluşum içinde öykünmeci ve silik bir şiirin kimlik taşıyıcısı olmaya karşı direnmiş, yaşanan kısırdöngünün alışılmış şiir kalıplarını kırarak, öz-biçim denklemini iyi kurarak emeğin şiirini yaratmıştır. Ona gelinceye dek şiir dışı görülen izleklere yönelmesi, ülkesinin aydınlık geleceğini üreten insanın ellerinde görmesi ve bunu devrimci bir kararlılık ve inançla şiirine maya yapması, onun ayırt edici özelliklerindendir. Olaylara ve insana bakışı daha çok eleştirel ve yergiseldir. O, Rus toplumunu şair duyarlılığıyla, ama kendi gerçekliği içinde kavramış, yarattığı kimi destan tipleri onun geleceğe ilişkin düşlerinin birer taşıyıcısı olarak karşımıza çıkarlar.
Nekrasovu sahte hümanistlerden, yoksul insanın yaşamı karşısında acı duymayı erdem sayan hayırsever liberallerden ayıran temel özellik, insan sevgisinin tohumunu, zulme ve sömürüye karşı beslenecek bir öfkenin toprağında yeşertmek gerektiği gerçeğine inanmış olmasıydı.
1861de kölelik hukukunun resmen kaldırılıp toprak reformunun uygulanmasının, Rusya açısından ilerici tarihsel önemini kavrayan Nekrasov, bu durumun ezilen yığınların yaşamında köklü bir değişime yol açmadığını da iyi görmüştü. Şair, feodal Rusyanın kapitalist üretim ilişkilerine geçtiği köprü üstünde yaşananları yakından izlemiş, derin toplumsal çelişkilerin burgacında savrulan insanı şiirinin merkezine almıştır.
Çarlığın yıkılıp insanca toplumsal bir düzenin kurulmasında belirleyici rolü devrimci aydınların oynayacağını savlayan Narodniklerin aksine, Nekrasov, bu dönüştürücü rolü ezilen kitlelerin oynayacağına inanmıştı.
Nekrasov, şiirlerinde ve destanlarında hep olumlu tipler yaratmak ve bu tipleri idealize etmek gibi bir yanlışa düşmez. Sert Rus doğasının ustaca betimi içinde, kendi sınıfsal gerçekliğinin bilincine varamamış, votka ve şarabın uyuşturduğu miskin tiplerle de karşılaşırız onun yapıtlarında. Bununla birlikte, varlıkları doğrudan çarlık rejimine bağlı pomeşçikler (toprak ağaları), ikiyüzlü liberaller, rüşvetçi memurlar, tefeciler, uşaklar, yeni türeyen burjuvalar, din simsarı papazlar; kısacası, düzenin kaymağını yiyenler ve onların çanak yalayıcıları, Nekrasovun şiirinde bir resmi geçitte gibidirler.
Nekrasovun şiiri, bir anlamda Mayakovski şiirinin de habercisidir.
Arif Berberoğlu