18 Kasım 2008 00:00
İşçiler mücadele için birleşiyor
İşçi havzaları bugünlerde hareketli. Ücretsiz izinler, işten atmalar, esnek çalışma gibi saldırıların ardı arkası kesilmiyor. İşçiler ise bu saldırılara karşı bir araya gelerek ne yapabileceklerini, saldırıları nasıl durdurabileceklerini tartışıyorlar. Saldırılara karşı sürekli bir çalışmanın yapılması kararlarını alan işçiler, işyerlerinde ve bölgelerinde komite kurarak daha fazla işçiyi çalışmaya katmayı planlıyorlar.
Kıraç-Esenyurt İşçi Komitesi Sendikalar ve kriz konulu panel düzenledi. Kıraç Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinde gerçekleştirilen panele DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri Seyit Aslan ve Haber-İş İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Levent Dokuyucu katıldı. Çeşitli iş kollarından yaklaşık 60 işçi de paneli izledi.
Krizin patronlar ve hükümet tarafından fırsata dönüştürülmeye çalışıldığını belirten Levent Dokuyucu, buna karşı mücadelenin merkezinin işçiler ve sendikalar olması gerektiğini belirtti. Saldırıların ilk olarak metal işkolunda başladığına dikkat çeken Dokuyucu, metal sözleşmelerinin başarıyla bitmesinin tüm işçilerin görevi olduğunu söyledi. Farklı konfederasyonlara bağlı işçileri saldırılara karşı güç birliği yapmaya çağıran Dokuyucu, Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu olarak Kıraçtaki işçi ve emekçilerin mücadelesine destek vereceklerini belirti.
İşten atmaların ve ücretsiz izinlerin patronların ve hükümetin politikası haline geldiğini vurgulayan Seyit Aslan da saldırılara karşı işçi ve emekçilerin ortak mücadelesinin başarılması gerektiğini söyledi. Sendikalı işçilerin yanı sıra, örgütsüz işçilerin de sermayenin saldırısını püskürtmek ve yeni talepler elde etmek için işyeri ve bölge komiteleri kurması gerektiğine dikkat çeken Aslan, Kıraç, Esenyurt ve Haramideredeki binlerce işçinin birlikte mücadele edeceği olanaklar yaratılmalı diye konuştu.
Daha sonra söz alan işçiler, daha istikrarlı bir çalışma için, mücadelenin süreklileştirilmesi gerektiğini belirttiler.
Özellikle tekstil iş kolundan katılan işçiler, kriz olan işyerleriyle, kriz olmayan işyerlerinin birbirinden farkları olmadığını, patronların kriz gerekçesiyle herkese aynı davrandığını belirterek, dayanışma içinde olmanın önemine vurgu yaptılar.
Toplantıda liman işçileri adına konuşan Liman-İş Temsilcisi Ferhat Terzi, uzun süredir sendikalaşma içinde olduklarını ve yeterli desteği bulamadıklarını belirterek, dayanışmanın güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Salonda bulunan işçiler başta liman ve metal işçileriyle dayanışma amacıyla 7 Aralıkta geniş katılımlı salon toplantısı yapma kararı aldılar. Komitede yer alan işçiler de panel yapmanın yanı sıra asgari ücretin yükseltilmesi için başlatılan çalışmanın sürdürüleceğini, bölgelerde ve işyerlerinde komiteler kuracaklarını dile getirdiler.
Krizin faturasını ödememek için
Çorluda da işçiler bir araya gelerek krizin sonuçlarını ve neler yapılacağını tartıştılar. EMEP Çorlu ilçe binasında yapılan toplantıya değişik fabrikalardan 30 kadar işçi katıldı. Çorluda son bir ay içinde binlerce işçinin işten atıldığı, ücretlerin ödenmediği belirtilen toplantıda, bazı fabrikaların kapandığı, bazılarının da aralık ayında kapanacağının söylendiği aktarıldı. Krizin bahane olduğunu ve patronları asıl olarak daha az işçiyle daha fazla üretim yapmak istediğine dikkat çeken işçiler, sendikalaşma mücadelesi veren Has Örme fabrikasını örnek verdiler: İşçiler altı aydır sendikalaşmak için çaba sarf ediyor. Ama patronun işkoluna itiraz ederek süreci uzatıyor. Bir yandan da işler yoğunlaştığı için fabrika iki vardiyadan üç vardiyaya döndü. Yeni işçiler alınırken sendika üyesi 7 işçi ise işten atıldı. Üç aydır ücretlerinin ödenmediğini ifade eden Sun Tekstil işçileri, bazı arkadaşlarının geçinebilmek için cep telefonlarını sattığını anlattılar. Bütün işçilerin birleşmemesi halinde krizin kendilerini ezeceğini ifade eden işçiler, mücadeleden başka yollarının kalmadığını dile getirdiler.
Sezon sonu birçok fabrikanın kapanıp yüzlerce işçinin işten atıldığını belirten deri işçileri, panel, toplantı ve miting gibi etkinliklerin yapılmasını istediler. Tek tek fabrikalardan katılan işçilerin söz aldığı toplantıda on beş gün sonra daha geniş bir toplantının yapılarak her fabrikadan işçilerin olacağı bir komite kurulması, kısa zaman içinde bütün işçilerin çağrılacağı panel yapılması, fabrikalarda ayrı ayrı toplantıların örgütlenmesi kararları alındı. (İŞÇİ SENDİKA SERVİSİ)
Krize karşı ortak mücadele şart
Eğitim Sen Adana Şubesi, önceki gün sendika binasında kriz ve krize karşı mücadele konulu bir söyleşi düzenledi. Söyleşiye Eğitim Sen üyeleri ve işyeri temsilcileri katıldı.
Söyleşide krizle ilgili sunum yapan gazetemiz yazarı Tahir Şilkan, kapitalizmin ana üstü ABD de başlayan ve dalga, dalga kapitalist dünyayı saran ekonomik krizin kapitalizmin bünyesel bir krizi olduğunu söyledi. ABDde başlayan ekonomik krizin, bir önceki krizlerin devamı olduğuna dikkat çeken Şilkan, söylendiği gibi finans krizinin olmadığı kapitalizmin üretim krizinin yaşandığına dikkat çekti.
Dünya kapitalizminin krizi kolaylıkla atlatamayacağını belirten Şilkan, Bankalar batıyor, şirketler kapanıyor, fabrikalar işçi çıkartıyor, ücretsiz izinler çoğalıyor. Amerikada, Avrupada şirketler batmasın diye milyar dolarlar harcanıyor. Ama kapitalistlerin tüm bu girişimleri krizi önleyemiyor dedi. Krizi bahane eden patronların işçi ücretlerini geriye çekmek istediğini bunun için metal sözleşmelerinde düşük zam dayatıldığını hatırlatan Şilkan: İşçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatına ve işsizlik fonuna göz dikiyorlar. Hükümet, kriz karşısında işçilerin değil patronların çıkarını savunuyor. AKP Hükümeti ve Başbakanı bir yandan Bize bir şey olmaz diyor. Diğer yandan zam bombardımanına başlıyor. Borsa düşüyor, dolar fırlıyor, piyasalar allak bullak oluyor. Krizde egemen güçler daha fazla sömürü elde ederek çıkmak istiyorlar. Faturayı işçi ve emekçilere yıkmaya çalışıyorlar. Ücretleri düşürüyorlar. İşten çıkartıyorlar, ücretsiz izinlere ayırıyorlar, esnek çalışmayı yaygınlaştırıyorlar dedi.
İşçi ve emekçilerin net talepler ortaya koyması ve tüm emekçileri birleştirecek bir mücadele perspektifiyle hareket etmeleri gerektiğini söyleyen Şilkan, Ücretsiz izinlere son verilsin, işten atmalar yasaklansın, iç ve dış borç faiz ödemeleri durdurulsun, yoksullaşmaya karşı sosyal yardım önlemleri alınsın, çok kazanandan çok vergi alınsın gibi net talepler ortaya koyarak, Türk-İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB, işsizler, küçük esnaf, tarım üreticileri, kısacası tüm emek cephesini içine alacak bir mücadele hattı örülürse o zaman kriz işçi ve emekçiler için bir fırsata döner dedi. (Adana/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et