20 Kasım 2008 00:00

EMEK GÜNLÜĞÜ

Emek ve sermaye arasındaki mücadele, krizin ortaya çıkardığı yeni olanaklar üzerinden gelişerek devam ediyor.

Paylaş

Emek ve sermaye arasındaki mücadele, krizin ortaya çıkardığı yeni olanaklar üzerinden gelişerek devam ediyor. Kriz süreciyle beraber, kapitalizme ve emperyalizme olan öfke de büyüyor. Kapitalist ve emperyalist sistemin insanlık için çıkar bir yol olmadığı son yaşanan gelişmelerle bir kez daha somut olarak ortaya çıkmış durumda. Dünyadaki gelişmeler bu mecrada seyrediyor.
Türkiye açısından durum farklı değildir. Son 20-25 yıl içerisinde yazılan tüm ekonomik programlar, siyasi programlar iptal edilmiştir. Ve son 25 yıl hatırlanacak olursa gelen tüm hükümetler, sosyal demokrat, liberal, Türk-İslam sentezi, Ortadoğu ve Arap menşei hükümetler gelip geçti. AKP’de bunlardan biri olacak. 25 yıl öncesinde yine saldırılar vardı, bugün bu daha da artmış ve süreklilik kazanmış durumda. İşçi ve emekçilere daha sistemli bir saldırı dalgası sürüyor. Patronlar her durumda kendi iktidarlarını sürdürmek için, ellerindeki tüm olanakları kullanıyorlar. İhtiyaç duydukları hangi türden hükümet ve siyasi çevre olduysa onu desteklediler ve hükümet yaptılar. Buradaki tek kıstas onlar için kendi egemenliklerinin devam etmesi, daha fazla kâr, işçi ve emekçilerin sömürülmesi, boyunduruk altına alınması oldu.
Kürt sorununda da durum farklı değil. Silahlı çeteler kuranlar, bin operasyonları sahiplenenler ve onların “iyi çocukları” yargılanmazken Kürt çocuklar onlarca yıl hapis cezasıyla yargılanıyor. Savaş tüm şiddetiyle devam ediyor. Siyasal ve ekonomik gelişmeler karşısında yönünü kaybeden, 28 Şubat sürecinde, sonrasında ne yapacağını bilmeyen, çıkmaz sokaklara sapan, darbecilerin yedeğindeki siyasi anlayışlar oldu.
Ve ülkemiz son 25-30 yılda çok çatışma, çok fazla problemli yönleriyle bugüne geldi. Bütün bu siyasal gelişmeler, kriz ve çatışmalar sürecinden partimiz Emek Partisi (EMEP) süzülerek zorlukları aşarak geldi. Günlük bir işçi basınını ve bir halk ve emekçi televizyonunu işçi ve emekçilerin mücadelesine kazandırdı.
İşçi ve emekçilerin her hareketinde yanında, merkezinde, örgütlenmesinde yer aldı. Kentsel dönüşümden öğrenci hareketine, üretici köylü mücadelesine, uluslararası işçi ve emekçi hareketine kadar her alanda oldu. Önümüzdeki dönemde de olacaktır.
Partimiz 3-4 aydır süren kongre ve konferanslar sürecinin arkasından 5. Olağan Genel Kongresi’ni Ankara’da Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde (ANATOLİA) “Halk İktidarı için Demokratik Birlik” şiarı ile gerçekleştirecek.
Kongremiz ezilen, sömürülen, halkların kardeşliğini ve eşitliğini savunan, tam bağımsızlık isteyen herkesin geleceği bir kongre olacak. Kongremiz işçi ve emekçilerin coşkusunun boy verdiği, halkların kardeşliğinin yaşandığı ve birlikte mücadelenin örüleceği bir kongre olacak.
Bu coşkuyu, kardeşliği, mücadeleyi paylaşmak üzere tüm işçi ve emekçileri, onların mücadele örgütlerini 23 Kasım’da gerçekleştirilecek kongreye davet ediyor, kongreye katılmaya çağırıyorum.
Seyit Aslan
ÖNCEKİ HABER

Okullarda imam öğretmen dönemi

SONRAKİ HABER

İşten atmalara karşı yürüdüler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa