Mobilyacılar Sitesi bitme noktasında

Yaşanan ekonomik kriz etkisini gittikçe daha sert göstermeye başladı. Siteler sokaklarında dolaşırken en çok dikkat çeken, sık görülen ilanlardaki, ‘kiralık işyeri’, ‘devren satılık atölye hem de çok ekonomik fiyatlarla’ gibi yazılar...
Satışa çıkarılan atölyelerdeki o makinelerde bir zamanlar güzel ürünler üretilirdi. Bakanından tutun bir işçinin evine yapılan mobilyaları üreten o makineler, bugün tefecilerin verdiği komik fiyatlarla satılıyor.
Satan mecbur kaldığı için satıyor ama satarken de içi gidiyor. Bugüne kadar çocuğu gibi baktı bu makinelere. Mazotla sildiği, gres yağını eksik etmediği, şeridini çapsız bilemesiz çalıştırmadığı, zorlandığında başka makinede kesim yaptığı, gözü gibi baktığı makinesini, dükkanını istemeyerek de olsa bugün satışa çıkarmak çok zoruna gidiyor. Yaşamının büyük bir bölümünü atölyelerde geçirdi. Evinden daha çok zaman geçirdi orada, evi gibi bakıp temiz tutuğu ekmek teknesini satmak zor geliyor.
Yusuf Kılıç da bunlardan birisi. Çorum’dan gelip Ankara Hüseyin Gazi’ye yerleşerek Siteler’de 1972’de işçilik hayatına başlamış. 1984 yılına kadar ustalaşan ve kendi işini kuran Yusuf Kılıç, 1998 yılına kadar işlerinin iyi olduğunu söylüyor.
Siteler’e gelemezler
“3 çocuğumu bu atölyede kazandığım para ile okuttum” diyen Yusuf Kılıç ekliyor: “Bugün 53 yaşına geldim, gelmiş geçmiş bütün hükümetler uyguladıkları politikalarla bizlerin hep belini kırdı. Bir sürü zorluklar yaşattılar ama AKP Hükümeti hepimizin sonunu hazırladı. Bugün AKP’nin uyguladığı politikalar sonucu vergimizi ödeyemez durumdayız. 2 milyar kira borcum var. Elektrik parasını dahi ödeyemez olduk. Önceden atölyemde 7 işçi çalıştırıyordum, şimdi tek başıma çalışıyorum. Bu seneye kadar böylesi kötü bir yönetim görmedim.”
Başbakan ve hükümet yetkililerinin “ülkede kriz yok, biz etkilenmeyiz” açıklamaları yaptıklarını belirten Kılıç, “Kriz var mı yok mu gelsinler Siteler esnafına sorsunlar. Siteler’in halini görsünler” diye öfkeleniyor. Yusuf Kılıç, “Ama onlar Siteler’e gelemezler, hangi yüzle gelecekler? Esnaf bitmiş durumda, malzeme aldı başını gidiyor, her şeye zam geliyor, zamlar durmak bilmiyor, önümüz kış, doğal gaza gelen zamla evde doğal gaz yakmaya korkar olduk, battaniyeye sarınarak oturuyoruz. Bu gidişle hepimiz hasta olacağız” diye anlatıyor durumlarını.
‘Tarlaya da göz dikmişler’
Atölyesini kapatmak için Vergi Dairesi’ne münacat ettiğini söyleyen Yusuf Kılıç, aldığı cevapla adeta şaşkına döndüğünü belirtiyor. “Kapatma başvurusunda bulundum, ‘önce vergiye olan borcunu öde’ dediler. Ödeyecek gücüm yok dediğimde ise ‘köyde babanın tarlası var onları sat da öde’ dediler” diyen Kılıç, “Bu kadarı da olmaz ki, bunlar bizim her şeyimize göz dikmişler” diye tepki gösteriyor.
“Bizlere hep yalan söylediler. Başbakan seçimlerde televizyon konuşmalarında ‘Bana bir sene süre verin her şey düzelecek’ diyordu; altı senesini doldurdu hani ne oldu, neyi düzelttiler, gittikçe daha da kötü oldu” diyen Yusuf Kılıç, “yalan söylediklerini” ifade ediyor. Yusuf Kılıç ardından ekliyor: “Bugün vergimizi ödeyemiyoruz, 1987 yılına kadar Bağ-Kur prim borçlarımı yatırıyordum, 1987’den sonra Bağ-Kur’umu yatıramadım. Borcum faizle üst üste binince 30 milyar oldu. Kredi çektim borcumu öyle ödedim ama 5 sene sonra emekli paramı yeme şansım var mı bilemiyorum.”
Mobilyacılar Derneği ne iş yapar?
“Bizim mobilyacılar olarak üye olduğumuz Mobilyacılar Derneğimiz var. Bir gün bizlerin sorunları ile ilgilendiklerini görmedim, sadece aidat istemeyi bilirler” diyen Yusuf Kılıç, dernek başkanını da göreve çağırarak, “Hükümet esnafın durumunu bilmez, dernek başkanımız neden bizim sorunlarımızı hükümete bildirmez, artık kimseye güvenimiz kalmadı. Siteler’de 2 bin esnaf atölye kapattı. Bu kış da birçok atölye kapanma ile karşı karşıya. Bir önlem alınmazsa Mobilyacılar Sitesi diye bir yer kalmayacak ve birçok işçi işsiz kalacak” uyarısında bulunuyor. Yusuf Kılıç, “İnsanlar şimdiden kara kara düşünmeye başladılar. Sokakta işsizlerin gittikçe çoğaldığını görüyoruz” diyerek yetkilileri bir an önce önlem almaya ve görevlerini yapmaya çağırıyor. (Ankara/EVRENSEL)
Sabri Kaya