‘Ben giriyorum, siz de girin!’
Memleketimizde, her gün yeni bir vecize yumurtlayan bir yönetici kitlesi var. Önceden sadece Başbakan’ı takip ederdik, ekip olarak çok canlı olduklarını fark edince, kime kulak vereceğimizi şaşırdık. Başbakan’ın yeri ayrı tabii, ama bakanlarda da milletvekillerinde de potansiyel çok yüksek.
Ayrıntıya girmek mümkün değil. Cümle cümle AKP’li kafasının analizini yapmaya kalksak, başka haber vermeye yerimiz kalmaz.
Bu lafların kimi Kasımpaşa dolaylarından oluyor, kimisi asabi adamın el kitabından, kimi de şakacı kontenjanından. Herkes kendine göre bir cümle seçip onunla ilgilense, ancak başa çıkılabilir.
Şaşırtmacalı cevap
Bu hafta, hiç hesapta yokken internet sansürüne getirdiği açılımı duyduğum andan beri, başka bir şey düşünemez oldum. Konu CHP’nin çarşaflı üyeleri, yok başörtülüleri aslında engelledikleri falan derken, “youTube” diye bir siteden söz etti Başbakan. “Yutub” diyen de var. Eskinin meşhur sitesiymiş. En son Orhan Pamuk’un girdiği sanılıyor.
Her şeye cevap vermek gibi bir huyu olan Başbakan’a, gazeteciler “youTube’a girmek yasak” deyince cevaplarını almışlar: “Ben giriyorum, siz de girin!”
Şaşırtıcı değil mi? Sanki gazeteci, “Girebilir miyiz?” diye izin istiyor. O kadar beklenmedik bir yanıt ki, belki de “Hemen gidip gireyim” diyerek ayrılıyor Başbakan’ın yanından.
Çünkü bu ülkede bir yasak var. Aylardır var. Öncesi bir yana, mayıstan bu yana, bir uyanıklık yapmadan, eski usul adres niyetine “youTube” adını yazarak bu siteye girmek yasak. Önceden de gitmeli gelmeliydi. O zamandan beridir, modem ayarlarınızla mı oynarsınız, vekil sunucu dedikleri yollara mı gidersiniz, tünel mi kazarsınız, arkadan mı dolaşırsınız, her neyse, bilenler youtube’a girmenin yolunu biliyorlardı. Beyefendinin nasıl girdiğini bilemeyeceğim, kendisinin de bilmeme ihtimali yüksek tabii.
Başbakan youtube’a girmiş!
Bu yasağı, vatandaşın biri, bir video hakkında şikayette bulununca, hangi mahkemeye gitse küt diye koyabiliyor. Bu ülkede internete giren herkesin, o sitedeki milyonlarca videodan birini istemediği için diğer hepsine de girişini engelleyebiliyor. İş iyice kontrolden çıktığı için eskiden youtube yönetimi, yasağa konu olan videoları kaldırırdı ya, o işi de bıraktı. Sonra bir ara, temmuz ayında sitenin Türkiye temsilciliğinin kurulacağını, böylece artık mahkemelerin kapatma değil başka cezalar vereceğini söylemişlerdi de umutlanmıştık. Oradan da bir şey çıkmadı.
Bu garip hukuki düzenlemeyi ben yapmadım. En birinci sorumlusu, az önce adı geçen vatandaş.
Onun konuyla ilgili söyleyebildiği söz de bu olmuş işte: “Ben giriyorum, siz de girin!”
Bir itirafta bulunayım. Bu ülkede sansürle ilgili bir ilerleme olacağı konusunda pek ümitsizdim. Ama artık farklı düşünüyorum. Çok önemli bir dayanağımız var. Başbakan youtube’a giriyor.
Mahkeme demiş ki: “www.youtube.com sitesine erişim...Mahkemesi’nin...sayı ve... tarihli kararı gereği engellenmiştir.” Bunu diyen bir tane mahkeme değil, birinin yasağı kalkmadan yenisi geliyor.
Ben de giriyorum
Mahkeme bunu demiş, hükümetin başı da “Ben giriyorum” demiş.
Sadece “Ben giriyorum” dese iyi, “Siz de girin!” demiş.
Demek ki biz salaklığımızdan aylardır youtube yasağından söz ediyormuşuz. Mahkemenin erişimi engellemesinin hiçbir hükmü yokmuş. Biz de girince sorun çözülecekmiş. Üzerinize afiyet, ben de giriyorum. Epey de eğlenceli şeyler izliyorum. Belki bir fikir sahibi olursunuz diye, buraya da bir örnek aldık.
Hiç kimse alınıp bozulmasın, “acı, elem ve ıstırap” duymasın. Ben duymuyorum, siz de duymayın!
Kimsenin onay vermesine gerek yok, bilgisayar bilgimiz el veriyor. Destursuz da gireriz evelallah!..
Çağdaş Günerbüyük