1 Aralık 2008 00:00
Mağdur mürettebata korsan muamelesi
Somali açıklarında mahsur kalan Mustafa Bey gemisi mürettebatı, şimdi de firma sahibi tarafından korsanlık suçlamasıyla karşı karşıya. Suçlamaları reddeden gemi mürettebatı, ödenmeyen ücretlerinin verilmesini ve can güvenliklerinin sağlanmasını istiyor. Ölümü göze aldık diyen gemi mürettebatı, talepleri karşılanmadan gemiyi teslim etmeyeceklerini söylüyor.
Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan geminin sahibi Safir Denizcilik yetkilisi Ahmet Öncel, gemide bulunan mürettebat ile 8 aylık kontrat imzaladıklarını belirterek, Cibutide mürettebata dahil olan dört Türkün bir hafta çalıştıktan sonra gemiden ayrılmak istediklerini söyledi. Biz de mallar teslim edilmeden bunun olamayacağını söyledik. Bunun üzerine ayrılmak isteyen dört Türk, diğer personeli kışkırtarak gemiyi rehin aldı diyen Öncel, personelin gemiyi alıkoyma hakları olmadığını, yaptıklarının tamamen yasadışı olduğunu ve şirket olarak geminin rehin tutulmasını ihbar ettikleri takdirde personelin korsanlıktan yargılanacağını dile getirdi.
Temkinli hakaret ettiklerini, 8 ay kontratı bulunan personelin bir hafta sonra işten çıkmaları durumunda kendilerine tazminat ödemek zorunda kalacağını anlatan Öncel, Biz bunu yapmıyoruz. Ayrıca benim gemin orada bulunduğu sürece yüklü miktarda para ödemek zorunda kalıyoruz. Geminin orada bulunduğu süre içinde 350 bin dolar kaybımız var diye konuştu.
Personelin ücretinin ödenmediğine ilişkin iddialara da yanıt veren Öncel, Bu iddialar asılsızdır. Şu an bile hesaplarında para var dedi. Bu olayın kendilerini rahatsız edici boyuta varması nedeni ile Etiyopya Büyükelçiliğini devreye soktuklarını söyleyen Öncel, şöyle devam etti: Biz ayrılmak isteyen dört Türkün masraflarını karşılayacak şekilde gemiden ayrılmasına müsaade ettik. Ancak buna rağmen gemiden ayrılmadılar şeklinde konuştu.
Mürettebat firmayı yalanladı
Şirket yetkilisi Ahmet Öncelin iddialarını şu an gemide bulunan üçüncü kaptan Ahmet Süre sorduk. Sür, 8 aylık kontratları olduğunu doğrularken Ahmet Öncelin suçlamalarına şöyle yanıt verdi: Kontratta ücretlerin ödenmemesi durumunda istenildiği zaman gemiden ayrılabileceğimiz de yazıyor. Bu durumda şirket, ayrıldığımızdan dolayı bizden tazminat talep edemez. Ayrıca bu gemide bir gün işe başlayıp bırakan insanlar da oldu. Sorun bu geminin insan sağlığına uygun olmamasıdır.
Ahmet Öncelin Etiyopya Büyükelçiliğini devreye sokarak dört Türkün masraflarını karşılayacakları iddiasını da yanıtlayan Sür, Evet, büyükelçilik bizi Türkiyeye göndereceğini söyledi. Ancak ücretlerin ödenmesi noktasında bize güvence vermedi. Bu durumda biz de diğer arkadaşlarımızdan ayrılmayacağımızı ve paralarımız ödenmediği için bu talebi olumlu karşılayamayacağımızı söyledik diye konuştu.
Ölümü göze aldık
Şirket yetkililerinin personelin gemiyi satmak istediği iddialarını komik bulan Sür, Bu iddiaya insan güler. Nasıl olur da personel kocaman bir gemiyi hiçbir belge olmadan satabilir? Gülünç dedi.
Ahmet Öncelin, geminin limanda bulunduğu süre içinde 350 bin dolar zarara uğradıkları iddiasını da, Yalan söyleniyor. Çünkü gemide bulunan çimentonun bir kısmı boşaltıldı. Bir kısmı da yeterli araç olmadığı için alınmadı. Bu durumda demoraj dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Yani mal sahibi geminin bekletildiği her gün şirkete para ödüyor diyerek yalanladı. Sür, paralarının hâlâ ödenmediğini yineleyerek Bizim mağduriyetlerimiz giderilmediği takdirde ölümü göze aldık şeklinde konuştu.
Temiz su yok
50 gündür aç ve susuz yardım bekleyen gemi çalışanlarında ciddi sağlık sorunları görülmeye başlandı. Gemi mürettebatı gemide yiyecek kalmadığı için bozuk, çürümüş gıda maddelerini yiyerek hayatta kalıyor. Yeterli yiyecek olmadığı için balık tutan mürettebatın en önemli sorunu ise temiz su bulamamak.
Gemide bu gelişmeler yaşanırken, çalışanların yakınlarının tedirgin bekleyişi ise sürüyor.
Gemide bulunan 8i Türkiyeli 20 kişilik mürettebattan Ali Emrah İnanın yakını Hakan Kasım, şirket yetkililerinin yardım etmek bir yana, mürettebatı tehdit ettiğini belirtti.
Sağlık sorunları yaşanıyor
Safir Denizcilikin, eski gemileri gönderdiği ülkelerde yükün boşaltılmasının ardından hurda olarak sattığını söyleyen, bu nedenle mürettebata karaya yanaşmaları yönünde baskı yapıldığını dile getiren Kasım, şirketin mürettebatın ücretini, sigorta primlerini de ödemediğini dile getirdi. Kasım, gemi sahiplerinin Gemiyi karaya yanaştırın ya da acınızdan ölün dediğini aktardı.
Her yanı yara bere içinde kalan mürettebatın ciddi sağlık problemleri yaşadığına dikkat çeken Kasım, konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığını bilgilendirdiklerini, ancak hiçbir şey yapılmadığını anlattı.
Kasım, yetkililerin duyarsızlığının devam etmesi durumunda mürettebatın aileleri ile birlikte topluca Dışişlerin Bakanlığına gideceklerini dile getirdi. (İstanbul/EVRENSEL)
Reşat Dal
Evrensel'i Takip Et