‘İşgalciler cesaretlendiriliyor’

Şehir Plancıları Odası (ŞPO), kamuoyunda 2B olarak bilinen “Orman Vasfını Kaybetmiş” Arazilerin satışının, kriz bahane edilerek bir kez daha gündemine getirilmesine tepki gösterdi. Orman vasfını yitirmiş arazilerin kamu mülkiyetinden çıkarılmasının amaçlandığına belirten ŞPO, satışın ormanları bilinçli olarak tahrip eden anlayışa daha da cesaret vereceğine dikkat çekti.
ŞPO Yönetim Kurulu, yazılı bir açıklama yaparak, daha önce Cumhurbaşkanı’nın vetosu ve Anayasa Mahkemesi kararlarıyla engellenen, kamuoyunda 2B olarak bilinen “Orman Vasfını Kaybetmiş Araziler”in satışının, kriz bahane edilerek bir kez daha TBMM’nin gündemine getirilmek istenmesine tepki gösterdi. Açıklamada, orman vasfı yitirtilmiş arazilerin kamu mülkiyetinden çıkarılmasını amaçlayan bu girişimin, işgal altında olan alanların da işgalci kesimlere satışını öngördüğüne işaret edildi. Hükümetin bu çerçevede yaklaşık 10 ila 20 Milyar YTL arasında gelir elde etmeyi hedeflediği kaydedilen açıklamada, çalışmaların sadece 1981 yılı öncesinde orman vasfını kaybetmiş arazileri kapsadığının hükümet tarafından sıkça vurgulanmasının, “ormanların tahribatı konusunda duyarlılık gösteren çevreleri rahatlatma çabası” olduğu ifade edildi
‘2b sürekli gündemlerinde’
Açıklamada, “2B kapsamındaki arazilerin satışı, mevcut hükümetin uzun süredir izlemekte olduğu kamu sektörünün ve kamusal değerlerin tasfiyesi programının bir parçasıdır. Kamu arazilerini sadece kaynak yaratma çerçevesinde değerlendiren bu anlayış, toplumu ve kentleri bir arada tutan kamusal mekanları ortadan kaldırarak toplumu ve kamusallığı tahrip etmektedir” denildi. Geçmişte orman vasfında olan bu arazilerin “işgalcilerine” satışının, ormanları bilinçli bir biçimde tahrip eden anlayışa daha fazla cesaret vereceği belirtilen açıklamada, satışın 1981 yılından sonra tahrip edilen orman arazilerinin de daha sonraki dönemlerde yeni düzenlemelerle elden çıkartılacağının göstergesi olduğu ifade edildi.
“İklim değişikliği, çölleşme, su sorunu, doğal afetler gibi canlı yaşamını ve doğal dengeyi tehdit eden sorunların giderek arttığı bir dönemde orman varlığı hızla azalırken, 2B alanlarına orman vasfını geri kazandırmaya yönelik bir çabanın yerine bu alanlardaki mevcut işgalleri meşrulaştırmaya yönelik yasal düzenlemelerin dayatılmasının masum bir amacı olmadığı açıktır” denilen açıklamada, bu vasıftaki alanların dikkate değer bir bölümünün lüks konut, otel, özel üniversite, sanayi tesisi ve benzeri kullanımlarca işgal edildiğine ve yerel seçimlere 5 ay gibi kısa bir süre kala kamu arazileri üzerinden “oy avcılığı” yapıldığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Kamu kurum alanlarını, fabrika arazilerini, hazine mülklerini, kent içi eğitim alanlarını sistematik bir biçimde tasfiye eden bu yönetim anlayışı, en azından artık topluma neleri satacağını değil, neleri satmayacağını söylemek zorundadır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)