14 Kasım 2008 01:00

Benim milletim evvela bu krizi de atlatır. Benim milletim yüzde 22 zamlara alışkındır. Benim milletim oyunlara, dümenlere gelmez, sağduyusu çok gelişmiştir. Kim demiş benim milletim tüm bu zamlara rağmen geçinemiyormuş? Hepsi yalan, elbette ki küçük sıkıntılar olacaktır. Bunu bizler de biliyoruz. Bizlere güvenmeye, inanmaya, yerel seçimlerde oy vermeye devam edin! Bizler gereğini yaparız. Tabii tüm bunlar bir kerede aşılacak şeyler değil, zaman ister. İnşallah bu küçük sıkıntıları ileriki zamanlarda aşacağımızı umuyoruz!..
Allah’ın izniyle hepimize güç, kuvvet, sabır versin (amin). Allah’ın sabrına, kuvvetine ve de Kuran’a inan ki işte o zaman bu krizi hep birlikte zamlarla atlatırız, buna sonsuzca inan(m)ıyorum.
Benim Kürt vatandaşlarımı birileri kandırmaya(!), bu ülkeyi böldürmeye çalışıyor. İnanmayın bunlara, bu kesimler sizi kandırıyor. Ayrıca bu ülkede ayrım yapıldığını ne zaman gördünüz? Bu ülkede Türklerin sahip olduğu haklara Kürtler de sahiptir. Herkes istediği dili konuşuyor. Hatta isterse Çince, Arapça da konuşabilir, Meclis’in kapısı da herkese açık, bay Bush’a bile açık. Üstüne üstlük 70 tane Kürt milletvekilim var benim. Kürt vekillerim Kürtleri temsil ediyor TBMM’de. İşte eşitlik budur. Terörizm, anadilde eğitim hakkı deyip bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozmanın ne anlamı var? Bu ülke kuruldu kurulalı tek dil, tek millet, tek devlet, tek yumruktu. Üstelik tek partiliydi. Ama bu yanlış düzeltilerek çoğulculuğu savunduk. Bunlardan başka tekliğimizde taviz vermedik, vermeyeceğiz de. Bakın iktidar bile tekdir. Hatta bundan sonra tek çeşit yemek yapmalıyız. Ne olsa kriz var, tutumlu olmak gerek. Mesela melemen yapıyorsak sadece domates kullanmalıyız ki birlik ve beraberlik bozulamasın, düşmana karşı döktüğümüz ve bayrağımıza rengini veren al kanımız yok olmasın.
Benim milletim, bir de Kürt vatandaşım gerekirse bir tek yavan ekmek yer, krizi bir şekilde atlatır. Teklikte keramet vardır. Bakınız doğada bile her şey bir ve tekdir. Adlar, insanlar bile tekdir. Toplumda ayrı şeyler söylenmiyor. Aynı zamanda biz de politikamızda doğruyu, toplumu tek yönetiyoruz. Her şeyin tek olması politikasıyla yola devam ediyoruz(!..) Halk uyanmadan paçayı da bir yandan kurtarmaya bakalım. Malum, (kriz var) mesela bir anda iki şeye aynı anda zam yapılmaz. Bugün doğal gaza, yarın elektriğe, başka gün suya… Baksanıza zamlar bile tek tek yapılıyor. Böylece zamlar da içten hissedilmiyor. Yavaş yavaş, acelemiz yok, üstümüze düşenleri tek tek yapıyoruz. Bir de… İşçiler tek tek dursa, bir araya gelmeseler daha güzel olur inancındayız!..
Özdal Yüzer İşçi (ANTALYA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et