22 Kasım 2008 00:00
Bir Deniz Masalı yola çıktı
İlker Maganın 1982den günümüze kadar üzerinde çalıştığı İstanbul: Bir Deniz Masalı adlı fotograf sergisi İstanbul 2010 için Avrupada kamuoyu yaratmak üzere izlenime sunuluyor.
İlker Maganın 1982den günümüze kadar üzerinde çalıştığı İstanbul: Bir Deniz Masalı adlı fotograf sergisi İstanbul 2010 için Avrupada kamuoyu yaratmak üzere izlenime sunuluyor.
Çoğunluğu büyük formatlı siyah-beyaz 100 fotograftan oluşan sergi ilk olarak 7 Kasım 2008 4 Ocak 2009 tarihleri arasında Bremen Liman Müzesi galerisinde izlenime sunuluyor. Sergi, Almanya ve Avrupayı gezdikten sonra 2010da İstanbulda sona erecek. Projeye, Maga-İstanbul adını taşıyan kitap dökümantasyon olarak eşlik ediyor.
Sık sık sergi yapmak yerine uzun süreli projeleriyle tanınıyor fotografçı İlker Maga. 1982den bu yana İstanbulu gözlemesi bunun bir kanıtı. Neden İstanbul? sorusunu şöyle cevaplıyor Maga: Biraz dünya gördükten sonra İstanbulun dünya açısından önemini daha çok kavradığımı sanıyorum. Dünyada İstanbulla karşılaştırılabilecek bir şehir bulmak zor. Tarih sahnesine çıktığı günden bugüne kadar önemini hiçbir zaman yitirmemiş bir başka şehir bulmakta zorlanıyorum. Adı konmamış, resmî sınırları çizilmemiş de olsa dünyanın en büyük eski şehiri yine İstanbulda. Güzellikleri şehrin onlarca köşesine bu oranda yayılmış ikinci bir şehir de bilmiyorum. İstanbulu görerek elde edilecek şehir ölçüsü acımasızdır; bu şehri gören biri, daha sonra göreceği şehirleri İstanbul ölçüsüyle değerlendirir ki, ölçünün acımasızlığını bu anlamda kullanıyorum. Coğrafik yapısı, doğal güzellikleri edebî ve felsefî konular için yeni başlıklar açmaya her zaman imkan tanır. Bu şehirde yaşamak, daha doğrusu hangi şehirde yaşadığının farkında olmak ve bundan olumlu anlamda yararlanmak bence bir ayrıcalık. Bu ayrıcalıklı insanlardan biri sayıyorum kendimi. Bu şehir pek çok projeme mekan oldu. Bir şekilde aldım. Şimdi aldıklarıma karşılık bir şeyler vermek istiyorum.
İstanbul davetiyesi
Maga, projesinin politik hedefleri olduğunu da vurguluyor: Avrupada belli bir süre geçirdikten sonra burada entellektüel dünya dahil, hatırı sayılır bir kesimin İstanbul hakkında ya yanlış ya da eksik bilgileri olduğunu fark ettim. Kötüsü, bildiklerinin ağırlıklı bir bölümünü ne yazık ki klişeler oluşturuyor. Klişelerle anlamak, anlama çabalarının en ucuz ve en az zahmetlisidir ki, belli bir düzeye sahip insanların bu kolaycılıktan uzak durması gerektiğine inanıyorum. Yaşayan İstanbulu anlatmaya çalıştığım sergi ve kitabımın bu klişelerin kırılması ve kültürlerarası diyaloğa katkıda bulunmasını istiyorum. Sergi ve kitap, her izleyeni için bir İstanbul davetiyesi aynı zamanda. Ortaçağda İstanbulu görmek, bu şehirde bir dönem yaşamış olmak bir ayrıcalıktı. Ben İstanbulu görmenin hâlâ bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum. Çağdaş bir insan olabilmek için sağlam bir temele sahip olmak gerekiyorsa, bu sağlam temeli oluşturan ögelerden biri İstanbulu görmektir. İstanbulu gören ve orada yaşayan birinin şehir ölçüsü büyük oranda değişir.
Maga, dünyanın fotografik en büyük monografisi olan Bisiklet Ateşini Almanya, Türkiye ve Hollandada izlenime sunmuştu. Şimdi ise 26 yılda tamamladığı İstanbul: Bir deniz masalı projesiyle karşımıza çıkıyor. Şimdiye kadar 14 fotograf yayınını yazar, fotografçı ve editör olarak hayata geçiren Maga, şimdiye kadar bir monografik fotograf kitabına sahip değildi. Bir Deniz Masalına eşlik eden Maga-İstanbul Maganın ilk fotoğraf kitabı olma özelliğini taşıyor. (KÜLTÜR SERVİSİ)