İlk sinema filmi ‘Fotoğraf’ın ardından ‘Dûr’ (Uzak) adlı belgesel çalışmayı hayata geçiren Kazım Öz, yeni filmi ‘Bahoz’ (Fırtına) ile tekrar izleyicisi karşısına çıktı. Mezopotamya Sinema Kolektifi bünyesinde çalışmalarını yürüten Öz, son filmi Bahoz’la izleyicileri ‘90’lı yıllara geri götürüyor.
‘90’lı yıllarda üniversite öğrencilerinin siyasallaşma sürecini ele alan film, aynı zamanda Kürt öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılar ve öğrencilerin gözü ile Kürt sorununu yansıtmış.
Cemal, Rojda ve Orhan karakteriyle üniversite gençliğinde yaşanan siyasal değişimi anlatmaya çalışmış. Cemal’de, üniversiteyi kazanıp geldiği yer olan Dersim’de uygulanagelen baskı ve asimilasyon politikalarının yaratmak istediği insan karakterini görebilmek mümkün. Cemal’in sonradan yaşadığı değişim ise coğrafya insanının yıllardır bu politikalara karşı verdiği mücadeleyi akla getiriyor.
Önemli bir film
‘90’lı yıllardaki siyasal fırtınayı üniversite gençliğinin gözü ile vermeye çalışan Kazım Öz’ün filmine, üniversitelerde okuyan gençler olumlu tepkiler verdi.
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Berivan Turan, filmi teknik bakımdan yetersiz bulmasına karşın içerdiği konu itibariyle başarılı bulduğunu söyledi. Filmin geçtiği dönem ile şu anki dönem arasında çok fark olduğunu anlatan Turan, “Şu anda bir öğrenci dayanışması gibi şeyler yok” diye düşünüyor. “Eskiden bir örgütlenme vardı. Şimdi de var ama eskisi gibi değil. Filmin en sonunda görüyoruz. Onlara okuma imkanı verilmeyince, başka çıkış yolu olmayınca, bir tepki olarak alıp başlarını gidiyorlar” diyor.
Filmi güzel bulan İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hakan Demirel ise bir dönemin üniversite gençliğinin anlatılması bakımından filmi önemli gördüğünü kaydetti. Demirel, filmin geçtiği tarihle şimdiki dönem üniversitelerinde yaşanan baskıların biraz daha değişik olduğu görüşünde. “Bugün üniversiteler sanki yoksul çocuklara biraz daha kapanmış yerler” diyen Demirel, “Değişen çok fazla bir şey yok. Kürt ve Türk öğrenciler arasında bir kutuplaşma var. Kürt sorununun demokratik yolla çözülmesini savunanlar ile imha ve inkar dayatanlar var” dedi.
Kürtlerin mücadelesi
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencisi Turan Altun, filmi güzel bulduğunu belirtti. Filmin her şeyi gerçekliği ile anlatamadığını düşünen Altun, özellikle ‘90’lı yılları pek yansıtamadığı görüşünde. Öğrenci gençliği içinde yaşananların bugün de yaşandığını ifade eden Altun, filmin medyadan yeterince ilgi görmemesinden şikayetçi. İstanbul’da birkaç sinemada gösteriminin yapıldığını hatırlatan Altun, “Film yasal zeminde bir şeyle bitirilebilirdi. İnsanlar dillerinden, kültürlerinden dolayı dışlanmamalıydı. Filmde o vardı. Bir Kürdoloji bölümü ile belki bitirilebilirdi” dedi. Filmi birçok gerçekliğe işaret etmesi bakımından başarılı bulan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencesi Erdoğan Yıldız, özellikle işkence uygulamasının halen devam ettiği görüşünde. Sosyal hayatta Kürt oldukları için bazı sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Yıldız, “Bugün okuduğum okulda Türk olan arkadaşlarımdan ‘Bana Kürtçe öğret’ diyenler var” diyerek yaşanan olumlu değişimin de göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. (İstanbul/EVRENSEL)
Şerif Karataş