Almanya ile Kosova arasında ‘bombacı ajan’ krizi

Almanya ile Sırbistan’dan bağımsızlığını tek taraflı olarak ilan eden Kosova arasında bir haftadır ajan krizi yaşanıyor. 14 Kasım günü Kosova’nın başkenti Priştine’de bulunan AB Temsilciliği’ne yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırının, üç Federal Haber Alma Teşkilatı (BND) elemanı tarafından gerçekleştirildiğini ileri süren Kosova Savcılığı, ajanları tutukladı.
Kosovalı yetkililer, saldırının BND ajanları tarafından yapıldığına dair ellerinde birçok delil bulunduğunu ileri sürerken, Almanya tarafı bunu inandırıcı bulmuyor. Tutuklamanın üzerinden bir hafta geçmesinde rağmen BND ve Federal Hükümet tarafından resmi bir açıklama yapılmazken, konu bugün Berlin’de toplanacak Parlamento Kontrol Komisyonu’nda ele alınacak. Muhalefet partileri, hükümete Kosova’nın iddialarına açıklık getirme çağrısı yapıyor.
Kosova Savcılığı, saldırının BND ajanları tarafından yapıldığına dair görüntüleri Alman tarafına iletti. Hükümete yakın kaynaklar, saldırı sırasında çekilen bir görüntünün ellerinde olduğunu doğrularken, bomba atan kişilerin görüntüde bulunmadığını söylüyor ve bu yüzden de saldırıyı BND ajanlarının düzenlediğine pek inanmıyor.
Soruşturmayı yürüten Kosova Savcısı Fethi Tunuslu ise her üç Alman vatandaşının, AB Temsilciliği’ne yönelik düzenlenen saldırıya katıldığına dair yeterli bilgi olduğunu söyleyerek, BND elemanlarının kaldığı evin uzun zamandan beri izlendiğini, telefonlarının dinlendiğini ifade etti.
BND hesabına çalışan ve haklarında Kosova Savcılığı tarafından soruşturma başlatılan BND ajanlarının Robert C, Andreas B. ve Andreas J. olduğu saptanmıştı.
Üç BND ajanın tutuklanması Almanya’da daha çok ABD yanlısı Kosovalıların bir girişimi şeklinde değerlendiriliyor. Bunda özellikle, daha önce Almanya tarafından “uyuşturucu kaçakçılığı yapan kriminal bir örgüt” olarak tanımlanan UCK ve onun eski başkanı şimdiki Başbakan Haşim Taci’nin rol oynadığı dile getiriliyor. Taci, dünkü Süddeutsche Zeitung’a verdiği demeçte, Almanya’nın Kosova’nın bağımsızlık sürecine büyük katkılarda bulunduğunu, bu yüzden ilişkileri daha fazla germe niyetinde olmadıklarını belirterek, “Bırakalım yargı kendi işini yapsın” demekle yetindi. Tutuklamanın Kosova’daki AB karşıtı güçlerin bir planı olduğunu, bu yüzden üç ajanın sessiz sedasız bırakılmasının kabul edilmediği yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını ileri süren Taci, “Olayı politikleştirmek bizim çıkarlarımıza değil” dedi. Taci, bölgede BND’nin faaliyetleri konusunda bir huzursuzluk olduğunu da sözlerine eklemeyi ihmal etmedi.
Alman basınında yer alan haberlere göre geçen hafta üç ajanı almak üzere Priştine’ye gönderilen özel bir uçağın inişine Kosova tarafından izin verilmedi.
Özellikle de eski UCK yöneticilerinin, Almanya’nın geçmişte kendilerine yönelik aldığı tutumun intikamını almak için şu anda üç ajanın yargılanmasını istediği ifade ediliyor.
Hükümet ve BND sessiz
Üç ajanın tutuklanmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen, Alman hükümeti ve BND, üç ajanın neden bombalama olayına karıştığı yönünde resmi bir açıklama yapmaktan kaçındı. Hükümete yakın kaynaklar, basına sadece üç ajanın AB binasına terörist saldırıda bulunduğuna inanmadıklarını söylemekle yetiniyor. Bu konuda en son Federal Hükümet Sözcü Yardımcısı Thomas Steg de bir açıklama yaparak, saldırı yapıldığına inanmadıklarını söyledi.
Hükümete yakın kaynaklar, ajanların patlamadan sonra olay yerine giderek fotoğraf çektiğini ise doğruluyor.
Kosova’ya resmi olarak BND adına çalıştığı bildirilmeyen, bu yüzden de diplomatik dokunulmazlıkları bulunmayan üç ajan hakkında açılacak davanın Almanya’nın bölgede nüfuzunu artırmak için nasıl bir çalışma yürüttüğünü ayrıntılı bir şekilde ortaya koyması bekleniyor.
Alman ajanlarının Kosova’da ne türden faaliyetlerde bulundukları, bugün Berlin’de yapılacak Parlamento Kontrol Komisyonu’nda ele alınacak. Mecliste grubu bulunan partilerin temsilcilerinin katıldığı bu toplantıda konuşulanların kamuoyu ile paylaşılması ise yasak. (Köln/EVRENSEL)